4am traducir turco
56 traducción paralela
Marta came at 4AM with the doctor who lives in her building.
Marta, binasında yaşayan doktorla sabah 4'te geldi.
- Could you be up by 4am?
- Sabah 4'te kalkabilir misin?
- Coudray, wake us all at - - 4am.
- Coudray, hepimizi saat - - 4'te uyandır.
- It's 4am, ma'am.
- Saat 4 oldu hanımefendi.
So at 4am I gotta wake up the landlady and give her a whole song and dance.
Ve gece 4'de ev sahibini kaldırıp bir sürü hikaye uydurmak zorunda kaldım.
What the devil are you doing here at 4am?
Sabahın 4'ünde burada ne arıyorsun sen?
It's 9.00 Eastern, 7.00 Rocky Mountain, and 4am in Tokyo. I might as well tell you the times.
Saatlerini de söyleyebilirim.
- Thank you, sir. Now, meet me at the hotel at 4am, downstairs.
Benimle saat 4'te otelde, aşağıda buluş.
Then she was banished to the midnight-to-4am-slot.
Döndüğünde programı gece yarısı ile... 04 : 00 arasına alındı. - Ne yani?
And check about 4am local time. I was here, I thought someone was trying an off - world activation, but nothing happened.
Buradaydım, sanki birileri dünya dışı bir hareketlilik deniyor gibiydi, ama birşey olmadı.
On August 31st at 4am, Amélie has a dazzling idea.
31 Ağustos, sabah dörtte Amelie'nin aklına çok parlak bir fikir geldi.
And then wake up at 4am terrified.
Tabii sonra sabahın 4'ünde korkmuş olarak uyanmaya da.
Why don't you go to bed, it's already 4am there at your end.
Neden yatağa gitmiyorsun? Saat sabahın 4'ü oldu.
Both delegations have until 4am to agree my draft proposals on the holy sites of Jerusalem.
Her iki heyet 4'e kadar Kudüs'ün kutsal yerleriyle ilgili taslak teklif üstünde uzlaşmalı.
There was another shooting in the area last night, 4am.
Dün gece sabaha karşı dörtte aynı bölgede bir cinayet daha işlendi.
A comet with the cycle of 433 years will travel over the peninsula... around 4am tomorrow morning at the speed of 37,000 MPH... which is faster than a bullet.
Kuyruklu yıldız 433 yıl süren bir turluk gezintisini sabah 4 sularında yarımadamız üzerinden geçerek devam ettirecek.
- Well, it's 4am. He's at home asleep, I guess.
- Evinde uyuyordur herhalde.
You used to wake up at 4am every day, like clockwork.
Sen de her sabah, saat gibi tam dörtte uyanırdın.
Ifyou missed anything, this show is gonna be repeated every night on a loop until 4am.
Bir şey kaçırdıysanız, bu gösteri her gece sabahın dördüne kadar devam edecek.
- 4am in a curfew. No one was there.
- Sokağa çıkma yasağının ortasında... sabahın 4'ünde kimsenin olmaması normal.
At 4am, the Prime Minister ended a long conference call with the American President.
Sabah 4'de, Başbakan, Amerika Başkanı ile yaptığı uzun bir konuşmayı sonlandırdı.
2am, 4am, anytime.
Sabah ikide, dörtte, ne zaman istersen.
Running at 4am won't make us better hockey players.
Sabahın 4'ünden beri koşmak bizi daha iyi bir hokey oyuncusu yapmaz.
Wake up at 4am, run for 20 km.
Sabah 4'te kalk, 20 km koş.
You do know it's 4am, don't you?
Sattin 4 olduğunu biliyorsun, değil mi?
It's only 4am, it's not late.
Saat daha dört...
4am, outside the window.
Gece 4'te, pencerenin dışında.
And one day at 4am, he was listening to the radio and heard the JODK call sign.
Bir gün sabahın 4'ünde, JODK yayınının sinyallerini yakalamış.
But you try reasoning with a big fat gypsy at 4am in the nuddy-nud.
Ama çıplak biri için olması gereken bu
On board the aircraft carrier Zuikaku the pilots are awoken at 4am.
Uçak gemisi Zuikaku'daki pilotlar sabah saat 04 : 00'de kalkti.
I'd estimate they died in the early hours of the morning, between 3 and 4am.
Tahminime göre sabahın erken saatlerinde ölmüşler. Saat 03 : 00-04 : 00 arası ölmüşler.
Wake up at 4am.
4'te kalk.
What time d'you get there? A bit before 4am,
Planters Punch'ı tavsiye edebilirmiyim.
To cook these special potatoes my mom woke up at 4am...
Annem bu özel patatesleri yapmak için sabah dörtte kalktı.
I do know those 4AM soup dumplings put David Chang to shame.
Ama gece 4'teki sulu köfteyi biliyorum. David Chang utansın.
He won't be here till after 4AM.
Saat sabah 4'ten önce gelmez.
Er, I'd put it between 10pm Thursday night and 4am Friday morning.
Ben, perşembe gecesi saat 10 ile cuma sabahı saat 4 arası diyorum.
If someone took the boat out that far at, what, 4am, to burn it, how did they get back?
Eğer biri sabahın dördünde botla o kadar uzağa açılıp sonra botu yaktıysa, nasıl geri dönmüş?
Gets in to Euston at 4am.
Euston'a öğlen 4'te varıyor.
It was 4am.
Saat öğleden sonra 4'tü.
Ľve been up and about since 4am and my patience is running thin.
Sabahın dördünden beri ayaktayım ve sabrım giderek tükeniyor.
I was up til 4am watching Cat People and the Curse of the...
Saat 4'e kadar ayaktaydım, Tv'de Kedi Kız ve Ölünün Lanetini izliyordum.
It was around 4am.
Saat 4 civarındaydı.
At around 4am...
- Saat 4 civarında...
Be here by 4am.
4'te burada ol.
Oh, yeah, it's 4am and I couldn't sleep, so I finally looked up this thing on the internet and you do not have to stay there, it's a different country.
- Evet, sabah dört ve uyku tutmadı o yüzden sonunda internette şu şeye baktım ve orada kalamazsın, bambaşka bir ülke.
Around 4am we had a good laugh.
Ama sonra yine uykuya daldım. 4 civarı kahkaha atıyorduk.
4am at the 3rd basement floor?
Sabahın dördünde üçüncü zemin katta mı?
It's 4am.
Saat 4.
Come to the phone box on Merton Street at 4am.
Sabah 4'te Merton Sokağındaki telefon kulübesine geleceksin.
It's after 4am.
Saat sabahın 4 : 00'ü.