405 traducir turco
252 traducción paralela
Car 4-0-5.
- Araç 405'e.
Car 4-0-5.
Araç 405.
4-0-5. Suspect's coat was gray.
- 405, zanlının ceketinin rengi gri idi.
THEOPH ANES THE GREEK Summer-Winter-Spring-Summer 1 405-1 406
YUNAN THEOPHANES Yaz-Kış-Bahar-Yaz 1405-1406
405 Park Dr.
405 Park Yolu.
- $ 405.1 6.
- 405 doIar 1 6 sent.
405.
405.
Dear Sirs, I have received my improved model 1895 Winchester in.405 caliber.
Beyler, 1 895 Winchester tüfeğinizi aldım.
'Mr Thomas Hoyt, flight 405, please pick up a red courtesy phone.'
Bay Thomas Hoyt. Kırmızı telefonlardan birine cevap verir misiniz?
"Please send the tapes at this address General Att. Henri Volney, P. O. box 405".
"Kasetleri lütfen'Başsavcı Henri Volney'adına,'P.O. 405'adresine gönderiniz."
What's the voltage Daslow stopped at? 405 volts.
- Daslow kaç voltta durmuştu?
Otherwise I must send you 405 volts.
Aksi takdirde 405 volt göndermek zorunda kalacağım!
Apply 405 volts, Mr. Daslow!
405 voltu gönderin Bay Daslow!
The experiment stops here. at 405 volts.
Deney burada, 405 voltta son bulmuştur.
- Did you had many subjects that went to 405 volts?
405 volta ulaşan çok deneğiniz oldu mu?
Mr. Daslow, you participated 3 months ago in an experiment... inn which you applied electrical discharges up to 405 volts to someone.
Bay Daslow, 3 ay önce bir deneyde görev almış ve birine 405 volta kadar elektrik şoku göndermiştiniz.
Why did you continue to apply him shocks from 360V to 405V?
360'dan 405 volta kadar şok göndermeye neden devam ettiniz?
If the advertisement wasn't published by a university but by an individual that would promise you several hundred dollars as a reward would you have still applied those 405V to Mr. Rivoli?
Bay Daslow, ilanı üniversite değil de yüzlerce dolar ödül vaat eden bir şahıs verseydi bu durumda da Bay Rivoli'ye 405 volta kadar şok gönderir miydiniz?
The Goldenbaum system was an example of a democratically constructed political system... that caused the most anti-democratic administration.
- Boris Konev 405 ) } Bu bir Phezzan ticari gemisidir. bir grup hacıdan başka kimse bulunmuyor. kadın ve çocuklardan oluşuyor.
Yeah, she took flight 405 to Las Vegas.
Evet, 405 numaralı uçuşla Las Vegas'a gitti.
Helicopter 405 heading back to platform POC.
Helicopter 405 platformun başına geri dönüyor.
I need a large pepperoni, extra cheese, to 828 Esplanade, apartment 405.
Büyük boy pepperoni ve ekstra peynirli istiyorum. Adres 828 Esplanade apartman 405.
I'll be in suite 405.
405 numaralı suitte olacağım.
There's no suite 405.
405 numaralı oda yok.
273-9164... area code 415.
273-9164. Bölge kodu 405.
Describe what you and the other agents found... When you entered that suite 405 at the holiday inn.
Holiday Inn 405 numaralı odaya girdiğiniz zaman... gördüklerinizi tarif edin.
- Vihha compound 405.
- Villanın bitişiğinde 405'te.
Oh, not bad. Took the 405 to the 10...
- Fena değil. 405. caddeden 10'a -
Just another Monday in paradise. There's a fender bender on the 405, slowing things down...
Cennette bir başka Pazartesi 405. karayolundaki kaza, trafiği aksatıyor -
Take the 405 to Santa Monica, then to Whittier to Sunset.
405'ten Santa Monica'ya çıkalım, sonra Whittier'dan geçip Sunset'e.
Like yesterday I was stuck in this humongous traffic jam on the 405 freeway
Aynı dün 405. otobandaki muazzam trafik sıkışıklığında mahsur kaldığım zamanki gibi.
They're northbound out LAX on the 405.
Kuzeye havaalanına doğru gidiyorlar.
Eva-02 continues the operation.
405 ) } Eva Birim 02 operasyonu başarıyla tamamlar
As far as traffic is concerned, the SIG alert we had this morning, reported northbound on the 405 at Sunset, is still backing things up. - We'll have to wait while authorities...
Hava sıcaklığı ise merkezde yaklaşık 20 derece civarında sahil bölgesinde ise yaklaşık 23 derece civarında olacak.
They want you to take the money, drive north on the 405.
Parayı almanı ve 405 nolu yoldan kuzeye sürmeni istiyorlar.
- The 405.
- 405 numaralı olandan.
" We will now sing hymn 405,
Şimdi de 405. ilahiyi söyleyeceğiz.
I'm sorry I'm running late.
Üzgünüm geç kaldım. Hala 405'teyim.
I'm still on the 405. I'm about ten minutes away.
10 dakika sonra oradayım.
There was an accident on the 405, a one-car accident.
405 yolunda kaza olmuştu, tek arabalık bir kaza.
Fourscore and four, fourscore and five... fourscore and six.
404. 405. 406.
Mrs. Robeck. I'm on the 405.
Bayan Robeck. 405'teyim.
4-0-5...
Araç 405, bir silahlı soygun mevcut.
4-0-5.
- 405 konuşuyor.
4-0-5.
405 konuşuyor.
4-0-5, Roger.
Anlaşıldı 405.
405 volts!
- 405 volt!
I see...
405 numaralı oda.
Room 405, please.
Evet.
Southbound on the 405 has normal slowing.
Geliyorum.
- Aah!
Elimize yeni gelen bilgilere göre, 405 Sunset Yolunda...