Albania traducir turco
248 traducción paralela
" The island of Corfu is off the coast of Albania near the mouth of the Adriatic.
" Korfu adası, Adriyatik denizinin ağzına doğru, Arnavutluk kıyısı açıklarında bulunur.
He fought in Africa and Albania and received a silver medal.
Afrika ve Arnavutluk'ta savaştı ve gümüş madalya aldı.
- In Albania!
- Arnavutluk'talar!
Well, Albania's not a very big country, is it, my lord?
Arnavutluk çok büyük bir ülke değil, öyle değil mi lordum?
So, we are left with Erik Ashley Grantby, codename Bluejay, born Albania 1918.
Böylelikle geriye Erik Ashley Grantby kalıyor. Kod adı Bluejay, Arnavutluk 1918 doğumlu
You don't speak English in Albania.
Arnavutlukta İngilizce konuşmazlar.
- Albania?
- Arnavutluk mu?
It's a little number specially written - for the pubescence of ex-king Zog of Albania - and it's entitled "Art Gallery."
Bu küçük parça özel olarak Arnavutluk'un eski kralı Zog'un ergenliği için yazılmış. İsmi, "Sanat Galerisi." Umarım hoşunuza gider.
Long live Albania! "
Arnavutluk çok yaşa! "
Colonel Karpof, head of the secret service of the People`s Republic of Albania.
Arnavutluk Halk Cumhuriyeti'nin... Gizli servisinin başı, Albay Karpof'tur.
Albania? The bombs?
Arnavutluk?
Albania, Spain...
Arnavutluk, İspanya...
Yes, Comrade Secretary, off Albania.
Evet, Yoldaş, Arnavutluk açıklarında.
We'll go together to his warehouse in Albania.
Arnavutluktaki deposuna beraber gideceğiz.
Men and women of Italy, the empire and the kingdom of Albania!
italyanın Erkekleri ve kadınlarına, imparatorluk ve Arnavutluk krallığına!
Armenia Albania And Russia wouldn't hurt
Ermenistan, Arnavutluk Rusya, ısırmaz mısınız
I'm not going to introduce you to my mother looking like a goat herder from Albania.
Annemle tanışırken çoban gibi görünmeni istemem
A student from Albania.
Arnavutluk'tan bir öğrenci.
You know, in Albania, the unit of currency is called The lek.
Biliyor musunuz, Arnavutluğun para birimi lek.
We've arranged an exchange for one ofour own men caught in Albania.
Arnavutlukta yakalanan dört adamımıza karşılık takas yapıyoruz.
Last time they caught him... between Albania and Yugoslavia, trying to walk home to Italy.
Onu son kez yakaladıklarında... Arnavutluk ile Yugoslavya arasında, İtalya'daki evine yürüyerek gitmeye çalışıyordu.
- From what I know he's a refugee from Albania.
Arnavutluktan gelen bir mülteci olduğunu duymuştum.
One part in Albania, the other one here, straddling the border, they meet in secret once a year, without regard for danger.
Yarısı Arnavutlukta, yarısı burada. Bütün tehlikeye rağmen yılda bir kez gizlice sınırı... geçip buluşuyorlar.
I come from Albania - and have lived in Paris only three years now.
Arnavutluk'tan geldim ve üç yıldır Paris'te yaşıyorum.
It is our custom in Albania first to...
Arnavutluk'ta adettir, önce- -
You are to be immediately deported to Albania.
Derhal Arnavutluk'a iade edileceksin.
It still hasn't been released in Albania or Zimbabwe.
Daha Arnavutluk'ta ve Zimbabwe'de piyasaya sürülmedi.
Italian troops disembark on the other side of the Adriatic and the political union between Italy and Albania is made in the name of Fascism.
İtalyan birlikleri, Adriyatik'in diğer kıyısında karaya ayak bastı ve İtalya ile Arnavutluk arasında Faşist bir ittifak oluşturuldu.
The landing at Durazzo and the arrival of the Duce's men who find throughout Albania a most cordial and enthusiastic welcome from the people, awe-struck by the martial presence of the Duce's guards.
Durazzo'da karaya çıkan ve gelişleri tüm Arnavutluk'ta içtenlikle ve coşkuyla karşılanan Duce'nin muhafızları cesur duruşlarıyla Arnavutluk halkını kendilerine hayran bıraktı.
When Albania was communist, was like prison, no one came in or went out for fifty years.
Arnavutluk komünistken, hapishane gibiydi elli yıl boyunca, ne kimse geldi, ne kimse gitti.
- They big success in Albania.
Al Bano ve Romina burada kalmış.
- She's very popular in Albania.
- Kadının ne işi var?
Albania's got smart asses too!
Yani, kurnaz olmaya çalışıyoruz, öyle mi?
The man could be the symbol of a new Albania.
Bu adam, yeni Arnavutluk'un sembolü olabilir.
Italians rule in Albania with Fascism.
Savaştan önce buraya pek çok İtalyan geldi.
Better dish-washer in Italy than starve in albania.
Arnavutluk'ta açlık çekmektense, İtalya'da bulaşıkçılık iyidir.
Hello, this is Gino ringing from Albania!
Alo, ben Gino, Arnavutluktan arıyorum. Beni duyuyor musun?
It's Gino from Albania. I hope we don't get cut off.
Umarım yine kesilmez.
You can put him to work, he's as strong as a man half his age. He sleeps, occupies bed, eats everyday, but Albania is poor.
Uyur, yatak işgal eder, her gün yemek yer ama Arnavutluk fakir.
Albania poor... here, take this.
Neden onu da İtalya'ya, evine götürmüyorsun?
The taxi driver who brought me here from Athens... won't go into Albania. They scared him here at Customs.
Beni Atina'dan getiren taksi şoförü Arnavutluk'a gitmek istemedi.
Same old story with the illegal immigrants from Albania...
Bunlar kaçak Arnavutlar, hikayeleri hep aynıdır.
We entered Albania with snow and silence. Your image, still damp, unchanged since the day I left it, emerges once again from the night.
Arnavutluk'a gidiyoruz, kara ve sessizliğe senin hayalin gözlerimin önünde, onu terk ettiğim günden gecenin içinde yeniden ortaya çıktığı o ana kadar hiç değişmemiş.
He got off to Albania in time.
En azından zamanında Arnavutluk'a gitmeyi akıl etmiş.
- On an orphan discovered in the wild forests of Albania in 1943.
- 1943'te Albania'daki ormanlarda, bir çocuk bulunmuş.
They drove the Communists to Albania... with a great pealing of bells... and set up reservations for them there...
Yoğun bir çan sesi gürültüsüyle komünistleri Arnavutluk'a sürmüşler. Ve onlar için özel arazi ayırmışlar.
Albania is poor, we have to do what we can.
Çok zekice.
Albania was colony of Mussolini before war.
Bu bir şey kanıtlamaz.
Can you hear me? Gino calling from Albania!
Gino, Arnavutluk'tan arıyorum.
You leave Albania soon as possible.
Teşekkürler.
Your brother Miltos was smarter than you and "He got off to Albania in time."
Kararı okuyorum :