Alistair traducir turco
466 traducción paralela
Tell me who is Alistair Ramson?
Söyle bana Alistair Ramson kim?
Alistair Ramson murdered a fellow actor in my wife's company.
Alistair Ramson karımın şirketindeki bir oyuncu arkadaşını öldürdü.
Penrose, Alistair Ramson and Tanner are one in the same person.
Penrose, Alistair Ramson ve Tanner aynı kişi.
But I'm afraid that Alistair Ramson, the actor, who created and played the part of Tanner, is very much alive.
Ama korkarım ki şu Alistair Ramson, Tanner bölümünü yazan ve oynayan oyuncu, oldukça hayatta.
Tell me is there anyone else in La Morte Rouge who may have been connected in anyway with the case of Alistair Ramson?
Söyle bana La Morte Rouge'da Alistair Ramson davası ile herhangi bir bağlantısı olabilecek başka biri var mı?
His name's Alistair Ramson.
Adı Alistair Ramson.
Alistair Ramson?
Alistair Ramson?
Journet was a guard at Talon Prison where Alistair Ramson was confined.
Journet, Alistair Ramson'un hapsedildiği Talon Hapishanesinde gardiyandı.
Alistair Ramson.
Alistair Ramson.
All right, Mr. Alistair, the vertical lift.
Pekala Bay Alistair, irtifa kazanalım.
Take the wheel, Mr. Alistair.
Dümeni alın Bay Alistair.
Full propulsive power, Mr. Alistair!
Tam yol ileri, Bay Alistair!
Resume normal speed, Mr. Alistair.
Normal seyir hızına dönelim, Bay Alistair.
Both of you, Mr. Alistair!
İkiniz de, Bay Alistair!
Alistair, get up here!
Alistair, buraya gel!
Yes, Mr. Alistair, we're through!
Evet Bay Alistair, geçiyoruz!
Alistair!
Alistair!
By PFC Alistair P. Benjamin.
Yazan Er Alistair P. Benjamin.
For chrissake, Alistair, can't you see it ain't natural?
Tanrı aşkına Alistair, bunun doğal olmadığını anlayamıyor musun?
- I'd like to be alone, Alistair.
- Yalnız kalmak istiyorum Alistair.
Private first class Alistair P. Benjamin, sir.
Birinci sınıf Er Alistair P. Benjamin efendim.
Will you see the lieutenant home Private Alistair P. Benjamin?
Teğmenin eve döndüğünden emin olur musun Er Alistair P. Benjamin? - Evet efendim.
You don't shave, do you, Alistair?
Traş olmuyorsun, değil mi Alistair?
Alistair, you're gonna come out all right.
Alistair, sen kurtulacaksın.
You see it, Alistair?
Gördün mü Alistair?
I've told Alistair how to write a book and Beckman where to hide a statue.
Alistair'e nasıl kitap yazılacağını öğrettim Beckman'a da heykel saklamayı. - Elk nerede?
- Where's Alistair?
- Alistair nerede?
Alistair Pearsall Benjamin.
Alistair Pearsall Benjamin.
Castle Keep, by Alistair P. Benjamin.
Şato Bekçisi, yazan Alistair P. Benjamin.
Very nice girls, eh, Alistair?
Oldukça hoş kızlar mı, erkek ismi değil mi bunlar? \ \ Alistair
Thanks very much, Alastair.
Çok teşekkür ederim, Alistair.
Daniel Alistair Kaffee, born June 8, 1964... at Boston Mercy Hospital.
Daniel Alistair Kaffee, 8 Haziran 1964'te Boston Mercy Hastahanesi'nde doğdunuz.
Alistair wants to guard secret of his bored family, but... We are going to marry!
Alistair, bunu ailesinden saklamak istiyor ama biz evleniyoruz!
The bank of Alistair wants what be in London in the near month.
Alistair'in bankası önümüzdeki ay onu Londra'da görmek istiyor.
I leave here and catch a taxi, uncle Alistair?
Burada inip taksiye mi bineyim, Alistair amca?
- Excuse... Is he Alistair Blunt, it is not true?
- Affedersiniz siz Alistair Blunt değil misiniz?
Alistair Blunt...
Bay Alistair Blunt.
You. Alistair Blunt, the banker?
Banker Alistair Blunt mı?
But it abandoned it to get married with Alistair and I to be in India.
Ama Alistair ile evlenmek için mesleğini bıraktı. Ben de Hindistan'da kaldım.
- Is it well, Alistair?
- İyi misin, Alistair?
You. Alistair Blunt!
Bay Alistair Blunt!
To 11h30, you. Alistair Blunt, the banker.
11 : 30'da Bay Alistair Blunt.
Alistair Blunt was here.
Alistair Blunt burada olduğundan dolayı.
- Talk to me of M. Blunt. - Of Alistair Blunt?
- Mösyö Blunt hakkında bir şey soracağım, Başmüfettiş.
It is the second time this year, what my boarding house is not paid at time.
Bu sene ikidir ödeneğim zamanında ödenmiyor, Alistair.
Alistair was leading ours transatlantic department.
Alistair, denizaşırı şubelerimizi yönetiyordu.
And I find that my feelings they must be taken into account, Alistair.
Benim hislerimin de düşünülmesi gerekir, Alistair.
It was the last time what the uncle Alistair went to a dentist.
Alistair amcanın diş hekimine son gidişiydi.
It's Alistair, isn't it?
Adın Alistair, değil mi?
Come along, Alistair.
Alistair, böyle gel.
It walks, Alistair...
Hadi, Alistair!