English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ 1 ] / 1840

1840 traducir turco

57 traducción paralela
In 1840 it appeared in Paris.
1840'ta ise Paris'teydi.
America's lifeline is the sea.
1840'lar. Amerika'nın kaderi denizlerde.
How about a Chevalier Audubon, 1840, full set?
Peki ya Chevalier Audubon, 1840, tam set?
Or a Chevalier Audubon, 184o?
Ya da Chevalier Audubon, 1840?
The social system supported by the Kristiania middle-class exists with a national budget of 41, 6 million Kroner under a criminal code, which dates from the 1840s,
Sosyal sistem, Kristiania burjuvaları tarafından 41.6 milyon kronluk bir genel bütçeyle destekleniyordu. Bir ceza kanunu altında, ki bu da 1840'lara dayanır.
1840 Canoga Street, Detroit.
1840 Canoga Sokağı, Detroit.
I found all that so exciting... that I later went to the home museum of Reykjavik... where they had an extremely rare bird on display... that became extinct in 1840.
Bütün bunları çok heyecan verici buldum. Daha sonra Reykjavik Sanat Müzesi'ne gittim. 1840 yılında nesli tükenen son derece nadir bir kuş sergilenmişti.
Last time she saw 40 was 1840.
Bu kadın kırkındayken yıl bin sekiz yüz kırktı.
He was its speaker from 1837 to 1840 while the Tories were in the majority.
1837-1840 arasında Tori'lerin çoğunlukta olduğu dönemde sözcülük yaptı.
Mainfest Destiny was a slogan popular in the 1840s.
Aşikar Kader 1840'larda çok popüler bir slogandı.
I'm launching a line of 1840 cognac, in bottles.
1840 yılı konyak serisi çıkartıyorum, şişelenmiş olarak.
Was the 1840 cognac a success?
1840 konyağı başarılı oldu mu?
In 1840, Nathaniel "Nate" Griffin used to groom horses.
1840'ta, Nathaniel "Nate" Griffin at tımarlarken.
He was elected in 1840.
- 1840 yılında seçilmişti.
Back around 1840... the great pie known as America... was still cooling on the windowsill... and everybody headed west for a slice.
1840 tarihlerinde, Amerika Büyük Pasta olarak bilinirken deniz kenarında hava hala soğuyordu ve herkes payına düşeni almak için Batıya doğru yola çıkmıştı.
"Since 1840." Who needed ketchup in 1840?
"1840'dan beri." 1840'da ketçap kime lazımmış?
Most of these building were developed in the Opium Wars
Bu binaların çoğu Afyon Savaşları sırasında geliştirildi. ( Afyon Savaşları, İngiltere-Çin arasında 1840 )
I got my biology degree at oxford in 1840,
Biyoloji doktoramı, 1840'da Oxford'da aldım.
Mr. Thinker, we're sorry to interrupt your contemplation, but we really need to figure out the secret at the heart of Pharaoh's tomb.
- BRONZ 1902 AUGUSTE RODIN - 1840 - 1917 Bay Düşünen Adam, düşünmenizi böldüğümüz için üzgünüz ama Firavun'un mezarının ortasındaki sırrı çözmemiz gerekiyor.
These are old hundred and fifty years, the donnerského massacre.
Bu kupürler Donner Party katliamının başladığı 1840'lara kadar gidiyor.
Sir, Eighteen-forty.. somethin sir.
1840 bir şey komutanım.
August 8, 1 840
8 Ağustos 1840
I was born in 1840.
1840 yılında doğdum.
The first man to treat haemophilia with blood transfusions in the 1840s.
1840'larda hemofiliyi kan nakliyle tedavi edebilmiş ilk adamdır. Samuel Armstrong Lane. Adını duymuş muydunuz?
This is a livery horn button, 1840s, perfect backmark.
Bu bir üniforma düğmesi, 1840 lardan kalma, mükemmel bir kalıt.
In the 1840s protested people against slavery.
1840 larda insanlar çok daha farklıydı
In 1840 hit a cholera epidemic Manhattan.
Çok eski zamanlardı çünkü
In 1840, Sir Robert Warboys heard the tale of a parlourmaid who'd seen the spectral presence and had been driven insane.
1840'ta, Sir Robert Warboys bir hizmetçi masalı duydu ki o önceden hayali varlıklar görmüş ve çıldırmıştı.
Until 1840...
- 1840'a kadar...
It was the 1840s, and no. I did not know him personally.
1840'lardı ve hayır onunla tanışmadım.
In many ways, the event was mirrored in 1840 by what is commonly known as the Damascus Affair, in which Middle Eastern Jews were blamed for the disappearance of a French monk and his scribe.
Bir şekilde, olayın 1840'da yansımaları oldu. Bu hâlâ Şam Vakası olarak bilinmektedir. Orta doğulu Yahudiler, Fransız rahip ve kâtibinin kaybolmasından dolayı suçlandılar.
A genuine 1840 Springfield musket.
Orijinal 1840 yapımı Springfield.
I mean, it's 1840.
Sanırsın yıl 1840.
Very rare.
1840'larda yapılmış.
You know, a hotel room in the 1840s only cost about 25 cents.
Biliyorsun 1840'larda bir otel odası 25 sente kiralanabiliyordu.
The 1840s blows.
1840'lar ezik.
Rebecca followed the same gem when it was stolen back in 1840 to get this :
Rebecca 1840 yılında çalınan mücevheri takip etmiş. Şunu dinle :
Oh, um, Rebecca- - she found the same gem there back in 1840, but we don't know where the dungeon is today.
Rebecca aynı mücevheri 1840 yılında buldu ancak günümüzde zindan nerede onu bilemiyoruz.
- If it were 1840, - we could drop it down a well.
1840'da olsaydık bir kuyuya atardık.
We... we see them do this all the time, you know, whether it's drones or wiretapping or whatever, they'll go, "Well according to this law from the 1840s, you know, with X, Y, or Z authority..."
Bunu sürekli yaptıklarını görüyoruz... İHA'lar olsun, telefon dinlemeleri olsun "1840 tarihli filanca yasanın tanıdığı XY ve Z yetkileri" falan derler. Ama bu zaman alır.
His great-great-grandfather was a musician in New Orleans in the 1840s.
Büyük büyükbabası da 1840'larda New Orleans'ta müzisyenmiş.
Client ordered safe deposit box number 1840, moved out from Santa Monica Trust Loan.
Müşteri 1840 numaralı kasayı Santa Monica Trust Loan'dan taşıtmak istemiş.
A magnificent Callow of about 1840, a polychrome James Bourne, rare, a pair of rather flashy Varleys from his last period, and the finest Edridge I have ever seen.
1840'lardan kalma muhteşem bir Callow bir çokrenkli James Bourne, nadirdir son döneminden bir çift gösterişli Varleys ve gördüğüm en iyi Edridge.
During the election campaign of 1840, William Henry Harrison supporters rolled this ten foot tin and paper ball down country lanes all across America.
William Henry Harrison'ın 1840'taki seçim çalışmalarında bu kağıttan kocaman topu Amerika boyunca dolaştırdılar.
Travel back in time with me to 1840 when William Henry Harrison, Old Tippecanoe, runs for president.
Benimle 1840'a geri dönün. William Henry Harrison, Tippecanoe'de başkanlığa aday.
That pigment wasn't really widely used
Bu ton 1840'ların sonuna kadar çok yaygın değildi.
- until after 1840 or so.
- Tamam.
1840.
1840.
I married my cousin Prince Albert of Saxe-Coburg in 1840.
1840'da, Saksonya-Coburg'lü kuzenim Prens Albert ile evlendim.
Look, scarlet fever outbreak in 1840.
Kızıl hastalığı salgını, 1840.
1840-ish.
- Güzel değil mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]