English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ A ] / A boy and a girl

A boy and a girl traducir turco

563 traducción paralela
Suppose a boy and a girl are in love.
Birbirine âşık iki kişi düşün.
Look, baby, we're going to have a boy and a girl... if we have to upset the whole medical profession.
Bebeğim, tüm doktorların kapısını çalmamız da gerekse... sonunda bir oğlumuz ve kızımız olacak.
All I want is some normal, intelligent discussion. And maybe some normal affection between a boy and a girl. Nothing more.
Tek istediğim, bir erkek ve bir kız arasında normal aklı başında muhabbet ve belki biraz normal hoşlanma, o kadar.
Once upon a time there was a boy and a girl attending university together
Biz zamana bir delikanlıyla bir kız yaşarmış. Üniversiteye birlikte gidiyorlarmış.
I mean between a boy and a girl.
Bir kız ve bir erkek arasındaki dostluktan bahsediyorum.
- a boy and a girl meet.
- Ve oğlanla kız karşılaşıyorlar.
Two... a boy and a girl.
İki. Biri oğlan biri kız.
They had children together ; a boy and a girl, but deep in her heart, she was very unhappy.
Bir oğlan, bir kız çocukları olmuş. Ama o kalbinin derinliklerinde mutlu değilmiş.
A boy and a girl
Bir kız bir erkek.
Two children, a boy and a girl
İki çocuk, bir erkek ve bir kız.
( man # 2 ) lt's the same old story - if a boy and a girl want to get together, there isn't any law that says you can't or you're not going to do it.
Hikayeyi bilirsiniz. İki gönül bir olunca samanlık seyran olur.
A boy and a girl.
Bir erkek bir de kızım olsun isterim.
I have a boy and a girl.
Bir erkek, bir kız.
The difference between a boy and a girl is enormous
Bir oğlanla bir kız arasındaki fark müthiş fazladır.
A boy and a girl.
Bir oğlan, bir kız.
Can a boy and a girl ever be friends?
Hiç bir kızla bir erkek arkadaş olabilir mi?
A boy and a girl can never be friends.
Hiçbir erkek hiçbir kızla arkadaş olamaz.
But in real life, can a boy and a girl be friends?
Ama gerçek hayatta, bir erkekle bir kız arkadaş olabilirler mi?
When a boy and a girl are friends they either fall in love... or else, they part ways
Arkadaş olan kızla erkek aşık olurlarsa o zaman yolları ayrılır.
A boy and a girl, both with fair hair and blue eyes
Bir çocuk ve bir kız, ikisi de açık tenli ve mavi gözlü.
Of a boy and a girl in love
Âşık bir erkek ve bir kadın hakkında
Nobody would believe, for instance, that the entire lives of a peaceful American boy and girl could be changed by a funny little war between two small countries far across the sea.
Barış yanlısı Amerikalı bir oğlanla kızın hayatının uzak diyarlardaki 2 küçük ülke arasında olacak savaşla değişeceğine kimse inanmazdı.
Only way back there you're a little girl with a short dress and your hair... falling to your shoulders, and a little boy is standing, holding your hand.
Ama o uzaktaki sen, kısa bir elbise giyen, saçları omuzlarına dökülmüş genç bir kız gibisin. Yanında da elini tutan küçük bir çocuk var.
And before you were born, sir, when you were nothing but a toss-up between a girl's and a boy's name, I was a soldier.
Hatta siz henüz doğmamışken daha cinsiyetiniz bile belli olmamışken ben yine askerdim.
And I follow with my eyes where some boy with a girl upon his arm, passes a patch of silver... and I feel somehow...
Kol kola girmiş, gümüşten bir yolda yürüyen oğlanlarla kızları izlerim...
A song of love is a song of joy, A waltz for girl and boy.
Aşk şarkısı neşenin şarkısıdır kız ve erkek için
First a boy and then a girl.
Önce bir oğlan sonra bir kız.
Blind to a girl and a little boy who worship the ground you walk on.
Seni taparcasına seven bir kadın ile küçük bir çocuğu göremeyen bir körsün.
I have it. I have a great boy-and-girl bit.
Harika bir "oğlan-kız" numaram var.
He said you had a little boy and a girl.
Bir oğlunuz ve bir kızınız olduğunu söylemişti.
He has two children, a girl and a boy
İki çocuğu var, bir kız bir oğlan.
When I was a boy, Son, there was always two kinds of girls. Us boys, we'd never even mention them in the same breath but every now and then one of us boys would sneak off with a girl and we'd get a little steam out of our system.
Erkeklerle aramızda bundan söz etmezdik ama herkes bazı kızlarla sadece yatılacağını bilirdi.
Every little girl and every little boy that pretended hard enough... was playing on the grass and having a whale of a time.
Yeterince çok çalışan her çocuk çimenlerde oynuyordu ve çok güzel zaman geçiriyorlardı.
And here, the boy and the girl, if a middle-aged mysterious stranger can indeed be called a boy, meet.
Ve burada da oğlanla kız, eğer orta yaşlı bir adama oğlan denirse, karşılaşıyorlar.
Because this boy is wanted for rape and murder of a little girl.
Çünkü bu herif, küçük bir çocuğa tecavüz edip, öldürmekten aranıyor.
I'm Millie Dillmount. Have you seen 2 Chinese and a girl? A boy?
Ben Millie, iki Çinli ve bir kadını arıyorum, bir adamı yani, yok büyük bir kadını veya güzel lüleleri olanı?
- A little boy and girl?
- Küçük bir oğlan ve kız mı?
And then the boy goes over to the girl's house and knocks on the door and he says to her, "I've come to take you to a movie."
Ve sonra erkek kızın evine gelir ve kapıyı çalar ve "seni sinemaya götürmeye geldim" der.
Well, I just had three in the third grade... so I put one boy up to fourth... and a boy and girl back to second.
3. sınıfta okuyan sadece üç çocuk vardı. Birini dördüncü sınıfa koydum. Bir kızla başka bir çocuğu da 2. sınıfa.
- I'm a girl-boy and I'll piss as well.
- Kız-erkek olduğuma göre, ben de işeyebilirim.
Said there was a little boy, a pretty girl, a nigger and a Mississippi swamp rat.
Küçük bir çocuk, güzel bir kız, bir zenci ve Mississippili bir pislik.
Well, it's just Linus and a girl named Marcie and a girl named Peppermint Patty- - She's a great baseball player. - -and a boy named Franklin.
Şey, sadece Linus ve Marcie adında bir kız ve Nane Şekeri Patty adında bir kız, çok iyi bir beyzbol oyuncusudur, ve Franklin adında bir çocuk.
Look, I'm looking for a girl and a little boy.
Bak dinle. ben ben bir kızı ve ufak bir oğlanı arıyorum.
I woke up out of the ether with an utterly abandoned feeling, and I asked the nurse if it was a boy or a girl.
Eterin etkisi geçip terkedilmişlik hissiyle uyandığımda, hemşireye kız mı erkek mi diye sordum.
Give her a hat with a feather, and no girl in Brighton on bank holiday could hold a candle to her.
Tüylü bir şapka giydirsen, Brighton'daki hiçbir kız onunla boy ölçüşemez.
I raise a boy for 20 years, my own son... then some girl comes along and steals him away.
20 yıl boyunca kendi oğlumu büyüteyim ve daha sonra bir kız gelip onu çalsın.
Of course there can be a friendship between boy and girl.
Tabii ki bir erkekle bir kız arkadaş olabilirler.
You haven't found a boy and I haven't found a girl Really?
Ne sen bir erkek, ne de ben bir kız bulamamışım.
A girl goes through her childhood and her youth with one boy Would she ever seek the company of someone else... for the rest of her life?
Çocukluğu ve gençliği biriyle geçen bir kız bir başkasıyla yaşayabilir, hayatının kalanını bir başkasıyla geçirebilir mi?
If it'll be a boy or a girl and whether it'll be happy.
Bebeğim kız mı olacak yoksa erkek mi? Ve o mutlu olacak mı?
Boy, you could up and marry a girl like that.
Dostum böyle bir kızla evlenilmez de ne yapılır?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]