Accomplished traducir turco
2,383 traducción paralela
Yeah, well, mission accomplished.
Evet, görev tamamlandı.
Mission accomplished, my friend.
Görev tamamlandı dostum!
Mission accomplished.
Görev tamamlandı. Haydi!
- Mission accomplished.
Görev tamamlandı.
Mission accomplished, huh?
Görev başarıyla tamamlandı desene.
We felt like we had accomplished was something special.
çok özel bir şey başardığımızı hissediyorduk.
Can't say he accomplished that, did he?
Yani istediğini elde etmiş diyemeyiz öyleyse?
So if you wanted to piss me off, mission accomplished.
Yani, eğer beni kızdırmak istiyorsan, Görevini başarıyla tamamladın.
The mission is best accomplished with the proper manpower.
Görev ancak elverişli insan gücüyle tamamlanabilir.
Unfortunately you're not going to know her fate, until his mission is accomplished.
Maalesef misyonunu tamamlayana kadar kızın kaderini bilemezsiniz.
"all you're gonna get accomplished Is getting sunburn on your shoulders and sand up your bum."
Eline bütün geçecek olan omuzlarındaki güneş yanığıyla kıçındaki kumlar.
Wishing for something Has nothing to do with getting it accomplished.
Bir şeyi dilemenin onu başarmakla hiçbir ilgisi yok.
Oh, hey, speaking of, now that the mission is accomplished, you can go to your High-School Reunion and see some of your old friends.
Hazır konusu açılmışken artık görevi bitirdiğimize göre lise toplantısına gidebilir ve eski arkadaşlarını görebilirsin.
Jane, you're a bright, accomplished woman.
Jane, sen zeki ve başarılı bir kadınsın.
Mission accomplished.
Görev tamamlandı.
He has accomplished so much career-wise and height-wise.
Kariyeri ve boyu açısından oldukça başarılı.
I don't understand what you believed you would've accomplished with this, other than a trip to the West Campus.
Bunun Batı Kampüs cezasından başka neye sebebiyet vereceğini düşündüğünüzü anlamıyorum.
There's nothing being accomplished.
Ortada elde edilen bir şey yok.
So you're saying that you've accomplished nothing aside from just being born.
Yani dediğine göre doğmaktan başka kendini bu konuda geliştirecek bir şey yapmadın.
It's something we've accomplished before.
Daha önce yaptığımız bir şey.
Its tough being in the shadow of an accomplished scientist, isn't it?
Başarılı bilim insanlarının gölgesinde kalmak zor değil mi? - Ne demek istedin, Gunnar?
Just when I see all you've accomplished in your life, I makes me feel like I could have done more with mine...
Hayatta başardıklarını gördüğüm zaman ben de daha fazlasını başarabilirdim gibi geliyor.
The only other person I know Who's accomplished less than I have And has also never had a job.
Benden daha az şey başarmış ve hiçbir işi olmamış tanıdığım tek kişi.
Once the world is governed under A-LAWS, permanent peace can be accomplished!
Ebedi barışı sağlayacak olanlar sadece bizler olabiliriz!
So you put it in your account and mission accomplished.
Hah! Paralar hesaba geçti, işlem tamam?
A donut is accomplished by spinning the rear tires and allowing the rear to slide while you steer the car in a circle.
Çörek, sen arabayı döndürürken arka tekerlere patinaj yaptırarak ve arka tarafın kaymasını sağlayarak yapılır.
'Cause you haven't really accomplished anything yet.
Çünkü sen henüz adam gibi bir şey başarmadın.
- So, mission accomplished.
- Görev tamamlanmıştı.
If the gameboard is all set up, then what can't be accomplished?
Eğer tüm düzeni iyi kurmuşsak, neden başarısız olalım ki?
This time, your spouse... has accomplished something remarkable.
Bu sefer, kocan çok başarılı bir iş yaptı.
Mission accomplished, boys.
Görev tamamlandı, çocuklar.
I used my arrogance and accomplished the 100 dates.
Küstahlığımı ve hünerlerimi 100 randevuda kullandım.
You'll be accepted as long as you're one of the 800 smartest and most accomplished students in the five boroughs.
Beş kasabadan en akıllı, en başarılı 800 öğrenci arasına girebildiğiniz sürece, okula kabul edilmiş oluyorsunuz.
In 103 years of American League baseball, the Athletics have accomplished what no one has before.
103 yillik Amerikan Beyzbol Liginde, Athletics'ler daha once kimsenin yapamadigini basardi.
Mission accomplished!
Görev... tamamlandı!
"Mission accomplished."
"Görev tamamlandı."
Mission accomplished.
- Görev tamamlandı.
Everything I've accomplished in my life was thanks to you.
Hayatımda başardığım her şey senin sayende oldu.
Accomplished!
Tamamlandı!
- Christmas accomplished.
- Noel Tamamlandı.
- Oh, mission accomplished! -... When you make me apologize to you!
... deli olduğumu bana hatırlatmış olacaksın!
Tell us how widen your accomplished, you are.
Söyle bakalım, bu konu ne kadar geniş?
We accomplished a lot today.
Bu gün çok şey başardık.
One sunny day, 10 years from now, when you'll be convinced of your new identity... and feeling very proud about what you have accomplished... You're going to go jogging, and by the time you come back, your wife and kids will be dead.
Bundan 10 yıl sonra, güneşli bir günde, yeni kimliklerinize güvendiğiniz zaman ve geriye bakarak burada yaptıklarınızı düşünüp, gurur duydugunuzda... koşuya gideceksin.Geri geldiğin zaman karın ve çocukların ölmüş olucak.
So, guys, mission accomplished.
Beyler, görev tamamlandı.
It's, uh... It's been a hell of a few months, a hell of a tournament, and I just wanna say I'm deeply proud of every single one of you for how little you truly accomplished.
Ayladır oldukça mücadeleli bir turnuva geçirdik ve şunu gururla söylemek isterim ki her biriniz tek tek zoru başardınız.
I am as accomplished with sword and musket as I am in verse.
Kılıçta ve tüfekte şiirde olduğu kadar hünerliyimdir, Efendimiz.
It gives you a sense of the devastation that was accomplished there.
Orada yapılmış olan işin mahvolduğu hissini verir.
Decent, loving, accomplished.
Nazik, sevimli, başarılı.
This revolutionary new procedure was accomplished by removing a vein from the patient's leg, then stitching it on the heart's blocked coronary artery to allow the blood to flow around, or bypass, the blockage.
Devrim niteliğindeki bu yeni işlem hastanın bacağından bir damar alarak, kalbin tıkanan koroner damarına dikmeye dayanıyordu, böylece tıkanıklık atlanarak kan etraftan dolaşıyordu.
I have accomplished my mission.
Amacıma ulaştım.