English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You're making me blush

You're making me blush translate Turkish

35 parallel translation
Norman, you're making me blush all over.
Norman, utançtan kıpkırmızı kesildim. Özür dilerim.
You're making me blush.
Beni utandırıyorsun!
You're making me blush.
Yüzümü kızartıyorsunuz.
Oh, come on, now. You're making me blush.
Hadi ama, beni utandırıyorsun.
Stop it, you're making me blush.
Beni utandırıyorsun.
You're making me blush, Master Lee.
Senin mesleğin böyle tıkınmak olmalı.
- You're making me blush.
- Beni utandırıyorsun.
Well, Daphne, you're making me blush.
Daphne. Beni utandırıyorsun.
STOP, YOU'RE MAKING ME BLUSH, WHICH...
Kes şunu, beni utandırıyorsun.
Logan, you're making me blush.
Beni utandırıyorsun, Logan.
Its so unexpected, you're making me blush.
Çok ani oldu, beni utandırıyorsunuz.
You're making me blush.
Beni utandırıyorsun.
Holly, you're making me blush.
Holly, beni utandırıyorsun.
Oh, you're making me blush.
Beni utandırıyorsun.
- Mr. Prescott, you're making me blush. - Just...
- Bay Prescott, beni utandırıyorsunuz.
Come on, you're making me blush.
Hadi, yüzümü kızartıyorsun.
- You're making me blush, Skip.
- Utandırıyorsun beni, Skip.
Quit, you're making me blush.
Oldu, sonra görüşürüz.
You're making me blush!
Beni utandırıyorsun!
You're making me blush!
Beni utandırıyorsunuz.
Oh, Michael, you're making me blush.
Michael, beni utandırıyorsun.
Dr. Robbins, you're making me blush.
Dr. Robbins, beni utandırıyorsunuz.
You're making me blush.
Utandırıyorsun beni.
You're making me blush.
Yanaklarım kızaracak.
Aw, you're making me blush.
Beni utandırıyorsun ama.
You're making me blush, honey.
Beni utandırıyorsun, tatlım.
Oh, stop, you're making me blush.
- Yapma, beni utandırıyorsun.
You're making me blush.
Beni utandırıyorsunuz.
- You're making me blush, man.
- Beni utandırıyorsun, adamım.
_ Don't get mushy, you're making me blush.
Duygusallaşma, yanaklarım kızarıyor.
You're making me blush.
Beni utandırıyorsun
Well, now you're making me blush.
Şimdi beni kızartıyorsun işte.
You're making me blush.
Kes şunu. Beni utandırıyorsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]