A kidnapping traducir turco
1,177 traducción paralela
The hardest part of a kidnapping is picking up the ransom.
Adam kaçırmanın en zor yani fidyeyi almaktır.
I don't know anything about a kidnapping.
Adam kaçırma hakkında bir şey bilmiyorum.
Of a kidnapping in Sacramento, California.
Çocuk kaçırma. Sacramento, Kaliforniya'da.
This is a kidnapping, Agent Mulder... a little girl snatched from her bedroom.
Bu bir kaçırma olayı Ajan Mulder. Küçük bir kız, yatak odasından kaçırılmış.
I'll go with it as a kidnapping.
Adam kaçırma olarak kabul ediyorum.
But revenge for a kidnapping 21 years after the fact?
Ama ya kaçırılmasının intikamını 21 yıl sonra alması?
Jim, Dispatch said this is a kidnapping? Divorce situation?
Jim, merkezden olayın bir kaçırılma olduğu söylendi.
I'm investigating a kidnapping.
Bir kaçırma olayını araştırıyoruz.
This is a kidnapping for ransom.
Bu fidye için adam kaçırmaktır.
- A kidnapping.
- Adam kaçırma.
I'm going to tell them a kidnapping story starring you.
Onlara şu adam kaçırma hikayesini anlatırım başrolde senin olduğun.
If this is a kidnapping, they'll contact us.
Onu kaçırdılarsa bizi arayacaklardır.
This is a shake up, this is a kidnapping!
Bu çok saçma. Buna adam kaçırma denir.
There was a kidnapping.
- Biri kaçırıldı.
- We got a call about a kidnapping.
- Bir adam kaçırma ihbarı aldık.
So you think they arranged a kidnapping? What's the motive?
Yani sen, bir kaçırma ayarladıklarını düşünüyorsun?
I'm saying that your client has been less than candid... and has every reason to stage a kidnapping to save his company!
Müvekkiliniz adaydan daha düşük bir ihtimalde... ve şirketini kurtarmak için gereken bir kaçırma sahnelemesi için de her türlü sebebe sahip!
I'm sure she's disgruntled, but not enough to orchestrate a kidnapping.
Üzgün olduğuna eminim ama bir kaçırma olayını düzenleyecek kadar değil.
Again, to recap for those viewers just tuning in less than 15 minutes ago the two key suspects in the Crock kidnapping escaped from a downtown police station.
TV'lerini yeni açanlar için yineleyelim... Kaçırma olayındaki iki kilit şüpheli 15 dakika kadar önce... şehir merkezindeki karakoldan kaçtı.
You call kidnapping a man doing him a favor?
Adam kaçırmak, kaçırdığın adama iyilik yapmak mı oluyor?
Up till now, it's just a simple kidnapping.
O zamana dek, basit bir adam kaçırma diyelim.
- And the kidnapping was a setup.
- Kaçırma da düzmeceydi.
The kidnapping was a setup.
Kaçırılması sahteymiş.
- Please, listen to us... I'll have the police on you, kidnapping is a very serious offence...
- Çocuklarım nerede? Lütfen bizi dinleyin. Sizi polis ihbar edeceğim.
You know- - What kind of a kidnapping is this?
Çok farklı bir kaçırma olayı bu.
They get caught crossing the border caught in another kidnapping, running a fucking red light that money's coming right back to you.
Onları sınırı geçmeye ikna etmemiz gerek. Orada onların işini hallettikten sonra para tekrar sana geri dönebilir. Sınır ötesinde çok daha rahat çalışırız.
In that case, we proceed with this being a bona fide kidnapping and extortion.
Öyleyse bu vakaya fidye için adam kaçırma olarak bakacağız.
Looks like a car bomb was placed inside the van used by the terrorists for the kidnapping.
Bombanın teröristler tarafından kaçırma olayında kullanılan minibüse yerleştirildiği sanılıyor.
He was on trial for murder in the first degree, kidnapping, assault with a dangerous instrument.
Birinci dereceden cinayetten yargılanıyordu, adam kaçırma ve silahlı saldırıdan.
Kidnapping is a waiting game, Sister.
Adam kaçırma, bir bekleme oyunudur Rahibe.
One pops out as a potential connection to the kidnapping.
Birisinin kaçırmayla potansiyel bir bağlantısı olabilir.
This is a professional kidnapping.
Bu profesyonelce bir kaçırma.
What could you possibly gain by kidnapping your kid... in the middle of a custody hearing?
Velayet davasının tam ortasında kendi çocuğunu kaçırmakla ne elde edeceğini sanıyorsun?
Sometime around 11 : 00 P.M. the night of the kidnapping, you and Mr. Anderson had a drink- - rum and cola... and decided what to do with the body of Zachary.
Kaçırma olayının olduğu gece 23 : 00 civarında siz Bay Anderson, bir içki içtiniz. Rom ve kola. Ve Zachary'nin cesedini ne yapacağınıza karar verdiniz.
Unless we can establish he knew what alicia was going to do, kidnapping's a stretch.
Alicia'nın ne yapacağını bildiğini ispatlayamazsak, bebek kaçırma olayıyla ilgisi yok.
When we present your scam in court, a jury will convict you of murder and kidnapping.
Mahkemeye çıktığında jüri seni cinayet ve bebek kaçırmaktan mahkum edecek.
Thought maybe it was a mass kidnapping or an invasion.
Toplu bir kaçırma olayı ya da bir saldırı olduğunu düşündüm.
My first was an interstate kidnapping that went off without a hitch.
- Eyaletler arası aksaksız tamamlanan bir kaçırmaydı.
I never threatened a two-star general by kidnapping his grandkids.
Ben hiç bir zaman iki yıldızlı bir generalin torunlarını kaçırarak şantaj yapmadım.
An award ceremony erupted in kidnapping tonight... as alleged good guy Homer Simpson absconded with several children... in a stolen paddy wagon.
Bu akşamki ödül töreni sözde iyilik meleği Homer Simpson'ın çocukları çalıntı bir mahkûm aracıyla gizlice kaçırmasıyla son buldu.
And the kidnapping of a count's son is of note.
Ve kontun oğlunun kaçırılması da bunlara dahildir.
It's a perfect kidnapping.
Kusursuz bir adam kaçırma.
Assaulting a distinguished member of the international business community, kidnapping his daughter, extortion...
İş dünyasının seçkin bir üyesine saldırmak, kızını kaçırmak, şantaj...
Eight counts : kidnapping a minor.
Sekiz çocuk kaçırma.
Wouldn't think kidnapping his son would have such a negative effect.
Onun oğlunu kaçırmanın onda negatif etki bırakacağını düşünmemiştim.
It's called kidnapping a minor, Hair Club for Men.
Buna çocuk kaçırmak denir, Erkek kuaförü.
Accessory to kidnapping, resisting arrest... obstruction of an investigation... causing damage to a Starfleet vessel.
Kaçırmaya suç ortaklığı, tutuklamaya karşı gelmek soruşturmaya engel olmak yıldız filosu aracına zarar vermek.
Hey, I was just kidding about the kidnapping thing. You have enough to worry about without me being a jerk about it. Wait a second!
Yapman gereken şey, koşmaya son verip ayağa kalkarak bir erkek gibi sonuçlarıyla yüzleşmektir.
Right now, he's our only suspect in a potential kidnapping.
Şu anda muhtemel bir kaçırılma olayının tek şüphelisi.
There was a big purchase at the Baby Center... the day before the kidnapping.
Kaçırılma olayından bir gün önce Baby Center'dan yüklü bir alışveriş yapmış.
This kidnapping follows a failed attack on Scully's child by another fbi agent, Robert Comer.
Kaçırma olayı, Scully'nin çocuğuna başka bir FBI ajanı olan... Robert Comer tarafından yapılan başarısız saldırının arkasından geldi.