Adal traducir turco
224 traducción paralela
My wife is from the island. Katie Clark.
Eşim de adalı, Riasg Buidhe'den Katie Clark.
But the islanders know how to enjoy themselves.
Ama adalılar nasıl eğleneceklerini bilirler.
And, to a true islander, life without it is not worth living.
Ve gerçek bir adalı için onsuz bir hayat yaşanmaya değmez.
I tried to introduce football onto the island
Futbolu adalılara öğretmeye çalıştım.
Name of Clarisse, part French, part island.
Adı Clarisse, yarı Fransız, yarı adalı.
People on the island say the moon is their lost lover.
Adalılar ayın kuşların kayıp sevgilisi olduğunu söyler.
He built two chapels out in the country for our island people.
Köy dışında adalılar için iki şapel inşa etmiş.
Not only for our children, the children of all the islands.
Sadece bizim değil, bütün adalıların çocukları için.
Islanders are good walkers.
Adalılar iyi yürüyüşçüdür.
You islanders are too hardy.
Siz adalılar çok dayanıklısınız.
It was you who had the whole island switch from growing rice to sugar cane!
Adalıların pirinci bırakıp şeker kamışı yetiştirmelerine sen sebep oldun.
Long ago, a bell was rung to gather the islanders.
Uzun zaman önce, adalıları bir araya toplamak için bir çan çalınırmış.
Ryu, you are a man of high morals and greatly respected by the islanders.
Ryu yüksek ahlak sahibisin ve adalıların çoğu tarafından saygı görüyorsun.
The factory gets cheap sugar cane and low-cost labour because of the islanders'love of their homeland.
Fabrika şeker kamışını çok ucuza alıyor ve vatanlarını sevdikleri için adalıları ucuz işgücüyle çalışıyor.
But I've seen it and so have other islanders.
Ama ben gördüm ve gören başka adalılarda var.
The islanders aren't particularly clever, so they get their stories and reality all mixed up.
Özellikle adalılar pek zeki değiller... Kendi hikâyeleriyle, hikâyelerdeki gerçekleri çarpıtıyorlar.
Well. I think I'll go down and have a last drink with them three limeys.
Gidip, o üç Adalıyla son bir içki içsem iyi olacak.
Did you know that out of the 14 jewelers in this town... eleven are Chinese, and three, Creoles?
Hiç farkına varmamıştım şehirde bulunan 14 mücevherciden 11'i Çinli, 3'ü adalı.
The islanders were very happy to see you.
Sizi görmek adalıları çok mutlu etti.
- I'm an Islander.
- Ben adalıyım.
- You an Islander?
- Adalı mısınız? - Hayır.
When do I get to become an Islander?
Ben ne zaman adalı olacağım?
You're not born here, you're not an Islander.
Burada doğmadıysan bir adalı olamazsın.
And what does one do when one is not converting islanders?
Adalıların dinini değiştirmekle uğraşmadığınızda ne yapıyorsunuz?
What are we going to say to the islanders?
Adalılara ne söyleyeceğiz?
As luck would have it, one of the islanders had been brought in to my dispensary, more than half dead from a snakebite.
Tam o anda şansım yaver gitti, adalılardan biri onu revirime getirdi. Yılan ısırığıyla, zaten yarı ölmüş vaziyetteydi.
He's West Indian, I'm from Benin.
O, Batı Hint Adalı ;
Look at that island mama. She is fine.
Şu adalı yavruya bir bak adamım.
"Good-bye my Coney Island baby"
* * Hoşçakal Coney Adalı bebeğim * *
[Skinner] "Good-bye my Coney Island babe"
* * Hoşçakal Coney Adalı bebeğim * *
"Good-bye, my Coney Isle- - Good-bye, my Coney Isle- -"
* * Hoşçakal Coney Adalı... * * * * Hoşçakal Coney Adalı... * *
"Good-bye my Coney Island babe"
* * Hoşçakal Coney Adalı bebeğim * *
"Good-bye, my Coney Isle- - Good-bye, my Coney Isle- -"
* * Hoşçakal Coney Adalı... Hoşçakal Coney Adalı... * *
We are islanders Our lifes are at the sea.
Biz adalıyız, yaşamımız denizdedir.
Here we are islanders we live because the sea lives
İşte biz adalılar denizin yaşamasından dolayı yaşıyoruz.
We are all islanders no matter where we live
Hepimiz adalıyız, nerde yaşadığımızın önemi yok,
Your dinner and the generous islanders by you invited do attend your presence.
Davet ettiğiniz adalılar ve şölen sizi bekliyor.
Just because we're from the island, you think you can have fun with us.
Sırf adalıyız diye bizimle eğlenebileceğinizi mi sandınız?
The big thickos from the island.
Adalı mankafalarız.
No, I will tell you later, Island Girl.
Hayır, sonra söyleyeceğim Adalı Kız.
The islanders?
Adalılar mı?
Yes, the islanders.
Evet adalılar.
- Looks like she's from an island.
Bana şu adalılar gibi göründü.
Having a bit of a laugh with the thickos from the island.
Adalı mankafalarla dalganızı geçtiniz.
- I'm looking for Hasan Adali. - Who?
- Hasan Adalı'yı arıyorum.
- Hasan Adali.
- Kimi aradınız? - Hasan Adalı.
I mean, is she from State Island?
Yani, Adalı falan biri mi?
He drove the islanders into the bayou.
Adalıları bataklıktan sürdü.
They're no more an enemy than our fellow islanders of German or Italian descent.
Bizim için Alman ya da İtalyan asıllı adalı vatandaşlarımızdan daha tehlikeli değiller.
"[Organ] " Good-bye my Coney Island baby "
* * Hoşçakal Coney Adalı bebeğim * *
- Or maybe from one of the islands.
Ve şu adalılara da. - Öyle mi?