Abbie traducir turco
593 traducción paralela
I bring Abbie over.
Abbie'yi alacağım.
Oh, stop laughing, will you, Abbie?
Gülmeyi kesermisin, Abbie?
Here, Abbie.
İşte, Abbie.
Abbie, all those things sounded swell at breakfast but I can't carry this show.
Abbie, kahvaltıda anlattıkların çok güzeldi... ... ama bu gösteriyi götüremem.
Abbie, wake up!
Abbie? Abbie, uyan!
Abbie!
Abbie!
The Rainbow crew, they took over.
- Oh,... ah, Abbie için daha iyi.
What did you expect to gain by insulting Abbie Miles in public?
Abbie Miles'ı böyle aşağılayarak ne kazanacaksın? Ondan ne istiyorsun?
That new piano I bought Abbie was sent out to the ranch today.
Ben de tam Abbie'ye,... yeni aldığımız piyanonun bugün çiftliğe geleceğini söylüyordum.
We'll finish our talk at home.
Konuşmamıza evde devam ederiz, Abbie.
- A new piano. You're a mighty lucky girl. All of the things Miles has done for you.
Yeni bir piyano,... Abbie, sen çok şanslı bir kızsın,... Miles'ın senin için yaptıklarına bakacak olursak.
Did that ever happen before, Abbie?
Daha önce de oldu mu, Abbie?
Abbie Hoffman and Jerry Rubin...
Abbie Hoffman ve Jerry Rubin...
Now, now, Abbie.
Bak, bak Abbie...
I called the heroin hot line on Abbie Hoffman.
Abbie Hoffman'ı eroin işi için ben aradım.
Abbie, I give you a spanking is not slow.
Abbie, birazdan bir şamar yiyeceksin.
- But Abbie soiled her.
- Abbie döktü ama.
Abbie, Cal... They are filling the snow carpet.
Halının her yanında kar izi bıraktınız.
- I am afflicted, Abbie!
- Tamam. Kapamalıyım.
Not my lucky day. The Abbie is in the bathroom and I am poor.
- Abbie banyoda ve benim de girmem lazım.
I was taking a shower, Abbie.
Hadi, duş alıyorum.
"Your friend, Abbie Grainger."
Arkadaşın, Abbie Grainger.
It would be better if you believe in Father Christmas, as Abbie.
Abbie gibi Noel Baba'ya inansaydın kendini daha iyi hissederdin.
This letter, Abbie...
Bu mektup...
Of course, Abbie.
Elbette bir Noel Baba var.
I and Abbie are not going to be able to decorate the tree today.
Bu gece ben ve Abbie Noel ağacı süsleyemeyeceğiz.
- I am the Cal and it is Abbie.
Benimki Cal ve o da Abbie.
- Mom, Abbie fled.
Abbie kaçıp gitti.
I am not afraid. Abbie...
Korkmuyorum.
Yes, Abbie.
Evet.
- Hello, Abbie. It's good to see you again. - How you doing, Sydney?
NasıIsın Sidney?
Abbie, this is my mail room.
Burası benim posta odam.
Here, Abbie.
İşte burada.
Takes care of Abbie.
Abbie'ye göz kulak ol.
- Good night, Abbie.
- İyi geceler.
- Where have you been, Abbie?
- Neredeydin?
The Abbie has returned.
Abbie geri döndü.
I want to talk with Abbie.
Abbie ile biraz konuşmak istiyorum.
Sorry, this isn't Abbie.
Üzgünüm, ben Abbie değilim. Ablasıyım.
Thanks, Abbie.
- Teşekkürler, Abby.
Just let him go, Abbie.
Bırak gitsin Abbie.
Come on, Abbie.
Haydi, Abbie.
Oh, Abbie will be alright then.
Sana hangisi vurdu?
Abbie. Abbie!
Abbie.
- Abbie's fine, Sheriff.
Abbie çok iyi, Şerif.
I thought I told you to keep away from here, Abbie.
Sana buradan uzak durmanı söylemiştim, Abbie.
Abbie's never done any drinking here.
Abbie asla burada içki içmedi.
I warned you, Abbie.
Seni uyarmıştım, Abbie.
Oh, good morning. Abbie, this is Chris Danning.
Oh, iyi günler
How do you do?
Abbie, bu Chris Danning.
And a tea service for Abbie.
Abbie'ye de bu çay setini aldım.