04's traducir turco
359 traducción paralela
On Earth, methane is a flammable gas, but the temperatures on Titan are so cold, minus 1 80 degrees Celsius, that the methane can form liquid.
Metan, dünyada yanıcı bir gaz Fakat titandaki sıcaklık çok soğuk, Eksi 180 derece. 360 00 : 28 : 02,687 - - 00 : 28 : 04,484 Bu sıcaklıkta metan sıvıdır.
Her temperature must've been 1 04 here
Ateşi burayı yazarken kırklara çıkmış olmalı.
Brad, zero's at 0430 hours in the morning.
Brad, saldırı saati sabah 04.30.
And she gets healthier every day.
Ayrıca Rosalie güç geçtikçe daha da iyileşiyor. 00 : 11 : 03,400 - - 00 : 11 : 04,800 00 : 11 : 03,018 - - 00 : 11 : 05,081 Kapana kısıldım sanki!
But it's at night, you know, late at night... Around 4 : 00 in the morning is what I call the "dividing line."
Ama, gece geç saatlerde... sabaha karşı 04.00 suları, "ayırma hattı" dediğim zamandır.
Briefing's at 0400.
Brifing saat 04 : 00'de.
She's got at least 1 04.
Ateşi en azından 40.
It's 12 : 04.
12 : 04.
It's 4.45.
Saat şimdi 04 : 45.
It's 4 : 30.
Saat 04.30.
0.04 light years ahead.
- 0.04 ışık yılı ötede.
It's the first hole this side of the ridge.
Saat 04.00 yönünde biri var. Yamacın bu tarafındaki delikte.
Let's see, it's 0400 hours.
Göreceğiz, saat 04 : 00.
It's down.
04 : 31 : 15 Zulu.
OK, sir.
Ben ayrılmış olacağım, ama bir sonraki nöbetçi 04.30'da gelecek. Tamam, efendim.
He's just gonna be hanging over the toilet at 4 : 00 in the morning.
Sabahın 04 : 00'de, tuvalette, mahsur kalacak
Thought he saw something about 4 : 00.
Yaklaşık saat 04 : 00'te bir şey gördüğünü sanmış.
The guy cleans it out, starts his little bonfire and the car crashes out of the gate at 4 : 06.
Şimdi, kasa patlatılır. Adam kasayı boşaltır, küçük şenlik ateşini başlatır ve otomobil saat 04 : 06'da giriş kapısına çarpar.
I heard a noise around 4 : 00.
Saat 04 : 00 sıralarında bir ses duydum.
Prior to the safe's being blown, which occurred at 4 : 00, we know that somebody in the executive office opened the safe and was taking out money and running around the place burning up documents.
Kasanın patlatıldığı saat 04 : 00'ten önce, yönetim bürosunda bulunan birisinin kasayı açtığını ve parayı aldığını, oraya buraya koşuşturarak belgeleri yaktığını biliyoruz.
It's 4 : 16.
Saat 04 : 16.
C.S.B. January 4th, 1909.
C.S.B. 04 OCAK, 1909.
It's a matter of life or death. Don't say no... We must dance the next dance.
04 00 : 11 : 54 : 23 Ölüm kalım meselesi.
My God, it's you... I think we were the first ones to do these things.
04 00 : 12 : 13 : 24 Aman tanrım, sensin.
Just then... you called me. Helena. You were right behind me.
13 00 : 14 : 24 : 08 O sırada... 04 00 : 14 : 26 : 10 sen bana seslendin.
When I opened my eyes, the train was gone. It's one of those images that always remains with you.
05 00 : 14 : 57 : 13 Gözlerimi açtığımda, 03 00 : 15 : 05 : 02 Bunlar... 04 00 : 15 : 09 : 21 bende bıraktığın,
What a character he was! The worst moment was when, before I could say yes... you darted off to the orchestra.
06 00 : 18 : 27 : 04 Gördüğün gibi, 05 00 : 18 : 29 : 14 Roxiu ne utanmaz adammış.
There was no doubt in Stockholm, Your Majesty, that the next Nobel for Peace... would be yours. And very justly so.
19 00 : 23 : 43 : 03 Hiç şüphem yok, majesteleri... 04 00 : 23 : 45 : 12 bir sonraki Nobel barış ödülü... 13 00 : 23 : 48 : 07 İspanya kralının olacak.
He really meant it. Thanks a lot. Notice the "a lot".
22 00 : 24 : 49 : 08 Ama sıradan bir teşekkür değil... 09 00 : 24 : 51 : 04 gerçekten teşekkür etti.
It's incredible,.
20 00 : 45 : 42 : 04 SER radyo istasyonu. 05 00 : 45 : 44 : 20 Ulusal radyo istasyonundan 21 00 : 45 : 49 : 18 İki günlük gazete :
Let's keep it the way it is.
01 00 : 47 : 17 : 04 Dostum Llosada, çok iyi gidiyorsun.
Your books are selling very well now. What with the prize and all... Here.
04 01 : 09 : 26 : 15 Kitaplarınız bu sıralar 09 01 : 09 : 29 : 07 Tabi, Ödülle birlikte hepsi... 15 01 : 09 : 31 : 14 burada.
You know that everybody here expects you.
04 01 : 10 : 04 : 06 Buradaki herkesin 07 01 : 10 : 08 : 14 Hotel Asturias dışında, kişisel olarak 15 01 : 10 : 10 : 14 her zaman emrinizdeyim. 17 01 : 10 : 14 : 11 Neye ihtiyacınız olursa olsun... 10 01 : 10 : 17 : 13
( imitates engine ) I do 1 04 from the garage to the front door.
Garaj kapısına 250 km. hızla geldim.
Packed the job in 04-06-81.
04-06-1981'de işi bırakmış.
Oh, Christ. 04 out there?
Tanrı aşkına. 04 orada mısın?
It's almost 4 : 00.
Neredeyse 04 : 00.
Lightning struck the clock tower at precisely 10 : 04 p. m. Sending the necessary 1.21 gigawatts into the time vehicle, which vanished in a brilliant flash of light leaving a pair of fire trails behind.
Saat 22.04'te saat kulesine düşen yıldırım, gerekli 1,21 gigavatı zaman makinesine aktardı ve makine, bir ışık patlaması ile ardında ateşten izler bırakarak yok oldu.
It is impossible to know yet how many more fatalities there are following this earthquake, which hit at 5. : 04 yesterday, in the middle of rush hour.
Dün saat 5 : 04'te, iş çıkış saatinin tam ortasında vuran bu deprem sonrasında kaç kişinin öldüğünü bilmek henüz imkansız.
Oswald was charged at 7 : 00 p. m, Dallas time with Tippit's murder.
Ceketini giyer, 38'lik tabancasını alır... ve saat 13.04'te evden ayrılır. Ev sahibesi Earlene Roberts iki kere korna sesi duymuş.
Sent from... "Merrick / Scott No.04." That's your personal fax machine... number 4.
"Merrick / Scott No.04." tarafından gönderilmiş bu senin kişisel faks makinan... numara 4.
It's quiet, I will manage. 169th 00 : 18 : 04,431 - - 00 : 18 : 05,981 I'm worried about my mother.
Merak etme, kendimi bilirim.
It would be appropriate for a Federation ambassador to be present at this occasion, and as I am interested in First Contact... I appreciate your interest, and to keep you all informed, I'm scheduling a briefing at 04 : 00.
Bu sırada en azından bir Federasyon Büyükelçisinin varlığı uygun olacaktır ve ben de ilk temaslara ilgili olduğumdan... İIginizi anlıyorum ve hepinizi bilgilendireceğim, Saat 04 : 00'de brifing yapacağız.
It's... 18 minutes past 4 : 00.
Saat... 04 : 00 ü 18 dakika geçiyor.
This lamp is always on, always hot, so the cocaine precipitates out.
Her biri % 0.04 oranında kokain içeriyor. Lamba her zaman yanıyor, dolayısıyla her zaman sıcak.
Then she was banished to the midnight-to-4am-slot.
Döndüğünde programı gece yarısı ile... 04 : 00 arasına alındı. - Ne yani?
He sits or squats astride his victims, the orgasm and ejaculation most likely... occur at this stage of the act and in this position... sitting on the victim in the period of her agony.
~ 04.20 ~ Kurbanının üstüne oturuyor, çömeliyor ya da bacaklarıyla sıkıştırıyor. Orgazm ve boşalma çoğunlukla bu aşamada ve pozisyonda meydana geliyor. Kurban son nefesini verirken üzerine oturarak.
It's now 12 : 04, so... a new day.
Şu anda saat 1 2 : 04. Yeni bir gün.
Twenty-two, 6'8 ", comes strapped to his own gurney.
Yaş 22, boy 2,04 m., kendi sedyesine bağlanmış olarak.
Well, we can see the singularity, so I tend to believe that the external sensors are correct.
Kara deliği görebiliyoruz ve dış sensörlerimizin doğru olduğu 539 00 : 24 : 02,140 - - 00 : 24 : 04,108 konusuna giderek
It's 8 : 04.
Saat 8 : 04.