Ahh traducir turco
6,281 traducción paralela
Ahh!
- Acıdı lan!
Ahh! All right.
Tamam.
Ahh. Yeah, I'm just doing what I can do.
Evet, elimden geleni yapıyorum.
Ahh!
Ağh!
- Ahh!
- Ağh!
- You see any mountain men now? Ahh!
- Hanzo görüyor musun şimdi?
- Ahh. - Do we have any champagne?
- Şampanyamız var mı?
Ahh, so he made it out of the country.
Yani ülkeden çıkmayı başardı.
Ahh-h-h, not really.
- Pek değil, iş bulmak bayağı zor.
Ahh, bra, bra, bra, bra.
Ne güzel, ne güzel!
- Uh, you win.
- Ahh, sen kazandın.
You guys, uh... you guys know
Sizler, ahh... sizler şeyi...
Ugh...
Ahh.
- Uh-huh.
- Ahh.
- Ow.
- Ahh.
Uh, that's... I'm...
Ahh, ben şey...
Uhh!
Ahh.
Argh!
Ahh!
What's that? Ahh... how did that get here?
Bu ne böyle?
Ahh!
Ahh!
Ahh! The Riot's main enforcer,
Riot'un ana stopperi.
Ahh Dr. Gordon.
Dr. Gordon...
Uhh... do you remember this?
Ahh... bunu hatırlıyor musun?
Uhh... right.
Ahh... pekala.
Ahh.The railroad.
Demir yolu meteliksiz.
Ahh...
Ne söylemiştim sana?
Ahh, yeah, well...
- Bunu pek düşünmemiştim.
- Aah!
- Ahh...
I surrender! Ahh, ohh.
Teslim oluyorum!
"Ooh! Ahh! They look so handsome!"
"Ay ne kadar yakışıklı olmuşlar!"
Ahh.
Ahh.
Ahh. To sweet freedom.
Özgürlüğe.
Ahh... Let me help you.
Ahh... izin ver yardım edeyim.
The team said they might cut me loose, and thought you and I could... man, I'm embarrassing myself.
Takım beni vazgeçireceklerini söyledi, ve düşünüp yapabilirim dedim... ahh kendimi utandırıyorum.
Ahh, I got... I tried it.
Denedim de aslında...
What is that smell? Ahh!
Neyin kokusu bu?
Ahh, yes.
Ahh, evet.
Argh!
- Ahh!
( Both gasp ) Ahh, Derrick, all right.
Derrick, işte bu.
Ahh, here comes the champagne.
İşte şampanya geliyorrr.
It's gonna be here-- - uhh!
Kısa süre sonra-- - ahh!
Ahh. Well, you gotta figure that out, don't you?
Bu işi çözmen gerek, değil mi?
Honey, i love it. Mmm. [kisses] ahh!
Tatlım, buna bayıldım.
Ahh. Live?
Canlı mı?
Oooh, ahh!
Çevirmen : chucky _ balboa
Ahh, you're out of T.P.!
Tuvalet kağıdınız bitmiş!
Voilà.
Ahh.
- Oh!
- Ahh!
Ahh! You know?
Sadece, hani anlarsın ya.
Well, that Kristen changed her mind, and I should come right away.
Ahh, Kristen'ın fikrini değiştirdiğini ve benim hemen gelmem gerektiğini.
Ahh! Mmm! You smell good today.
Ne güzel kokuyorsun bugün.