Agha traducir turco
517 traducción paralela
- Salam Ailekum, agha.
- Selamün aleyküm ağalar.
- Ailekum Salam, Osman agha.
- Aleyküm selam Osman ağa.
Agha, I'm not happy about this, we've no right to cut off the water.
Ağa, ben bu işi sevmiyorum. Ne hakkımız var suyu çevirmeye?
Agha, no good can come of this.
Milleti susuzluğa düşürmek pek hayırlı değil ağam.
- You too, Osman agha.
- Hoş gördük Osman ağa.
Is this what being agha means?
Büyüklük, ağalık bu mudur?
Osman agha, you must find a wife.
Osman ağa, senin gayrı evlenmen lazım.
Osman agha, you really took a beating, you're in a bad way.
Osman Ağa, sen adam akıllı dayak yemişe benziyorsun, tutan yerin kalmamış.
It was morning. When your father Reso Agha woke up it was a sunny morning.
Baban Reşo Ağa sabah kalktığında hava günlük güneşlikti.
Our agha was killed.
Ağamız eli kolu bağlı öldürüldü.
I said "you killed everybody, kill me too, what will I respond to our agha?" He said "I will respond to him".
Dedim "herkesi öldürdün. Beni de öldür ağamız geldiğinde biz ne cevap veririz?" Dedi "cevabını gelsin benden alsın".
My father Resat Agha was killed by one of his men.
- Ağam, Reşat Ağa ekmek yedirdiği bir adam tarafında öldürüldü...
From Karapınar Village, the son of Reşat Agha, Osman Efendi has put a price on the heads of the bandits who are our threatening our lives, our honor and our belongings.
Karapınar Köyü'nden, Reşat Ağa'nın oğlu Osman Efendi dağlarda gezen, ırzımızda, namusumuzda ve canımızda malımızda gözleri olan eşkıyaların başına para koymuştur.
While all Aghas are feeding bandits in the mountains, our Agha is doing the right thing.
Şimdi dinden de imandan da... Doğrudur, doğrudur. Bütün ağalar dağda eşkıya beslerken bizimkisinin yaptığı pek doğrudur.
- Osman Agha.
- Osman Ağa.
Resat Agha's son, Osman, has sent messages to all the villages.
Reşat Ağa'nın oğlu Osman, bütün köylere haber salmış.
Did Aziz Agha kill your father?
Aziz Ağa senin babanı mı öldürdü?
Osman Agha has put a price on your head of 10.000.
Osman Ağa başına 10 bin lira koymuş.
The Agha has asked him for your head and he began to think.
Osman Ağa, senin kafanı istemiş. O da düşünmüş.
He was wounded at Resat Agha's village.
Reşat Ağa'nın köyünde kurşun yemiş senden.
Selamun Aleykum, Coban Agha.
Selamın Aleykum, Çoban Ağa.
Hello, Coban Agha.
Merhaba Çoban Ağa.
Welcome, Coban Agha.
Hoş gelmişsin Çoban ağam.
Coban Agha, forgive me!
Çoban ağam beni bağışla.
Coban Agha!
Çoban ağam.
Muhittin Agha, Muhittin Agha, the car is coming.
Muhittin ağa, Muhittin ağa misafirlerin geliyor.
Durmaz Agha's son.
- Durmaz Ağa'nın oğlu.
Agha is coming!
Ağa geliyor!
- Welcome Agha, let me kiss your hand.
- Öpeyim ağam, hoş gelmişsin. - Sağ ol.
Agha, Haraptar village is honored.
Ağam, Haraptar Köyü'ne şeref vermişsin.
- How could he refuse your order, Agha?
- Sen emredersin de gelmez mi ağam?
- Yes Agha
- Emredersin ağam.
- We spend all on food agha.
- Hepsini yiyeceğe verdik ağam.
You better did not steal any of it, It was Agha's money.
Hiç etmedin ya, bak ağanın parasıdır ha!
# # Cheers for Agha # #
[HEP BİR AĞIZDAN] En büyük ağa, başka büyük yok!
# # Cheers for Agha # # Agha is the greatest...
[HEP BİR AĞIZDAN] En büyük ağa, başka büyük yok!
if he looses that quick... Agha would understand.
Hemen yenilirse ağa tiyatro yaptığımızı anlar.
- Agha, can we start the feast?
- Ağam, izninle ziyafet başlasın mı?
- Welcome agha.
- Buyur ağa.
- Not really, but our Agha is into it.
- Pek tutulmaz ama ağamız çok meraklı.
-... Are you kidding with me agha? - I swear.
- Sen benimle eğlenir misin ağam?
Yes, who understands what an agha can do?
Ağa milletinin gücüne akıl sır erer mi?
... This village is starving if not for Agha's wrestling, we would be dead.
Bu köy açlıktan geberiyor. Ağanın güreşleri de olmasa yandık.
Welcome Agha.
Hoş gelmişsin ağam.
- Yes Agha.
- Baş üstüne ağam.
We are still here Abuzer Agha.
Ya biz buradayız be Abuzer Ağa.
- Wrestling aside, How is business agha?
- Güreş müreş iyi de, işler nasıldır ağam?
But agha, why are you doing this?
Ağa be, ne diye bu rezilliği çekersin?
We are known as the Agha once.
Adımız ağaya çıkmış bir kere.
We live also for the fame of it agha.
Biz biraz da şan olsun diye yaşarız be ağa.
Look agha, work in the city is different.
Bak ağa, şehir işi başkadır.