English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Manipulate

Manipulate translate Turkish

1,394 parallel translation
We're short on people who can manipulate information.
Medyayı kontrol edebilecek adam sayımız az.
Then a metagenic program to manipulate the coding in the protein strands.
Meta-genetik bir program da protein zincirindeki kodlamayı değiştirir.
You're trying to manipulate me?
Beni kandırmaya çalışıyorsunuz,
I resist your attempts to manipulate me.
Uzattığın zarfı pullamıyorum.
And I need you to manipulate the pectoral muscles so we don't leave a giant hole in the man's chest.Can you make time?
Benim de sizin pektoral kaslari düzeltip adamin gögsündeki koca deligi kapatmaniza ihtiyacim var. Ayarlayabilir misiniz?
And You Can Totally Manipulate My Life, But I Can't Keep Pretending Anymore. You're Gonna Get Your Heart Broken.
Artık bana deli diyebilir, onu da kovabilirsin, hayatımı tamamen değiştirebilirsin, ama artık numara yapamayacağım.
You were trying to manipulate him.
Onu kandırmaya çalışıyordun.
This used to be sends electrical impulses, to manipulate with brain functions.
Bu alet, manipüle edilen beyin fonksiyonlarına... gönderilen elektrik akımını kesmeye yarıyor.
It's a device that can manipulate weather patterns in a confined area.
Sınırlı alandaki hava şekillerini değiştiren bir alet.
But all I've done is manipulate a confused girl and mess with an innocent family.
Ama tüm yaptığım bir kızın kafasını karıştırmak ve masum bir aileyi birbirine katmak oldu.
He can manipulate the votes to get me, others elected.
Beni veya başkalarını seçtirmek için.
Look, maybe I can corner one of them and manipulate them.
Belki birini kıstırabilirim, tamam mı?
You just manipulate it and caress it with your skillful hands.
Becerikli ellerinle onu okşayıp hallediyorsun.
In other words, it can potentially be used to manipulate both humans and cyborgs at will.
Kısaca insanları da sayborgları da irade dışı davranışları gerçekleştirmeye zorluyor.
Under company orders, she tried to manipulate the virus into a weapon.
Şirketin emirleri doğrultusunda, virüsü bir silaha dönüştürmeyi denedi.
He tried to manipulate you like that.
- Seni bu şekilde yönlendirmeye çalıştı.
A real vampire is simply a person born with the ability To absorb and manipulate pranic energy.
Gerçek bir vampir ise pranik enerjiyi emme ve istediği gibi kontrol edebilme yeteneğine sahip olarak doğana denir.
I had to cut a brief material planning to go back and forth with ease. I had to learn how to manipulate other bodies, not just our own. I'd find the dregs of society that no one would miss.
Geri dönme planım var ve bu yüzden bişeyler yapmalıyım
He can still manipulate our Yoma powers!
Hala Yoma güçlerimizi yönetebiliyor!
That's amazing just to be able to manipulate like that.
Konuyu bu derece çarpıtabilmek de acayip bişey lan
He'd make up lies, manipulate them, you name it.
Yalanlar uydurdu, insanları kışkırttı. Aklına ne gelirse.
She was able to manipulate the physical plane, including... her physical appearance. "
Kızın ruhu normal bir insan gibi fiziksel temasta bulunabiliyordu. Fiziksel bir görünümü vardı. "
I already told you, dude, she can manipulate her surroundings.
Size bir ruhun herkesin kafasını karıştırabileceğini söylemiştim.
Secondly, I know you're trying to manipulate me.
İkincisi, beni manipüle etmeye çalıştığını biliyorum.
Because you built a whole career using your considerable charm to manipulate people?
Belki tüm kariyerini, hatırı sayılır cazibeni kullanıp... insanları idare etmek üzerine kurduğun içindir?
We know he likes to manipulate people.
İnsanlarla oynamayı sevdiğini biliyoruz.
That means Copenhagen was able to manipulate Ml5 into doing his dirty work.
Bu Kopenhag'ın kirli işlerini yaptırmak için MI5'ı kullanabildiği anlamına gelir.
That's why we had to manipulate the votes, forge a new list and hide the real one.
Bu yüzden oylamaya hile karıştırdık, yeni bir liste oluşturduk, ve gerçeğini sakladık!
With the seal of King manipulate, time, space and matter at will.
Kralın Mührü kullanan kişinin zamanda, mekanda ve boyutlar arasında seyahat edebilmesine imkan sağlar.
The Seal of the King and'weapon from another world, able to manipulate time, space and matters within a certain radius.
Kralın Mührü, bir bölgedeki zamanı, mekanı, cisimleri kısaca her şeyi maniple edebilen başka bir dünyaya ait bir silahtır.
And most importantly, it empowers those who know the truth but use the myth to manipulate and control societies.
Ama en önemlisi, gerçeği bildiği halde bu hikayeleri kullanan insanlara toplumu yönlendirme ve kontrol etme gücü sağlar.
Terrorism : 2 ) technique used by Governments to manipulate public opinion in order to further an agenda,
Terörizm : 2 ) Hükümetin, bir planı hayata geçirebilmek için, kamuoyunu yönlendirme tekniği.
Criminal Elements within the US government staged a "false flag" terror attack on its own citizens, in order to manipulate public perception into supporting its agenda,
Delillere göre A.B.D hükümeti, halk iradesini kendi planları doğrultusunda yönlendirmek için kendi vatandaşlarına "Sahte" bir terörist saldırı düzenledi.
I remember everything... with the help of my wonderful doctor, who is sitting here right now making sure that I don't let you manipulate me, or deny any of the horrors you put me through, which led me to drink,
Ben her şeyi hatırlıyorum. Şu anda karşımda oturan harika doktorum sayesinde beni kandırmana ya da bana yaşattığın korkunç şeyleri inkar etmene izin vermeyeceğim. Senin yüzünden içkiye başlamıştım.
Every time you turn around they manipulate the minds of the young brothers.
Ayağını denk al. Genç kardeşlerimizin akıllarını çeliyorlar.
Out of that, Laing produced matrices, which showed that, just as in the Cold War, couples use their everyday actions for strategies to control and manipulate each other.
Birbirlerinin hayatlarını kontrol etme güdüsüyle hareket ettiklerini gösteren matrisler elde etti. Sonuçlar kesindi :
To do this, he had designed a mathematical system which would use nuclear weapons as rational incentives to manipulate the other side.
Bunun için matematiksel bir system tasarladı. Nükleer silahları düşman tarafını etkilemek için mantıksal teşvik olarak kullandı.
If you guys are trying to manipulate us, you can throw this whole deal out.
Bizi yönlendirmeye çalışıyorsanız anlaşmayı hemen iptal edebilirsiniz.
Unfortunately, the man is a tax-paying citizen... and entitled by our Constitution to try and manipulate the legal system...
Ne yazık ki, bu şahıs vergisini ödeyen bir vatandaş ve... Anayasamıza göre kanuni sistemi herkes gibi tecrübe ve idare etme yetkisine sahip.
I promised it back today... - but I guess I can manipulate things for tomorrow.
Bugün teslim etmeye söz verdim ama yarına bağlarım sanırım.
We exchange the boxes and Manipulate the quotas ourselves.
Kutuları değiştirip reytingleri kendimiz ayarlayalım.
Only we manipulate the files Before we send them back.
Dosyalara biz bu arada müdahale ediyoruz, o kadar.
With 500 boxes we can manipulate
500 kutuyla, şimdilik yalnızca
They manipulate the quota.
Reytşngleri onlar manipüle ediyor.
I mean, please. I could manipulate him.
Yani lütfen.Onu idare edebilirim.
Don't worry, we can manipulate him.
Endişelenme, onu idare edebiliriz.
Do you manipulate everybody or am I special?
Bunu herkese böyle mi anlatıyorsun yoksa sırf bana mı böyle?
They claim not to interfere, but they do manipulate.
Müdahale etmediklerini iddia ediyorlar ama hile yapıyorlar.
- Don't let her manipulate you, man!
- Seninle oynamasına izin verme, dostum.
If men are that easy to manipulate, they deserve to be taken advantage of.
Erkekleri ayartmak bu kadar kolaysa başlarına geleni hak ediyorlardır.
I'm easy to manipulate.
Ben de kolay ayartılırım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]