English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Misses

Misses translate Turkish

2,095 parallel translation
Obviously, he misses us.
Demek bizi özlemiş.
I'm sure she misses you.
Eminim seni özlüyordur.
I think he misses her too.
Bence o da kadını özler.
- Lady wakes up five minutes late for work. She misses her regular train. Catches the next one.
Bayan işe gitmek için 5 dk geç kalkar, her zamanki trenini kaçırır, sıradakini yakalar, sevgilisini başka bir bayanla öpüşürken görür.
Oh, well, everybody misses you.
Herkes seni özlüyor.
And the Jihu I know loves and misses his grandfather.
Benim tanıdığım Ji Hoo büyükbabasını özlemiş ve hala seviyor.
You can tell them that their daughter's okay. You can tell them that she misses them and she loves them.
Onlara kızlarının iyi olduğunu söyleyebilirsin kızının onları özlediğini ve onları sevdiğini söyleyebilirsin.
My mother still misses my father and cries.
Annem hala babamın özlemi yüzünden ağlar.
Maybe she just needs to be reminded how much she misses you.
Belki de seni ne kadar çok özlediğini hatırlaması gerekiyordur.
Well, you know, I guess I should, ahem, go congratulate the misses.
Gidip gelin hanımı kutlayayım o hâlde.
SECNAV draws one to fill in an inside straight and misses. Figures.
Donanma Bakanı kenti için tek kağıt istiyor ama gelmiyor.
Hutch misses the flush, but won't bow out.
Hutch floşu yapamıyor ama çıkmıyor.
That the Misses?
Üzerinde ne var?
I think she misses her husband and she's been riding these buses because she wants this guy to kill her. That's not fate.
Bence kocasını özlüyor, ve o otobüse adamın onu öldürmesi için biniyor.
- Come on. She's such a sweet girl and misses her mother and doesn't know how to talk to her father.
Tatlı bir kız, annesini özlüyor ve babasıyla nasıl konuşacağını bilmiyor.
20 years of marriage and she misses the nutcracker.
20 yıllık evlilikten sonra kalkmış ceviz kıracağını özlüyor.
She misses you.
Seni özlüyor.
She really misses him, Sal.
Onu gerçekten özlüyor.
You should call her. She misses you.
Onu aramalısın.Seni özlüyor.
Miss Lilla Hadházy obviously isn't so interested in Madách's innovation and that's why she misses so many lectures but Eva doesn't appear in every scene either.
Görünen o ki Bayan Lilla Hadhazy Madach'ın teorisiyle ilgilenmiyor ve bu yüzden de bir çok önemli detayı kaçırıyor. Ama Eva bütün sahnelerde gösterilmeyecek.
Sounds like someone misses him.
Birisi onu özlemiş gibi görünüyor.
He tells Jennifer he misses her, misses their old life together.
Doğru.
IT'S ALL RIGHT IF SHE MISSES A MORNING OF SCHOOL, ISN'T IT?
Sabah ki derslerini kaçırırsa senin için sorun olmaz, değil mi?
He came by here today and he wanted me to tell you that he loves you and he misses you, and he'll wait for you.
Bugün buraya uğradı ve seni sevdiğini söylememi istedi... Ve seni özlediğini Ve seni bekleyeceğini söyledi.
And I bet she really misses you.
İddiaya girerim ki o da seni çok özlüyordur.
but he's in luck, and yet again, the snakehead misses a meal.
Ancak şansı varmış ; yılan baş öğününü kaçırıyor.
he rarely misses.
Nadiren ıskalar.
Joel misses you.
Joel seni özlüyor.
Those are your misses on the wall.
- Hayır, gerçek bu. Duvardakiler senin ıskaladıkların
Yeah, but Jez will be really, really pissed off if he misses it.
Ama Jez bunu kaçırırsa çok kızacak.
Blair attacked you because she misses you.
- Blair seni özlediği için sana saldırdı.
I think that he sort of misses that dream.
Bence bir şekilde o rüyaya özlem duyuyor.
According to the principal, Brady's kid misses class every Tuesday because he's got some kind of respiratory condition.
Yetkilinin dediğine göre Brady'nin oğlu hiçbir salı derslere girmiyormuş. Solunum problemi varmış.
Because he misses you or because he doesn't trust me?
Seni özlediği için mi, yoksa bana güvenmediği için mi?
Red john misses you.
Red John sizi özlemiş.
If he misses, X-Man takes his first against Chevy.
Kaçırması halinde, X-Man Chevy'e karşı ilk galibiyetini almış olacak.
That's the look the public misses :
Bunlar halkın özlediği tavırlar :
Missing deadlines is just, um, I mean, Everybody misses deadlines.
Sunum tarihini kaçırmak sadece, yani herkes sunum tarihini kaçırabilir.
He misses his little girl.
Küçük kızını özlüyor.
I wonder if Moe misses us.
Acaba Moe bizi özlemiş midir?
Cyrus says that he misses you and loves you.
Cyrus, seni sevdiğini ve özlediğini söyledi.
Well, all of these shots are misses.
Eh, bütün bu atışlar karavana yapılmış.
But as more sailfish join in, when one misses another takes its place.
Ama daha fazla yelken balığı katıldıkça,... biri ıskalasa dahi, bir diğeri onun yerini alıyor.
So I will also tell you that if anybody is late and misses his match... _ Where's Doc?
Ayrıca, eğer birisi geç kalır ve maçı kaçırırsa - Doktor nerede?
He says that he misses his tribe, it's a beautiful existence
Kabilesini özlediğini söylüyor, orada hayat çok güzelmiş.
She really misses her mother.
O gerçekten annesini özlüyor.
Or he wants to get back in the limelight again, misses the cat and mouse.
Ya da yine dikkati üstüne çekmek istiyor, kedi fare oyununu özlüyor.
He misses you too.
O da sizi özlüyor.
He misses you.
Seni özlemiş
He misses!
Ve dışarıda!
- Then they were misses. - Total misses.
- O zaman kaybolmuşlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]