English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ A ] / Across the board

Across the board traducir turco

253 traducción paralela
In the 7th, give me five across the board on Materialize.
Yedinci sokakta, Materialize için beş ver.
That's right, Max. Twenty across the board.
Aynen öyle Max. 20 numaraya sistem.
Mr. Pendleton wants two dollars across the board.
Bay Pendleton sınır ötesine iki dolar istiyor.
Across the board, huh?
Herkese eşit, ha?
Ten dollars across the board on No Taxes.
Herkese on dolar, vergisiz.
When the great economic collapse happens, it'll happen across the board.
Büyük ekonomik kriz geldiğinde, herkesi etkileyecek.
Across the board.
Hepsini.
Five thousand on Black Mischief, across the board.
Black Mischief'e 5,000, tahtadan.
Captain, we're down across the board.
Kaptan, Şu anda hiçbiriyle temas kuramıyoruz.
Right across the board.
On ikiden vurdun.
Upsets right across the board.
Üzgünler, tahtanın sağ üst köşesinde.
Wanna go straight across the board?
Tabelaya ( ilk 4 ) girer mi? Tanrım!
No, baby, I, uh... bet Starry Hope across the board.
Hayır bebeğim, Ben Starry Hope birinci olamaz diye bahis oynadım.
Right across the board.
Tam buranın üzerinde.
Fives across the board.
Baştan sona beş.
Let's see "As" across the board.
Her yerde "A" görmek istiyorum.
Start buying Anacott Steel across the board.
Eşit mali yükle Anacott Çelik almaya başla.
I want a level-one diagnostic across the board.
Bu sürede de, tabloda kapsamlı seviye-1 kontrolü istiyorum.
All right, in the third, I want $ 40 across the board on High Hat.
Tamam, üçüncü koşu, yüksek şapkaya 40 dolar yatırmak istiyorum.
Across the board :
Ülke çapında :
I feel you deserve the best, Shel, straight across the board, and the best means having a man with a proper high school education.
İşin aslı, her konuda her şeyin en iyisine layıksın Shel. En iyi demek de lise eğitimi almış bir erkeğe sahip olmak demek.
Just to be safe, I ran a diagnostic across the board.
Sadece işi sağlama bağlamak için geniş kapsamlı bir sistem kontrolü yaptım.
He kills across the board.
Kim olduğuna bakmadan herkesi öldürüyor.
I've got power fluctuations all across the board.
Tüm gemide güç dalgalanmaları.
- Character across the board.
- Daha da düşerse mahvoluruz.
I've requested the department trim five percent across the board, except for education. Okay.
Eğitim dışında bütün bölümler, tüm harcamalarını % 5 indirmeli.
We're green across the board.
Her taraf tamam.
We're green across the board.
Volkanik faaliyet yok.
A minute later, he's lying sprawled across the board.
Bir dakika sonra dama tahtasının üstünde yatıyordu.
Starting out, there's gonna be an across the board cost of living increase.
Öncelikle, sınır ötesinde yaşamanın bedeli yükseldi biraz, değil mi? - Ne?
This is across the board.
Hepsinde aynı durumdasın.
And I'll tell you something else, things are down all across the board.
Bir şey daha var. Kurulda durum fena.
We're green across the board.
Gitmeye hazırız.
Perfect tens across the board! Except for the German judge. Nine on that one.
Alman jüri üyesinin oyları dışında tüm oyları aldı, 10 üzerinden 9.
I mean, it was incredibly impressive all the way across the board... to the upper echelons of the organization.
Bu gerçekten etkileyiciydi. O kadar yer gezdim ama... - Tanrım!
We're losing momentum across the board, especially in war.
İlerlemede hız kaybediyoruz, özellikle savaşta.
I've got Furious D across the board... boxed with the three and the eight and wheeled up and down.
Bankoda Öfkeli D 3. ve 8.'de ve tam burada Box.
It's all green across the board.
Hepsi ekranda yeşile dönüyor..
In what prosecutors are calling... a death knell for organized crime... indictments have been handed down across the board.
Savcılar, organize suçlar için ölüm çanlarının çaldığını söylüyorlar. Açılan dava herkesi aynı şekilde etkileyeceğe benziyor.
But it won awards across the board, in england... c
Ama deniz aşırı yerIerde ödüIIer kazandık, İngiItere'de...
A perfect ten across the board, Way to go. people,
Mükemmel bir 10'da 10. Yürüyün millet.
You'll board across the street with Mrs. Breen.
- Evet. Bayan Breen ile kalmanızı ayarladım.
In Washington, the Senate Finance Committee is recommending an across-the-board tax cut.
Washington'da, Senato Mali Komitesi genel vergi indirimi tavsiye ediyor.
I'm asking for a modest 20 % across-the-board wage cut, and seven more hours a month.
Şirket çapında mütevazı bir % 20'lik ücret kesintisi ve ayda yedi saat daha istiyorum.
$ 20 across-the-board on Centipede.
Kırkayak için 20 dolar.
I'm asking for a 20 % across-the-board wage cut and seven more hours a month. What kind of time frame?
Şirket çapında mütevazı bir % 20'lik ücret kesintisi ve ayda yedi saat daha istiyorum.
My board up here is green across and all procedures on the flight deck remain routine.
Buradaki cihazlarım normal görünüyor... ve tüm işlemler de rutin olarak devam ediyor.
We were weighing the benefits of medical malpractice torts against across-the - board employer insurance contributions.
İşveren sigortalarının katkıları ile sağlık sektöründeki yolsuzlukları adalet terazisinde tartıyorduk.
Now, one day, right, he's staggering across the pub pissed from the night before. He's gone over, right on his mooey like a fucking ironing board.
Sonra bir gün, akşamdan kalma haliyle barın kapısının önünde sendelemiş.
The oil is put on board the tankers, shipped across the Black Sea to Istanbul.
Petrol oradaki limanlarda tankerlere dolduruluyor, ve gemiler Karadeniz'den İstanbul'a geliyorlar.
We were in line to get on board when I happened to glance over to the gate across from us and that's when I saw her.
Uçağa binmek için sıraya girmiştik... karşımızdaki çıkış kapısına doğru bir baktım... ve onu gördüm.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]