English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Party girl

Party girl translate Turkish

625 parallel translation
What a party girl she'd be in Moscow.
Moskova'da düzenlenen tüm partileri hakimiyeti altına alır.
I work as a party girl in the Phantom Bar.
"Nüdist" olarak Phantom Bar'da çalışıyorum.
She's incredibly rich, but such a party girl.
İnanılmaz zengin biri.
I mean, the minute I wanna go out and have some fun, people at school call me a party girl.
Dışarı çıkıp bir dakika eğlensem okuldaki insanlar bana parti kızı lakabını takıyorlar.
Come on, you little party girl. That's it.
Hadi, seni küçük parti kızı.
- A party girl who's drunk?
- Sarhoş bir parti kızı! - Olabilir.
You don't sound very cheerful for a girl who's giving a tea party.
Çay partisi veren bir kız için hiç de neşeli görünmüyorsun.
The silly little girl wanted to give her kind of a party.
Aptal kız kendi istediği gibi bir parti vermek istedi.
When I was a little girl and the grownups had a party I used to stay at the head of the stairs and watch all night long.
Ben küçük bir kızken, büyükler parti yaptığında merdivenin tepesinde oturur, bütün gece seyrederdim.
You're the prettiest girl at the party.
Partideki en güzel kız sensin.
This girl is dangerous, there must be a third party.
- Bu kız tehlikeli, arada üçüncü kişiler olmalı.
Every girl should have a party on her birthday.
Bütün kızlar doğum gününde parti yapmalı.
It's just that my mother always told me... that if a girl could be at a party for 30 minutes... without getting a man to talk to her... she might just as well go on home and shoot herself.
Annemin bana her zaman söylediği bir söz vardır... eğer bir kız bir partide 30 dakika içinde... kendisiyle konuşan bir adam bulamadıysa... en iyisi evine gidip kendisini vurmalıdır.
No, she came to the party with another girl.
hayır, partiye bir başka kızla gelmiş.
You think a girl goes to a party and there's some guy in a fancy striped vest strutting around giving you that I'm-so-handsome - you-can't-resist-me look.
Sana göre bir kız, bir partide, hoş, çizgili yelek giymiş kasılarak yürüyen ve "O kadar yakışıklıyım ki bana karşı gelemezsin" bakışları atan bir adamı görür.
A girl from our party has disappeared.
Yanımızdaki bir kız ortadan kayboldu.
His next one's about a girl who won't have a birthday party -
Yeni filminde doğumgünü istemeyen bir kız var.
Yuri, there's an extraordinary girl at this party.
Partide olağandışı bir kız var.
By the way, in my town a man kidnapped a girl who was a Party member.
Bu arada komşu bölgede damat adayı parti üyesini kaçırmış.
Do I look like a girl you pick up at a party and take home?
Partiden alıp eve attığın... Bir kıza benziyor muyum?
About the party at Kit Forrest's house the other night- - Did you meet a girl named Sondra Lomax?
Geçen gece Kit'in evindeki partide Sandra Lomax'la tanıştın mı?
Paul and Yale left that girl with you... the night of the party, and when they returned... she was gone because she was dead.
Paul ve Yale kızı seninle bıraktı ve geldiklerinde gitmişti, çünkü ölmüştü.
Here, by the way. Thank you very much. Uh, you know the girl I met at your party last night?
Dün gece partinde tanıştığım kız var ya kocasını terk ediyor.
I met this girl at the party, and we got along very well,
O da evli. - Bir adı var mı? - Evet.
When I was a little girl, I was taken to the palace in Vienna to a garden party.
Küçük bir kızken beni Viyana'daki saraya, bir bahçe partisine götürdüler.
Lester took his girl to a swimming party.
Lester sevgilisini yüzme partisine götürmüş.
Can't you even turn up for that poor girl's birthday party?
Kızcağızın doğum günü partisine uğrayamaz mıydın sanki?
We located every girl that was at that party.
Partiye gelen kızların hepsine ulaşmayı başardık.
But this girl was last seen at a party aboard Han's private junk.
Ama kız en son Han'ın özel teknesindeki partide görülmüş.
What? The search party that was looking for Clare found the little girl murdered.
Claire i arayan grup oldurulmus halde bir kiz cocugu bulmuslar.
She's having a boy-girl party, my first one.
Bir gençlik partisi veriyor, benim ilk davetim bu.
A wink from a pretty girl at a party results rarely in climax... but a man is a fool not to push a suggestion as far as it will go.
Partideki güzel bir kızın göz kırpmasının hiçbir anlamı olmayabilir. Ama bir erkek buna bakarak şansını denemezse aptal demektir.
"Your son has invited our girl to a party".
Gerçekten Raoul'un annesi misiniz? Küçük oğlunuz kızımı partisine davet etti mi?
At this party was a girl I was after.
Bu partide, peşinde olduğum bir kız vardı.
Well, goddamn, girl. You wanna party, you got a party.
Kızım, oyun istiyorsan, alâsını buldun demektir.
Welcome a pretty girl to my party
Partime hoş geldiniz, bayan.
Party's over, said the girl. Okay, I'm gonna get out of here.
- "Parti bitti", dedi kız.
My girl likes to party all the time
Sevgilim sürekli eğlenmeyi sever
At a party, a lieutenant pinches this girl's ass.
Bir partide teğmenin biri, bir kızın kıçını çimdikler.
He went to this party and met this girl.
Gittiği bir partide bir kızla tanışmış.
Oh, boy. You really put the pin in the party hog now, girl.
İşte şimdi arı kovanına çomak soktun, kızım.
Mostly petty crimes, and this girl likes to party, apparently.
Bir suru kuçuk suçtan sabikasi var. Anlasilan tam bir parti kiziymis.
Daddy, this is the bestest graduation party a girl ever had.
Bügüne dek verilmiş en güzel mezuniyet partisi.
With just hours left before the party, Herr Drescher would forego the required security checks into the girl sent to replace him.
Partiye birkaç saat kaldığı için Herr Drescher yerini alması için gönderilen kızın güvenlik kontrolünü ihmal edecekti.
On the night of the engagement party did any girl called Anjali telephone?
Babulal Nişan partisi gecesinde Anjali adında herhangi bir kız telefon etti mi?
At the party there's gonna be a girl with knockers this big. - Bullshit!
- Bir kız gelecekmiş partiye, böyle göğüsleri varmış.
Oh, well, I'm sorry, miss poster girl for the workers party... but until I get that toehold in the burger industry... I got a little time to suck.
Üzgünüm ama burger sektörüne dönene dek boş vaktim olacak.
Is it impossible to believe that I want to dance with the prettiest girl at the party? Thank you.
Partideki en güzel kızla dans etmek istediğime inanmak zor mu?
I mean, yeah... the girl was ready to party.
Yani, evet... kız tam eğlenilecek türden biriydi.
We are expected... to go... to a little girl's birthday party.
Sizden ricamız gitmek için küçük bir kızın doğum gününe gitmek için.
Just point me in the direction of a party and a pretty girl and I'll show you how good I feel.
Bana bir parti ve güzel bir kızın nerede olduğunu söyle sana ne kadar iyi hissettiğimi göstereyim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]