98 traducir turco
1,578 traducción paralela
He once did 98 somersaults in a row without throwing up.
Bir keresinde kusmadan üst üste 98 perende atmıştı.
Pulse ox - - 98.
Oksijen seviyesi 98.
Pulse-ox 98 percent.
Nabız oksimetresi % 99.
Her normal temperature is 96.2, not 98.6 like you and me.
Normal vücut ısısı 35,6 derecedir. Senin, benim gibi 37 derece değildir.
If her temperature were 98.6, she'd have a fever.
37 dereceye çıkarsa ateşi var demektir.
She may be 98 years old, but she's still...
98 yaşında olabilir ama hâlâ...
But he's very big for his age - in the 98th percentile.
Ama yaşına göre çok iri - % 98 oranında.
Frank, of the 206 passengers on this flight, 98 of them are women, but only one of them is a suitable candidate :
Frank, bu uçuştaki 206 yolcudan 98'i kadın.
Came close to 98, but the test rats gave birth to two headed offspring. Legal thought that was a considerable drawback.
1998'de çok yaklaştılar, ama kobay olarak kullanılan fareler çift başlı yavrular doğurunca adli otoriteler, bunu önemli bir belirti olarak gördüler.
Darrell's pretty much taken total responsibility for Henry ever since their mother passed away in'98.
Darrell Henry'nin sorumluluğunun tümünü üstlenmiş... ta ki 98'de anneleri ölene kadar.
Tiffany was pregnant... and there is a 99.98 % probability that you are the father.
Tiffany, hamileymiş. Yüzde 99.98 ihtimal bebek senden.
- I can keep this up. - 96, 97, 98...
- 96 97, 98...
We share 98.4 % of our D.N.A. with these creatures.
Bu hayvanlarla % 98.4 oranında D.N.A.'larımız ortak.
98-97, Lakers.
98-97, Lakers.
Went all the way back to'98.
98'e kadar taradık.
Knockers on Highway 98.
- 98. yoldaki Knockers barı.
Then you're gonna be left down below 98 minutes until we're all saved 98 minutes to go...
O zaman 98 dakika sonra geride bırakılanlardan olacaksınız. Kurtarılmamıza 98 dakika kaldı...
Increasing thermal variance by 98 % should eliminate the separation impurity.
Isıl fark % / 98 artırılarak ayrışma arızası giderilebilir.
98 %. Power objective attained.
Hedef güce ulaşıldı.
Variable off by 0.98.
Değişken farkı 0.98.
Yeah, well, here's another one in April, another one in December'04,'03,'98,'92...
Evet, bak burada Nisan'da, başka bir tane Aralık'ta'04,'03,'98,'92...
Ninety-eight of them would walk over my corpse for free gum.
98'i benim baygın vücudumun üzerinden bedava sakız için yürüyüp geçmiştir.
$ 1.98, hon.
1.98 $, tatlım.
I got a 98 on my science test.
Fen sınavından 98 aldım.
That's funny, because you feel more like 98.6.
Çok garip, çünkü ateşin sanki 37 gibi.
A case Jack and I worked back in'98.
Jack ile benim 98'de üstünde çalıştığımız bir dosya.
There hasn ´ t been an election since ´ 98. How prepared is that country for democracy?
98'den beri seçim olmadı.Sence demokrasiye ne kadar hazırlar?
98, 99.
98, 99.
Ninety-eight percent of us will die at some point in our lives.
Yüzde 98'imiz ömrümüzün bir noktasında öleceğiz.
Windows 98, or some foul thing.
- Windows 98, ya da benzeri bir şey.
black or white.
Şehrin 98 %'i siyah ya da beyaz.
UN survey say Kazakhstan have 98th lowest humor.
BM araştırmasına göre Kazakistan mizahta 98'inci.
Cadillac Car is No. 8 on the RB charts, and No. 98 on the pop charts.
"Kadillak Araba" RB listelerinde 8 ve pop listelerinde 98 numara.
- One, two, three, four, five 35, 36, 37, 38 96, 97, 98, 99, 100. So it's hide-and-seek you want to play?
Demek saklambaç oynamak istiyorsun.
Not tonight. Okay, that'll be $ 4.98.
Borcunuz 4,98 dolar.
Rocky Balboa, 217.
Rocky Balboa, 98.
Introducing first, fighting out of the blue corner, wearing black with gold, official weight 217lb.
Önce mavi köşeyi tanıtıyoruz siyah ve altın şortlu, resmi kilosu 98 kg.
Your Honor, I would like to read this Police Report 12 May 98.
12 Mayis 1998 ten, bir Polis raporundan bir şey okumak istiyorum. İtiraz Ediyorum! Bende bunun kopyası yok.
We gonna say 2 % in 98, We gonna say 5 percent in 2001 "and 10 percent in 2003."
1998 için % 2, 2001 için % 5, 2003 için % 10 olacak "
We studied 98 of the 100 top grossing films from 1994, for this particular study on the ratings system.
Sınıflandırma sistemi üzerine özel bir çalışma için 1994 yılından başlayarak, en çok hasılat yapan filmleri inceledik.
Drug mule killed in'98, Ana Castilla.
1998'de uyuşturucu kuryesi olan Ana Castilla öldürülmüş.
Who, in'98, told the cops he didn't know Ana, but her contacts say otherwise.
1998'de polislere Ana'yı tanımadığını söylemiş ama diğerleri bunun tam aksini söylüyor.
You help a girl named Ana, September'98?
1998 eylülünde Ana adındaki kıza da yardım ettin mi?
You said you didn't even know Ana in'98.
Onlara 1998'de Ana'yı tanımadığını söyledin.
I wasn't screwed up in'98.
1998'de batırmazdı.
Hour three and no end in sight for you tortured souls stranded out on interstate ninety-five.
Saat üç ve 98 nolu karayolunda sıkışıp kalan siz elemli insanlara görünüşte hala bir çözüm yok gibi.
Heart rate's 98 and rising.
- Nabzı 98 ve artıyor.
- I can't. Number 98 :
Yapamam. 198 numara :
Unless you count that Thanksgiving back in'98.
Onun yerine 1998'deki Şükran Günü'nü sayabiliriz.
You're number 98.
98 numara.
The kitchen fire of'97, the kitchen fire of'98, the arson conviction of Luis the cook, and the termination of the hospital's "Convicts-to-Cooks" program.
97 yılındaki mutfak yangını. 98 yılındaki mutfak yangını. Aşçı Luis'in kundakçılıktan suçlu bulunması.