Yabanı translate Portuguese
1,549 parallel translation
- Yaban Kedileri!
- Wildcats!
- Tebrikler Yaban Kedileri!
- Parabéns, Wildcat!
Yaban Kedileri siz de şarkıya katılın
Wildcats, cantam também
Yaban Kedileri burada
Wildcats na casa
Yaban Kedileri her yerde Sallayın ellerinizi hele
Wildcats por todos os lados Agitem as mãos no ar
Bu yaban orkideleri de çok güzeller.
E estas phalaenopsis são esplêndidas.
Ben senin yaşındayken yaban domuzundan başka birşey yemezdim!
Quando eu era da tua idade não existia nada como o javali.
Bunu kuru yaprakları ve yetişen yaban otları toplamakta kullanırsın.
Ó, serve pra catar as folhas das árvores secas quando cair... e pra juntar o mato depois de capinar.
Saldırıyı haber aldığımda, Alzheim'ın vahşi yaban domuzlarını yenmek üzereydim.
Estava a expulsar Bowbuards de Alfheim quando soube do ataque.
Bul onu, Yaban Tavşanı... yoksa...
Encontre-o por mim, Hare, senão...
Aferin, Yaban Tavşanı.
Você fez bem, Hare.
Yaban Tavşanı!
Hare!
Pegasus araştırma görevinin yaban hayatı bulduğunu duydum. Meyve ağaçları.
Ouvi dizer que a equipa da Pegasus encontrou vida selvagem, árvores de fruto...
Yeni kocam ve yaban mersinli votka şu lanet havaalanı barında 10.50 dolara satılıyor.
O meu novo marido, e a vodka de amora, que custou 10,50 dólares no desgraçado do bar do aeroporto...
İki yaban mersinli votka, lütfen.
Duas vodkas de arando, por favor.
Yaban mersinli votka içtiğimi unutmamışsın.
Lembraste-te que bebo vodka de arando.
Hepsi yaban mersinli votka içer.
Todas elas bebem vodka de arando.
İki yaban mersinli votka daha, lütfen!
Mais 2 vodkas de arando, por favor!
Claudia'yı yatıştırmak için üç yaban mersinli votka daha gerekti. Fakat nihayetinde Robin'i getirmemi nazikçe kabul etti.
Foram precisos mais 3 vodkas de arando para convencer a Claudia, mas, eventualmente, ela graciosamente concordou em deixa-me levar a Robin.
Yaban mersinli soda.
Gasosa de framboesa.
Meksika usulü yaban arısı? Bana aldırma.
Não digo que não.
Bir iki tane yaban mersinli olacak.
Acho que tenho dois de amora.
Hayalimde beyaz elbiseli bir kız görmüştüm. Yanında uçan bir yaban domuzu vardı.
Na minha visão, vi uma rapariga num vestido branco com um javali voador como animal de estimação.
Uçan yaban domuzu, Bei Fong Ailesi'nin sembolüdür.
Bem, um javali voador é o símbolo da família Bei Fong.
Uçan yaban domuzu benim için yeterli.
O javali voador já me chega.
Hayalimde gördüğüm uçan yaban domuzu bu.
É o javali voador da minha visão.
Yaban mersini çok severim.
Eu adoro mirtilo.
Yaban kopekleri.
Mabecos.
Yaban kopekleri bugun Afrika'nin en ender rastlanan memeli turu olsalar da,... kitanin en etkin avlanan yirticilaridir.
Estão actualmente entre os mamíferos mais raros de África. Não obstante, são os predadores mais eficientes do continente.
Havadan izlendiginde yaban kopeklerinin av stratejisi daha iyi anlasilir.
Uma imagem aérea dá-nos uma nova perspectiva da sua estratégia.
uc yaban kopegi impalaya yaklasiyor.
Três mabecos seguem no encalço de uma das impalas.
Islık çalan yaban ördeği.
A marreca de duas cores.
Yaban mersini problemini nasıl kolayca aşacağımızı bilmiyorum, ama o katılana kadar düzeltecek kimse yok.
Não sei se ele vai esquecer a questão dos mirtilos, mas não podemos formar as filas sem sabermos se ele vai participar.
Taze yaban mersinleri geldi mi?
- Os mirtilos já chegaram?
Taze yaban mersinleri yokmuş.
Não têm os mirtilos.
Naçizane özürlerimi kabul edin Doğru yaban mersinlerini mümkün olan en kısa sürede temin edeceğiz ve daha iyi bir oda. Söz veriyorum.
Lamento, trataremos dos mirtilos o mais depressa possível, assim como da sala de espera.
Malzemelerimiz, et, havuç, soğan ve yaban havucu.
Temos carne de porco, cenouras, cebolas, pastinaca...
Umarım beni yaban ördeği avına çıkarmadın, Malik
Espero que não me leve numa caça aos gambozinos, Malik.
İstersen artık yaban mersinli iç.
Talvez seja melhor mudar para blueberries.
Bebeğe yaban mersini versek erken mi?
O bebé não é demasiado pequeno para comer uma amora?
Şey, yaban üzümlü turtayı tavsiye ederim.
E recomendo a tarte de amoras.
Pekala, yaban üzümlü turtayı alalım bakalım.
Pois seja a tarte de amoras.
Tatsız tuzsuz, hazır alınmış yaban üzümlü turtayı çok sevdiğin için sana bu akşam ağzına layık bir turta yapacağım.
Como gostas tanto de tarte de mirtilos industrial vou fazer-te uma tarte à tua escolha, esta noite.
ATV'mdeydim. Ve yaban eşeği avlıyordum.
Ia no meu todo-o-terreno.
Yaban gelinciği.
Um furão!
Hep bunlardan bir tane istemişimdir ama Marshall'ın yaban gelinciklerine karşı gizli bir fobisi vardı.
Sempre quis um, mas o Marshall tinha uma fobia secreta por furões.
Evet, neden yaban gelinciğinden korkarsın ki?
Sim, por que tens medo de furões?
Evet, ama Woody ve Chet, yaban domuzu avı fırsatı buldukları anda, her şeyi unutup bir anda ortadan kaybolmalarıyla ünlüdürler.
O Woody e o Chet são conhecidos por largar tudo e ir caçar javalis, quando podem.
~ Toki Wartooth yaban arısı değil ~
Toki Wartooth Não é nenhum inocente.
Yaban eşeği.
Asnos selvagens.
Yaban eşekleri, bu yüksekliklerin en göze çarpan sakinleridir ama Tibet'in en kalabalık otlayan hayvan türü yeraltında yaşar.
Os asnos são os pioneiros mais notórios das fronteiras altas mas o herbívoro mais numeroso do Tibete vive debaixo de terra.