Abuser traducir turco
148 traducción paralela
Lucas Cross was a drunken, and a wife beater... and a child abuser!
Lucas Cross, karısını döven, çocuğunu iğfal eden bir ayyaştı. İtiraz ediyorum.
I object! "Child abuser" is an exaggerated and inflammatory word.
"Çocuğunu iğfal eden" ifadesi çok abartılı.
When I say "child abuser", I mean it in the worst way possible!
"Çocuğunu iğfal eden" doğru ifade!
gurt svensson The swedish mammal abuser and part-time radiator...
Gurt Svensson İsveçli memeli tacizcisi ve yarı zamanlı radyatör.
It's made you an abuser.
Bu seni kötü biri yaptı.
And how about Leo Johnson, wife abuser?
Ya "Karısını döven Leo Johnson" nasıl?
A former high school football player, current shoe salesman and future food-stamp abuser, Al Bundy.
Geçmişin, lise futbol oyuncusu, günümüzün ayakkabı satıcısı ve olası yemek hakkını suiistimal eden, Al Bundy.
He was an alcoholic and cocaine abuser with a fast temper and a faster trigger.
Alkol ve kokain kullanıyor, çabuk öfkeleniyor, çabuk silaha sarılıyordu.
There's a psychotic disorder associated with some drug abuse,..... where the abuser has delusions that insects are infesting their epidermis.
Mulder, uyuşturucu kullanımının neden olduğu bir hastalık var, bu hastalar kendi derilerinin altında böceklerin gezdiğini zannederler.
You are an abuser.
Sen tacizcisin.
Child abuser. June 6, 1983.
Çocuk tacizcisi. 6 Haziran 1983.
Okay, wait a minute, you're telling us that his wife's the abuser?
Bekle bir dakika, yani taciz eden karısı mı?
But in this case, the abuser had to contend with two separate social and familial groups one of which presumably offered a safe haven.
Ama bu olayda, tacizcinin iki ayrı sosyal grupla savaşması gerekiyordu. Biri, güvenli bir yuva.
- It is OK if he's the victim, not the abuser.
Tacizci değil de kurbansa, yoluna girer.
Now you see an abuser.
Şimdi bir tacizciyi görüyorsun.
... a very skinny, scrawny methamphetamine abuser.
... çok sıska, cıIız bir uyuşturucu bağımIısı oIacaktı.
Three innocent people, one child abuser.
Üçü masum, biri çocuk tacizcisiydi.
Shit, he called me a drug abuser, man.
Siktir, bana uyuşturucu müptelası dedi.
I ain't no drug abuser, Jackson.
Ben müptela değilim Jack.
User, losers and self abuser.
Kullananlar, kaybedenler ve can sıkanlar.
User, loser, and self abuser.
Başkalarını kullananlar, başarısızlar, kullanılanlar.
The daughter of a tap-dancing, child-abuser of a mother and a distant, emotionally absent fath...
" "Striptizcinin kızı, küfürbaz annenin çocuğu..." ... ve uzakta duygudan yoksun bir baba " " "
Seems to be in the protect-the-abuser trap.
Görünüşe göre bir şeyler saklıyor.
No jury was going to convict a father for killing his daughter's abuser.
Hiçbir jüri kızını istismar eden birini... öldürdü diye babayı suçlamaz.
You say I'm the abuser.
Anlaşıldı mı? - Evet.
Victims his age are afraid that because their abuser is male, they themselves might be gay.
Onun yaşındaki kurbanlar tacizcileri erkek olduğu için kendilerinin eşcinsel olmasından korkarlar.
That's how you get a bladder infection, child abuser!
Öyle hasta olunur, tacizci.
And having been, you know, head of the sex crimes unit myself, where, you know, I had young boys who were sodomized, in fact, one who killed himself you know, after the sentence of the abuser.
Eskiden cinsel suçlar masası müdürüydüm. Tecavüze uğrayan gencecik çocukları gördüm. Hatta biri sanığa ceza verildikten sonra intihar etmişti.
It is often related to the abuser's childhood experience.
Birazda taciz edenin çocukluğu ile ilişkilidir.
Your child abuser was a case of a boy wanting to spend time with his father.
Şiddet gören çocuk babasıyla vakit geçirmek istiyormuş sadece.
Why would he want Mr. Price to think he's a drug abuser?
Mr. Price'ın böyle düşünmesini neden istiyor ki?
They decide to leave their abuser. They call a 1-800 number. Get picked up, brought here.
Tacizcileri bırakmaya karar veriyorlar 1-800'lü bir numarayı arıyorlar, biri onları alıp buraya getiriyor.
I'm certain that he's a substance abuser.
O adamın bir madde bağımlısı olduğuna eminim.
Mm, spousal abuser going postal on jury duty...
Dayakçı koca jüri görevinde cinnet mi geçirmiş?
You are a classic abuser, my friend.
Tipik dayakçı erkeksin işte.
Mr. Nye, as a victim myself of childhood abuse... I heard the same lament from my abuser.
Bay Nye, bizzat kendim çocukken tacize uğramış biri olarak beni taciz eden kişiden de aynı nağmeyi dinlemiştim.
I'm a substance abuser.
Ben bir madde bağımlısıyım.
If the guy's an abuser, if he killed his first wife, we will build a case and we will nail him.
Eğer adam şiddet uyguluyorsa, ilk karısını öldürdüyse, bir dava açar ve adamı tutuklarız.
Bad enough cops in'65 turned a blind eye on abusers If that abuser was a cop
1965'te polislerin istismara göz yumması yetmezmiş gibi istismarcı da polis çıkıyor.
So you were bullied and abused, and you became an abuser and a bully.
Dayak yedin ve tacize uğradın sonunda da dayakçı ve tacizci oldun.
32 years old, habitual abuser of crack cocaine
32 yaşında. Kokain bağımlısı ve ara sıra fahişelik yapıyor.
Shielding a child abuser isn't covered.
Çocuk tacizcileri koruma kapsamına girmiyor.
So Bishop Montrose knew O'Grady was an abuser?
Piskopos Montrose O'Grady'nin tacizci olduğunu biliyor muydu?
- became the abuser.
-... zalime dönüşmüş demek.
He's an equal-opportunity abuser.
O herşeyi kötüye kullanabilecek biri.
Tells us we've got a guy soliciting underage prostitutes, a teacher messing with kids and a victim of sexual abuse who more than likely may have become an abuser himself.
Bize, elimizde, reşit olmayan fahişeleri ilişkiye girmeye zorlayan bir adam, çocuklarla uğraşan bir öğretmen ve eskiden cinsel tacize uğramış, büyük ihtimalle kendisi de tacizci olmuş bir kurban olduğunu gösteriyor.
- Dog abuser.
- Köpek tacizcisi.
You know, you're like a sample abuser.
Biliyor musun, sen bir tat suistimalcisisin.
You don't proceed as usual while the possible abuser sits by her bedside.
Muhtemel tacizci yatağının başında otururken hiç bir şey yokmuş gibi devam edemezsin.
It's not like she's a chronic abuser.
Sürekli onu taciz eden biri değil.
THE BEHAVIOR OF AN ABUSER.
Bu davranışlar tipik bir suiistimalci profili.