English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ I ] / Ikız

Ikız translate French

31 parallel translation
Mr. Heck, ikızınızla konuşmak zaruriyetindeyim, ama bana sessizlikle yanıt veriyor.
Je dois impérativement lui parler, mais elle est en silence radio.
Dinle şunu : "Ikırcık mıkırcık, kız saçların kıvırcık, sana dedim sen çık"
T'entends pas "le tam-tam qui résonne dans la jungle sombre, au loin"?
K.V. kesin baş harflerdir. Kimi kast ettiğini bulmalıyız.
Si IK.V ce sont des initiales Il faut savoir à quoi ça correspond.
İk olarak, kasabalardaki çocuklarımız hip-hop yapmaya başladılar..
D'abord, nos enfants hip-hop dans toutes les banlieues.
Eğer onlar sonra kabul ederse, Tanrı bilir İkız ve erkek kardeşler....
Que dis-tu, maman? Comment cela peut-il être?
Ikınmaya ne diyorsanız.
Qu'est-ce qu'on dit pour bousculer?
Ikınacak durumda değilsin ve bebek hala tehlikede o yüzden sezaryen yapmamız gerekecek.
Vous ne pouvez pas pousser, et le bébé souffre un peu, nous allons devoir faire une césarienne.
- onu bir ya da ik gün burada tutmalıyız, ama endişelenilecek bir durum yok.
- et le garder un jour ou deux, mais rien d'inquiétant.
Sahi mi? Bizim IK'da hiç bir kız çalışmıyor ki.
Il y a pas de filles à la DRH.
Ikınması için zorlayamaz mıyız?
On ne pourrait pas l'obliger à pousser?
Dr. Bailey, arkanızı dönmenizi istiyorum. Ikınmalısınız.
Il faut vous mettre sur le dos et pousser.
Bizim malımızı derhal geri vereceksin, seni.ik kafalı!
Rends-nous ce qui nous appartient pronto, tête de bite!
Çok uyuz bir İK elemanımız var.
On a ce type des RH très irritable ici.
Ikınızı iki dakka yalnız bıraktım herşey boka sarmış
Je vous laisse deux minutes, et c'est le bordel!
Ikınması gerek, yoksa yapamayız.
Si elle ne pousse pas, c'est un gros problème.
Ikınmak zorundasınız.
Il faut pousser. Tout les quatres doigts.
Danışmanlık hizmetini de burada alacaksın çünkü tüm İK elemanlarımız sertifikalı danışmanlar.
Tu feras tes séances ici, nos DRH sont thérapeutes certifiés.
- Şöyle yapacağız. İK'dan Eric'in yanına gideceksiniz. İşe dönmek için önce Madde Bağımlılığı dersini tamamlayacaksınız.
Vous allez dépointer, voir Éric aux ressources humaines, et suivre un cours sur la dépendance avant de retravailler.
Ben Choi Ik Hyeon, yeni ortağınız.
Désolé d'être en retard. Je suis votre nouvel associé, Choi lk-hyun.
Şimdiye kadar İK'da hiç güzel kız görmemiştim.
Je n'ai jamais vu de jolie fille aux ressources humaines.
Ikındı, bağırdı ve kızını kucağına aldı.
La femme a poussé, elle a crié, elle a tenu sa fille.
Alim Ikjae dahil olmak üzere sadece Gae Kyeong'dan sayısız alimin ve tüm ülkeden çeşitli kesimlerin gözü Majestelerinin üzerinde.
Maître Ik Jae et tous les savants de cette ville, ainsi que toute la nation, regardent sa Majesté.
İK ile artık iş yapmayacağız.
Il ne veut rien savoir du HR.
Ikınacağız, tamam mı?
Il va falloir pousser, ok?
Tekrar ediyorum. Ana şirketimizin yeni İK sözcüsünün karşısındayız.
Pour rappel, c'est le nouveau DRH de notre maison mère.
İK sürekli haberdar ve birbirimize attığımız bütün e-postaları okuyorlar.
Les RH sont informées chaque jour et sont en copie de tous nos mails persos.
Sanırım şu İK formunu doldurmalıyız.
Donc j'imagine qu'on devrait signer ce formulaire des RH.
Ikın Lou. Ikın. Aferin kızıma.
Pousse, Lou, pousse, c'est bien!
Ikınmaya devam et, kızım.
Continuez à pousser, ma fille.
Çalışmamla ilgili bir probleminiz varsa bu meseleyi İK ile konuşmanız gerek.
Si vous êtes insatisfait de mon travail, parlez aux R.H.
İK'daki kız sabah haber verir.
La DRH cherchera demain matin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]