English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Majesty's

Majesty's translate Turkish

2,251 parallel translation
Zilong at His Majesty's service
Zilong majestelerinin hizmetindedir.
When you get sent down, they give you a number and brand you with Her Majesty's cattle prod.
Sizi kodese gönderdiklerinde, size bir numara veriyorlar ve Majeste'nin damgasını vuruyorlar.
- Her Majesty's Prison.
- Majestelerinin Hapishanesi.
Majesty, there's talk of revolution in the streets.
Majesteleri, sokaklarda devrim olacağı falan konuşuluyor.
... the majesty, the beauty, the miracle that's in each...
İhtişam, güzellik ve mucize ; hepsi bir arada.
As you may know there has been a serious squeeze put on our advertisers by Her Majesty's Government.
Belki biliyorsunuz, Majestelerinin hükümeti, bize reklam verenlerin üzerinde büyük baskı kurdu.
- Her Majesty's government.
- Kraliçenin hükümetine.
Your Majesty, that's actually a piñata.
Majesteleri, aslında onun adı piñata.
That's a crying shame, Your Majesty.
Bu utanılacak bir durum, Majesteleri.
Sorry, Majesty, just securing these balloons onto your...
Afedersiniz Majesteleri, sadece bu balonlarla emniyete almaya çalışıyorum sizin...
Ruben Rybnik, Grand Puppeteer. At Her Majesty's service.
Büyük Kuklacı, Ruben Rybnik Majestelerinin hizmetindedir.
Forgive me, Your Majesty, but why would you seek an alliance with someone as dangerous as Shota?
Affınıza sığınarak, Majesteleri neden Shota kadar tehlikeli birinden yardım istediniz ki?
Ruben Rybnik, grand puppeteer, at Her Majesty's service.
Büyük Kuklacı, Ruben Rybnik Majestelerinin hizmetindedir.
Now, what would truly set off Your Majesty's beauty would be- -
Majestelerinin güzelliğini ne tamamlardı- -
I applaud your alacrity in stamping out insolence, but if Your Majesty disposes of such a talented cook before the banquet, I do hope the princess doesn't miss her favorite dessert.
Böyle bir küstahlık karşısında çabucak hareket etme yeteneğinizi alkışlasam da Majesteleri, şölenden önce böylesine yetenekli bir aşçıyı bertaraf edince prensesimizin en sevdiği tatlıyı kaçırmayacağını umarım.
It's you, Your Majesty.
Oh, sizsiniz, Majesteleri.
Your Majesty, it's so kind of you to give up the one man you truly loved.
Majesteleri, Çok sevdiğiniz bir adamdan vazgeçmeniz çok nazikçe.
I that am rudely stamped and want love's majesty... to strut before a wanton ambling nymph.
Buraya edepsizce mühürlendim ve ben kraliçenin aşkını istiyorum. Ahlaksızlık yapmadan önce kasılan, yavaşça yürüyen su perisi...
We ride from Eden's Gate on behalf of His Majesty Prince John.
Prens John hazretlerinin elçisi olarak Eden's Gate'ten geliyoruz.
Sir Edward, as the brother of His Majesty's beloved wife, Jane, It is his Majesty's pleasure today to creat you
Sör Edward, majestelerinin sevgili eşi Jane'in ağabeyi olmanızdan dolayı majesteleri sizi bugün...
and I assure your Majesty that I would labor unremittingly in your Majesty's interest, in the hope of repaying the great trust you've shown in me.
Ve sizi temin ederim majesteleri, bana olan güveninizi karşılığını verebilmek için sürekli olarak sizin yararınıza çalışacağım.
The Lady Mary has also written to you, Majesty
Leydi Mary de size mektup yazmış majesteleri.
She writes, that it is time now to forget the unhappy past, she begs to be taken by your Majesty's forgiveness and humbly beseeches you to remember that I am a humbled woman and your child.
Artık kötü geçmişi unutmanın zamanının geldiğini ve majestelerinin affını istediğini yazmış. Ayrıca, kendisinin mütevazi bir kadın ve sizin kızınız olduğunu hatırlamanız için yalvarıyor.
Your Majesty has received a letter from Lady Bryan, governors to the Lady Elizabeth.
Majesteleri, Leydi Elizabeth'in bakıcısı Leydi Bryan'dan mektup aldınız.
You are not to worry, I will have my back enough men and arms to subdue them easily, I have his Majesty's promise
Endişelenmene gerek yok. Arkamı kollayacak yeterli sayıda adam, isyancıları kontrol altına almak için de silah olacak. Majesteleri söz verdi.
" of Your Majesty's council
"...
Then we shall look to other remedies to heal permanently Your Majesty's wound.
Ardından da Majestelerinin yarasını temelli iyileştirecek başka tedavi yöntemleri uygulayacağız.
And if you cannot commandeer some horses for his Majesty's use then how can you call yourself Mayor of London?
Ve sen, Majestelerinin emrine sunacak yeterince ata el koyamıyorsan Londra Belediye Başkanlığını kendine nasıl yakıştırıyorsun?
Arrant rebels against the King's Majesty brazenly bearing their badges of shame!
Namlarından kötülük akan, utanç nişanları bezenmiş asiler hiç sıkılmadan Majesteleri Kral'a karşı çıkıyorlar.
I meant that Your Majesty's life is far too precious to be put at risk against such a common rabble.
Demek istediğim, siz Majestelerinin hayatının bu avam takımının peşinden giderek riske atılmayacak kadar değerli olduğudur.
Huh... His Grace does not go into details, but... to allay Your Majesty's fears, he writes, in his own hand :
Şey, Ekselansları fazla detaya girmemiş ancak Majestelerinin endişelerini gidermek için kendi eliyle şunları yazmış :
You are before the King's Majesty.
Majesteleri Kralın huzurundasın!
Here is a promise. in his Majesty's own hand, to deal with you openly, fairly and reasonably, as his loving subjects.
İşte size sevgili kulları olmanızdan ötürü sizleri şeffaf, dürüst ve mantıklı bir şekilde idare edebilme adına Majestelerinin kendi el yazısıyla verdiği söz!
Among other articles, you ask for the setting up of a special convocation or Parliament to debate without fear or his Majesty's displeasure questions of heresy, the royal supremacy, and maintenance of the faith.
Diğer hususların yanında, dini inançlara aykırı düşünceler sorunu din üzerindeki Kraliyet egemenliği, inanç özgürlüğünün sağlanması gibi konuları, Kral'ın hoşnutsuzluğundan çekinmeden korkusuzca tartışacak olan, kilise temsilcilerinden kurulu bir meclisin oluşturulmasına dair bir talebiniz vardı.
We thank God as we thank the King's Majesty that all this has been achieved without bloodshed.
Majesteleri Kral'a olduğu gibi Tanrımıza da şükürler olsun ki bu badire kan dökülmeden atlatıldı.
I must beg Your Majesty's pardon.
Majestelerinin affına sığınıyorum.
Yes, Your Majesty. on a bed, like some concubine.
Evet Majesteleri. Yatakta uzanmış, bir metres gibi.
I demanded that, Your Majesty, punish Mr. Holbein severely, for his lewdness, his immorality, and his violence against me.
Majestlerinden, Efendi Holbein'i ; hayasızlığı, ahlaksızlığı ve bana karşı olan saldırganlığı dolayısıyla ciddi şekilde cezalandırmasını talep ediyorum.
I ask for Your Majesty's pardon.
Majestelerinin affını diliyorum.
I am Your Majesty's humble and obedient servant, and make no complaints against Mr. Holbein.
Ben, Majestelerinin aciz ve itaatkar bir kuluyum, ve Bay Holbein aleyhinde hiçbir şikayetim yok.
Your Majesty must believe it was not in gratitude on Reginald's part. No, no.
Majesteleri Reginald'ın nankörlük etmediğine inanın lütfen.
He was in tears after leaving Your Majesty's presence.
Siz Majesteleri'nin huzurundan ayrıldıktan sonra gözyaşları içindeydi.
I'm truely humbled by Your Majesty's words.
Majestelerinin sözleri çok mütevazi.
and ask in all you ability. If your sacred Majesty intends to fulfill those pledges made in Your Majesty's name, by his grace, the Duke of Suffolk at Pontefract.
Siz yüce Majestlerinin adına, Ekselansları Suffolk Dükü tarafından Pontefract'ta verilen sözlerin yerine getirilip getirilmeyeceğini sorma cüretini gösterebilir miyim?
I trust the King's Majesty will grant you and your people all their desires.
Eminim ki Majesteleri Kral, size ve insanlarınıza tüm isteklerinizi bahşedecektir.
You know that it is his Majesty's order to arrest Lord Darcy
Biliyorsunuz ki Majesteleri ;
We believed and believe still in the promises and assureties and good gracious of the King's Majesty.
Bizler ; verilen sözlere, garantilere ve Majesteleri Kral'ın merhametine inandık ve hala da inanıyoruz.
It is also true that nothing can be done or imagined here against the King's Majesty that I cannot let the council and you know of.
Şu da var ki ; Majesteleri Kral'a karşı, benim konseye veya size haber vermeyeceğim, hiçbir şey yapılamaz veya düşünülemez.
John Constable you are a principal and irredeemable traitor and villian against the King's Majesty.
John Constable sen, Majesteleri Kral'a karşı olan vatan hainlerinin en başısın, ve ıslah edilemez bir kötüsün.
its author is reginald pole, of your majesty's acquaintance, who has lately been made a cardinal by the bishop of Rome.
Yazarı Reginald Pole, siz Majesteleri'nin akrabası. Yakın zamanda Roma piskoposu tarafından Kardinal yapılmıştı.
Apparently, he is trying to persuade the french, and others, to help rekindle the rebellions against your majesty.
Görünen o ki, isyancıları, siz Majesteleri'ne karşı tekrar ayaklandırmaya yardım etmeleri için, Fransızları ve diğer ülkeleri ikna etmeye çalışıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]