English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You're making a huge mistake

You're making a huge mistake translate Turkish

92 parallel translation
Wait, Ms. Doyle, you're making a huge mistake.
Durun Bayan Doyle, büyük bir hata yapıyorsunuz.
You're making a huge mistake.
Büyük bir hata yapıyorsun.
- You're making a huge mistake.
- Büyük bir hata yapıyorsun.
You're making a huge mistake.
Büyük bir hata yapıyorsunuz.
You better make sure this is what you want, Louise because I think you're making a huge mistake.
İstediğinin bu olduğundan emin olsan iyi olur, Louise çünkü büyük bir hata yapıyorsun.
You're making a huge mistake!
Büyük bir hata yapıyorsunuz.
No. You're making a huge mistake.
- Hayır, sen büyük bir hata yapıyoruz.
- You're making a huge mistake.
- Çok büyük bir hata yapıyorsun.
You're making a huge mistake.
Çok büyük bir hata yapıyorsun.
Sam, you're making a huge mistake.
Sam, çok büyük bir hata yapıyorsun.
But you're making a huge mistake.
Ama büyük bir hata yapıyorsun.
I just want you to know, I... I think you're making a huge mistake.
Bilmenizi isterim ki... bence çok büyük bir hata yapıyorsunuz.
To Paulie and Sue, I think you're making a huge mistake.
Paul ve Sue'ya. Umarım her şey iyi olur.
You're making a huge mistake.
Büyük hata yapıyorsunuz.
- Byron, you're making a huge mistake.
- Byron, büyük bir hata yapıyorsun.
I'm telling you, you're making a huge mistake.
size söylüyorum, büyük bir hata yapıyorsunuz.
I'm telling you, you're making a huge mistake.
Söylüyorum, çok büyük bir hata yapıyorsun.
I think you're making a huge mistake.
Bence çok büyük bir hata yapıyorsun.
Look! You're making a huge mistake.
Abi bak çok büyük bir yanlis yapiyorsunuz.
"Mr. Turner, if you suspend her, you're making a huge mistake."
"Bay Turner, eğer onu bırakırsanız, çok büyük bir hata yapmış olursunuz!"
You're making a huge mistake, son.
Çok büyük bir hata yapıyorsun, evlat.
Hey, Krusty,... you're making a huge mistake not hiring my brother.
Hey, Krusty, ağabeyimi seçmeyerek büyük bir hata yapıyorsun.
I think you're making a huge mistake here.
Burada çok büyük bir hata yapıyorsun.
Casey, we've got the belt and Agent Barker, and we're heading to the car. You guys are making a huge mistake.
Casey, kemeri ve Ajan Barker'ı ele geçirdik arabaya doğru gidiyoruz.
{ \ pos ( 192,230 ) } Just so we're clear, I still think you're making a huge mistake.
Dürüst olmak gerekirse, hala çok büyük bir hata yaptığını düşünüyorum.
You're making a huge mistake, David.
Büyük bir hata yapıyorsun, David. Bu bina benim.
You know, you're so scared of making a huge mistake, you're prepared to make a smaller, yet potentially still tragic one.
Biliyor musunuz, büyük bir hata yapmaktan o kadar korkuyorsunuz ki ufak bir hata yapmaya razısınız. Ama, muhtemelen o da korkunç olacak.
Greg, with all due respect... you're making a huge mistake.
Greg, saygısızlık etmek istemem ama çok büyük bir hata yapıyorsun.
Sandra, you're making a huge mistake!
Sandra, büyük bir hata yapıyorsun!
You're making a mistake, a huge mistake.
Hata yapıyorsun, hem de büyük bir hata.
You're making a huge mistake.
- Çok büyük bir yanlış yapıyorsun.
I think you're making a huge mistake rejecting a great guy like my brother.
Bence abimi reddederek, Büyük bir hata yapıyorsun.
Look, Leo, you're making a huge mistake,'cause we're Secret Service.
Dinle Leo, büyük bir hata yapıyorsun çünkü biz Gizli Servisteniz.
If you're doing this for prestige you are making a huge mistake.
Bunu prestij için yaparsan büyük yanlış olur.
I know why you're doing this, and you're making a huge mistake.
Bunu neden yaptığını biliyorum. Çok büyük bir hata yapıyorsun.
Guys - - guys, you're making a huge mistake, really.
Beyler beyler, çok büyük bir hata yapıyorsunuz, gerçekten.
He also said, " You're making a huge mistake.
Ayrıca, " Çok büyük bir hata yapıyorsunuz.
You're making a huge mistake, son.
Büyük bir hata yapıyorsun evlat.
You're making a huge, life-ruining mistake by moving in with a woman who turned you into an agoraphobic, turtle-faced, borderline alcoholic.
Seni agorafobic, alkol manyağı kaplumbağa surata çeviren bir kadına taşınmakla hayatının hatasını yapıyorsun.
He says you're making a huge mistake.
Büyük hata ettiğini söylüyor.
I just think you're making a huge mistake.
Sadece çok büyük bir hata yaptığını düşünüyorum.
You're making a huge mistake.
- Büyük bir hata yapıyorsun.
You're making a huge mistake trusting the wrong people.
Yanlış insanlara güvenerek büyük bir hta yapıyorsunuz.
you're making a huge mistake trusting the wrong people.
yanlış insanlara güvenerek büyük bir hata yapıyorsun.
- You're making a huge mistake!
- Büyük bir hata yapıyorsunuz!
You're thinking I'm making a huge mistake.
Peki ya yapıyorsan?
You're making a huge mistake.
Büyük hata yapıyorsun.
You're making a huge mistake here.
- Büyük bir hata yapıyorsun.
You're making a huge mistake!
Çok büyük bir yanlış yapıyorsunuz!
You're making a huge mistake.
Büyük bir hata ediyorsunuz.
- You're making a huge mistake.
- Çok büyük bir yanlış yapıyorsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]