Alaska traducir turco
1,623 traducción paralela
- So how was Alaska?
- Alaska nasıldı?
Alaska was so beautiful.
Alaska çok güzeldi.
Alaska.
Alaska.
Did that loony chick from Alaska call?
Alaska'daki manyak kız mı aradı?
The second, "Northern Vigilance", moved fighter jets to Canada and Alaska to fight off an imaginary Russian fleet.
İkincisi, "Kuzeyli İhtiyatı" ifadesi, avcı uçağı jetleri, hayali bir Rus filosunu püskürtmek üzere, Kanada ve Alaska'ya doğru harekete geçirir.
Frankly, if you don ´ t want to find yourself posted to Alaska,
Aslında, Alaska'ya gönderilmek istemiyorsanız,
If you do not want the overbook in Alaska, probably you do not want to know.
Eğer Alaska'ya gönderilmek istemiyorsanız, bilmek istemeyeceksinizdir.
You know, he's right, I do not want to end up in Alaska, but Jesus'Christ, this and'bullshit.
Haklısın, Alaska'ya gitmek istemiyorum, ama, Tanrı aşkına, saçmalık bu.
Yes, Kodiak, Alaska.
Evet. Kodiak, Alaska.
- From Kodiak, Alaska...
- Kodiak, Alaska'dan...
Jacob Fischer, Kodiak, Alaska.
Jacob Fischer, Kodiak, Alaska.
Scott Reeves, Sitka, Alaska.
Scott Reeves, Sitka, Alaska.
- Alaska.
- Alaska.
Alaska's north slope has been producing oil... out of Prudhoe Bay since 1969.
Alaska'nın kuzeyindeki Prudhoe Körfezi'nden 1969'dan beri petrol çıkarılıyor.
Delivering to refineries and ports eight hundred miles to the South... through the great Trans Alaskan Pipeline.
Petrol, 800 mil güneydeki rafineri ve limanlara büyük Trans-Alaska Boru Hattı ile taşınıyor.
Well, then find me some sub-zero. I mean, we're in fucking Alaska!
O zaman sıcaklığın sıfırın altında olduğu bir yer bul.
Anchorage, Alaska, 68 degrees, Fairbanks 71.
Anchorage, Alaska, 20 derece, Fairbanks 22 derece.
Alaskan Airlines, contact Bradley. Approach 13532.
Alaska Airlines, Bradley Yaklaşma ile bağlantı kurun.
Right now we have Russian Bears penetrating the ADIZ up off Alaska, so you'll want your tracker techs keeping their eyes open.
Hava Savunma Tanımlama Bölgesine sızan Rus bombardıman uçakları var. Teknisyenleriniz gözlerini dört açsın. Tamam.
You said... we'll go to Alaska
Demiştin ki... Alaskaya gidecektik.
By far the most promising site for oil in America, is the Arctic National Wildlife Refuge in Alaska.
Amerikadaki petrol potansiyelinin en büyüğü, Alaska'daki kutup vahşi yaşam koruma alanı.
And the fucker's parents are taking him to Alaska in August.
Ve vurucunun ailesi onu Ağustos'ta Alaska'ya götürecek.
And incidentally, the oil that they want to produce in that protected area in Northern Alaska, which I hope they don't, they have to depend on trucks to go in and out of there. And the trucks go over the frozen ground.
Bu arada, Kuzey Alaska'da, koruma altındaki o bölgede petrol çıkarmak isteyenler, ki, umarım vazgeçerler oraya girip çıkabilmek için kamyonlara bel bağlamak zorundalar ve kamyonlar, donmuş zeminde gidip gelecek.
This shows the number of days that the tundra in Alaska is frozen enough to drive on it.
Bu, Alaska'da donmuş bozkırın üzerinde, araç kullanmaya müsait donmuş gün sayısını gösteriyor.
This is part of 14 million acres of spruce trees in Alaska that have been killed by bark beetles.
Burası, kabuk böcekleri tarafından öldürülmüş, Alaska'daki 14 milyon dönümlük alaçam ormanının bir bölümü. Tamamen aynı hadise.
The longest... range missile North Korea had prior to this... would have run out of fuel somewhere over Alaska.
Kuzey Kore'nin bundan önceki en uzun menzilli füzesinin Alaska üzerinde bir yerde yakıtı biterdi.
That rig in Alaska you worked on, what was that called again?
Alaska'da çalıştığın şu gemi donatım işi...
Look, what he said about me and Alaska...
Bak, ben ve Alaska hakkında söyledikleri...
They just transferred her to a parish in Fairbanks, Alaska.
Onu Fairbanks, Alaska'da bir yere transfer etmişler.
No, we've had our differences, but that doesn't mean I'm happy to see you shipped off to Alaska.
Farklı olabiliriz ama bu Alaska'ya postalanmana sevindiğim anlamına gelmez.
You have a 7 : 00 A.M. To alaska tomorrow, so ixnay on the third drink-ay.
Yarın sabah 7 : 00'de Alaska'da olacaksın.
Only you, jane, would book me a speaking engagement in alaska.
Yalnız sen jane, Alaska'daki nişanlılarla konuşma ayarlayabilirdin.
Well, it's official- - no one in alaska reads.
Resmen. Alaska'da hiç kimse kitap okumuyor.
"Alaska dude 123"?
"Alaska turisti 123" mü?
I should've been telling them to go to alaska.
Onlara Alaska'ya gitmelerini söylemeliymişim.
- -I know all about you lonely alaska guys.
- Siz Alaska erkeklerinin yalnızlığını biliyorum.
10 years later we were drilling and completing 4.5 times more oil wells than we were doing back when we peaked, and our domestic oil production from the lower 48 and the shallow waters of the intercontinetal shelf had already declined from 10.2 million barrels a day to 6.9 million barrels a day.
10 yıl sonra, zirve yaptığımız zamanlara oranla 4.5 kat daha fazla petrol kuyusu açıyor ve bitiriyorduk ve Alaska hariç tüm eyaletlerden ve kıtalar arası sahanlığın sığ sularından sağlanan yurt içi petrol üretimimiz günlük 10.2 milyon varilden 6.9 milyon varile gerilemişti.
The last great frontiers of new oil discoveries turned out to be Alaska North Slope oil, Siberian oil and the North Sea. And those discoveries happened in 1967, 68 and 69.
Alaska North Slope, Sibirya ve Kuzey Denizi petrolü yeni petrol keşiflerinin son büyük sınır noktası haline gelmiştir ve bu keşifler 1967, 1968 ve 1969 yıllarında gerçekleşmiştir.
This huge mountain chain continues the great spine that runs from Patagonia to Alaska.
Bu büyük dağ sırası, Patagonya'dan Alaska'ya uzanan büyük omurganın devamıdır.
Hi Silas! You drove here all the way from Alaska?
Ta Alaska'dan mı geldin?
Yeah, it's about us and our time in Alaska.
Alaska'daki günlerimiz hakkında.
April 28th, 2005. 5 : 26 pm.
28 Nisan, 2005, 17 : 26 K etchikan, Alaska, tuvalet.
Ketchikan, Alaska, women's bathroom, Dear Mountain Hatchery.
- Deer Mountain. - Tavukçuluk Tesisi.
Well, I guess a transfer to Alaska was out of the question, but still it's a relief.
Sanırım Alaska'ya tayini söz konusu olamaz, Ama yine de, içimi rahatlattı.
It was just before I shipped off to Alaska with Greenpeace.
Greenpeace'le Alaska'ya gitmeden önceydi.
And we were in Alaska.
Alaska'da bulunduk.
Hi, hug, hug. You're the crazy chick from Alaska who tried to kill my uncle?
Amcamı öldürmeye çalışan Alaskalı deli kız sen misin?
And they sent you theirs and then proceeded to bore me with the details of every stunning vista they witnessed on their recent cruise to Alaska.
Onlar sana selamlarını ilettiler ve sonra, Alaska'ya yaptıkları gezide gördükleri her şaşırtıcı manzaranın ayrıntılarıyla beni sıkmaya devam ettiler.
- Alaska. - Very good.
Çok iyi!
You will be tested on what you have learnt from the way of walking, talking, sitting to the knowledge of air crafts
Youko-chan, Alaska'ya mı gidiyorsun? - Aura. - Lola?
So it's a real car or... You're the crazy chick from Alaska who tried to kill my uncle?
Amcamı öldürmeye kalkan piliç misin?