Aksel traducir turco
63 traducción paralela
- Aksel...
- Aksel...
- Hi, Aksel.
- Merhaba, Aksel.
I've agreed with Christoffer that he'll do it as Aksel and my son.
Bunu Aksel ve oğlumla birlikte yapması için Christoffer'la fikir birliğine vardık.
I've had a meeting with them... - and it appears Aksel hid a large deficit over a long period.
Bir toplantı yaptık... ve görünen o ki Aksel uzun zamandır büyük bir açığı gizliyormuş.
was to take charge after Aksel.
Aksel'den sonra işin başına ben geçecektim.
Was supposed to take over after Aksel.
Aksel'den sonra görevi benim almam gerekirdi.
Didn't ask for it. Aksel asked me to.
Bunu kendim değil, Aksel istedi.
Are Maria and Aksel at your house?
Maria'yla Aksel sende mi?
Went by to show them Aksel.
Aksel'i görsünler diye uğradım.
Then we won't wake up Aksel.
Böylece Aksel'i uyandırmayız.
Aksel and are flying home today.
Aksel ve ben bugün eve dönüyoruz.
This is Aksel on sound.
Bu Aksel, sesçi.
Aksel Bruun's condition is critical.
Aksel Bruun'un sağlık durumu kritik.
I can't help wonder what'll happen, if Aksel dies?
Eğer Aksel ölürse ne olacağını merak etmekten kendimi alamıyorum.
How is Aksel doing?
Aksel nasılmış?
Erik How is Aksel doing?
Erik... Aksel nasıl?
I've spoken to the doctor, and we've agreed not to comment on Aksel's condition because of his family
Doktorlarla görüştüm ve ailesinin kararı uyarınca Aksel'in durumu hakkında yorum yapmama kararı aldık.
- Any news about Aksel's condition?
Aksel'in durumu hakkında yeni haber var mı?
You think the majority will go with Lone Kjeldsen, if Aksel dies?
Aksel ölürse çoğunluk Lone Kjeldsen'in yanında mı olacak sizce?
- And Aksel?
- Ya Aksel için?
We need to parcel out Aksel's election meetings and I suggest we go ahead with Ole's anniversary celebrations now that the press has been invited.
Aksel'in seçim mitinglerini bölüşmemiz laızm. Ole'nin yıldönümü kutlamalarıyla devam etmeyi öneriyorum. Ne de olsa basın da davetli.
What do we do, if Aksel dies?
Aksel ölürse ne yapacağız?
We can always withdraw it later if Aksel's condition improves.
Aksel'in durumu iyileşirse her zaman geri adım atmamız mümkün.
Poor Aksel is still helpless and in intensive care.
Zavallı Aksel hala yoğun bakımda çaresiz bir şekilde yatıyor.
And Aksel was supposed to appear on "Face to Face".
Aksel de "Teke Tek" programında yer alacaktı.
I suggest that Finsen take over Aksel's interview tomorrow.
Aksel'in yapması gereken görüşmeyi Finsen'in üstlenmesini öneriyorum.
But he leaks it now and hopes it drowns out news of Aksel's accident?
Bunu şimdi sızdırıyor, böylece Aksel kazasının haberlerini geri plana atacağını umuyor.
Are you in control of the Aksel situation?
Kontrolun altında mı... Aksel'in durumu?
These were Aksel's.
Bunlar Aksel'indi.
Aksel is our chairman, and as long as he's alive, he's our man.
Başkanımız Aksel'dir. Yaşadığı sürece öyledir.
Lone has a small majority in the party and if you say you're running they'll smell a rat and elect Lone at once Aksel or no Aksel.
Lone çok az bir farkla çoğunluğu sağlıyor. Eğer aday olduğunuzu söylerseniz mideleri bulanacak ve Lone'u hemen seçecekler. Aksel ile veya Aksel olmadan.
Aksel Bruun
Aksel Bruun...
We all know that Dreier sided with Aksel Bruun.
Dreier'in Aksel Bruun'un yanında yer aldığını hepimiz biliyoruz.
But three members of the board openly back Aksel Bruun.
Ama yönetim kurulunun üç üyesi açıkça Aksel Bruun'u destekliyor.
- Aksel Bruun is still our leader.
- Aksel Bruun hala bizim liderimiz.
But had Aksel Bruun died in the accident, she would be chairman
Ama eğer Aksel Bruun kazada ölmüş olsaydı, başkan Kjeldsen olacaktı.
- I'm here on Aksel's behalf.
Burada Aksel'i temsilen bulunuyorum.
But I'd like to say that Aksel is our leader.
Ama belirtmek isterim ki bizim liderimiz Aksel'dir.
It's Aksel's wife She screams Simon's name all night long.
Aksel'in karısından bahsediyordum. Her gece Simon'ın ismini bağırıp duruyor.
Why would they keep Aksel alive, if he's technically dead?
Eğer tıbben ölü ise, Aksel'i niye canlı tutuyorlar?
Aksel was brain-dead on arrival.
Aksel'in beyni daha hastaneye vardığında ölmüştü.
Aksel is dead.
Aksel öldü.
This morning it was decided to switch off the life support machines that kept Aksel Bruun alive since the tragic accident 6 days ago.
Bu sabah itibarıyla, Aksel Bruun'u 6 gün önceki korkunç kazadan sonra yaşama bağlı tutan makinaların kapatılmasına karar verildi.
Why was Aksel kept alive when he's been technically dead since Sunday?
Pazar gününden beri tıbben ölü olmasına rağmen, Aksel neden makinalara bağlı tutuldu?
Aksel's son, Simon, was on a study trip to Latin America at the time.
Aksel'in oğlu Simon, Güney Amerika'da öğrenim görüyordu.
Yesterday, Simon came home and parted with his father and this morning Aksel found peace.
Dün Simon döndü ve babasını son kez sağ gördü. Bu sabah da Aksel huzura kavuştu.
Listen! Aksel was dead for 4 days.
Aksel dört gün süreyle ölüydü.
Aksel Bruun!
Aksel Bruun!
We used to call that "Aksel Bruun's evil stare".
Biz buna "Aksel Bruun'un şeytani bakışı" derdik.
We lost Aksel, and a wound like that takes time to heal.
Aksel'i kaybettik ki böyle bir yaranın iyileşmesi zaman alır.
Aksel, faster!
Aksel, daha hızlı!