English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ 4 ] / 47s

47s traducir turco

64 traducción paralela
If bombers can get through, why can't C-47s?
Bombardıman uçağı uçuyor, nakliye uçağı niye uçamasın?
C-47s!
Nakliye uçakları!
Brand-new AK-47s. Best combat rifle in the world.
Yeni AK-47'ler dünyanın en iyi muharebe tüfeğidir.
M-16s, Armalites, Uzis, AK-47s?
M-16s, Armalites, Uzis, AK-47s?
Sir, it will take quite a while to evacuate the T-47s.
Efendim, T-47'leri boşaltmak çok vaktimizi alacak.
" In'Nam, we had Claymores, AK-47s.
" Nam'da Claymores, AK-47 vardı.
This Little Engine's mission was to take some AK-47s and a nuclear payload over the mountain to the 2063 Battalion.
Bu küçük lokomotifin görevi biraz AK-47 ve nükleer patlayıcıyı dağın diğer tarafındaki 2063'cü bataryaya götürmekmiş.
When we'd run out of bullets... we'd have to take the weapons... their AK-47s... off the enemy dead and use their ammo.
Mermilerinden kaçmak silahlarını almak... onların AK, makinalı tüfekleri düşman öldürdüğümüzde onların silah ve mühimmatlarını alıyorduk.
You're a braver man than me, and I take on gangs armed with AK-47s.
Benden daha cesur bir adamsınız ben AK-47'li çetelerle ilgileniyorum.
Since I have been in Washington, I have been assured of an additional supply of C-54 $, which carry 10 tons, to replace the C-47s.
Washington'da bulunduğum andan itibaren Bana C-47'lerin yerine geçecek 10 ton taşıyabilen ek C-54 uçakları takviyesi sözü verildi.
AK-47s,..... a couple of Uzis...
AK-47ler,..... birkaç uzi...
C-47s.
C-47'ler.
- Christ, I miss those C-47s.
- Tanrım, şu C-47'leri özledim.
My episode starts with the aircraft, the C-47s, full of paratroopers.
Benim bölümüm - ikinci- Paraşütçülerle dolu C-47 uçaklarıyla başlıyor.
That bar has more ak-47s than budweiser.
Orada Budweiser dan çok Ak-47 var.
AK-47s and pouches of grenades!
AK-47'leri ve torbalarca el bombaları var.
- You have any more L-47s? - Yeah, maybe in the car.
Şu L-37'lerden var mı?
Three-David-34, be advised subjects are firing automatic weapons, possibly AK-47s.
Üç-David-34, otomatik silahlara dikkat, muhtemelen AK-47'ler.
You ever need anything like that? Automatic weapons, Uzis, AK-47s, M-16s, all the way up to rocket launchers, baby bombers, down the other side.
Otomatik silahlar, Uzi'ler, AK-47'ler, M-16'lar roket atarlar veya bunun gibi şeylere?
All those fucking busted parts, those 1500 AK-47s, he knows all about it.
Bütün o lanet bozuk parçalar, şu 1500 AK-47'ler, hepsini o biliyor.
AK-47s.
AK-47'ler.
I looked through a slat and saw three insurgents in the back room, one a woman. The men had AK-47s.
Pervazdan baktım ve odanın arkasında 3 asi gördüm, biri kadın.
Particles of wood were blown back into one of the exit wounds from the AK-47s.
Tahta parçaları Ak-47 lerden birinin açtıgı yaranın çıkışına saçılmış.
And they were the only ones with the AK-47s.
Ve onlar sadece AK-47 ile olanlardı
Ak-47s don't give you time to draw no gun, ma.
AK – 47 silahını davranmana bile izin vermez, Annecik. - Doğru.
AK-47s, AK-74s, AKMS.
AK-47, AK-74, AKMS.
- From the AK-47s they're holding, they had something to do with something.
Ellerinde tuttukları AK-47'lerden anlaşılıyor ki, Bir şeylerle ilgileri var.
Think neighborhood watch with AK-47s.
Bizim oradaki mahalle bekçilerinin AK-47'lileri gibiler.
The last of the Ak-47s.
Ak-47'nin sonuncusu.
Got a garage full of AK-47s.
AK-47'lerle dolu bir garajımız var.
Killed three people with AK-47s.
AK-47'lerle üç kişi öldürüldü.
M4s and Tech-9s and AK-47s.
M4'ler, Tech-9'lar, AK-47'ler.
AK-47s, cop killer bullets, plastic explosives.
AK-47ler, polis öldüren kurşunlar, plastik patlayıcılar.
Dealing AK-47s... no one really cares.
AK-47'lerle uğraşmak kolay kimsenin umurunda olmaz.
I found four fighting positions over there, AK-47s.
AK-47'lerle savaşmak için dört pozisyon buldum.
I don't know what kind of crisis you're in, Chuck, but mine's carrying AK-47s and just took over the store.
Seninki nasıl bir karışıklık bilmem ama buradaki karışıklığın AK-47'si var. Mağazayı ele geçirdiler.
That psycho's got about a dozen guys strolling around with AK-47s.
O zırdelinin ellerinde AK-47'lerle fink atan bir düzine kadar adamı var.
AK-47s use 7.62's.
AK-47'ler 7.62 kalibrelik mermi kullanır.
I mean, not every teenage girl comes home to a garage full of Glocks and AK-47s.
Yani, her genç kızın keleşler ve tabancalarla dolu garajı yoktur.
Eight guards total, AK-47s... quarter-mile stretch.
AK-47'li sekiz güvenlik. 400 metreye yayılmışlar.
AK-47s, KG-9s, FN-57s, AR-15s.
AK-47'ler, KG-9'ler, FN-57'ler, AR-15'ler.
Enough AK-47s in there to supply a small army.
Kucuk bir orduya yetecek kadar AK-47 vr burda.
But at the same time, when you find a bunch of AK-47s hidden in some villager's chicken pen, you can't help but feel like they'r the reason your buddies are dead.
Ama aynı zamanda bazı köylülerin kümesinde saklanmış bir sandık AK-47 bulduğunda arkadaşlarının ölme sebebinin onlar olduğunu düşünmemek elde değil.
We have 10 kids. Twenty AK-47s.
10 çocuk var burada 20 de kalaşnikof.
We got AK-47s over here, dawg.
AK-47'lerimiz var, dostum.
21 m4 semiautomatic rifles, 18 ak-47s, 28 shotguns?
21 tane M4 yarı otomatik, 18 Kalaşnikov, 28 tane de av tüfeği.
AK-47s, Makarov pistols... Standard Russian issue.
AK-47'ler, Makarov tabancaları, standart Rus malı.
We have no AK-47s.
Kalaşnikovlarımız yok.
They're heavily armed, usually with AK-47s, and they come and steal your cattle.
Genellikle AK-47'leri olan birlikler ve gelip sığırlarınızı çalıyorlar.
AK-47s... automatic.
Otomatik.
We have five to six individuals with AK-47s.
AK-47'li beş altı kişi var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]