Allegiance traducir turco
1,032 traducción paralela
In addition to these two main groups, there was a clan called Sanada, which did not declare its allegiance but was thought to be pro-Toyotomi.
Bu iki gruba ek olarak, Sanada adıyla bilinen bir klan daha vardı. Bağlılıklarını resmen bildirmemiş olsalar da Toyotomi yanlısı olduklarına inanılıyordu.
But while you think it over, I would like to remind you of our first allegiance.
Ama tekrar düşünürken, size öncelikli sadakatimizi anımsatmalıyım.
You give me your allegiance in everything I do.
Yaptığım her işte bana sadakatini sunacaksın.
It's not a man's strength, but rather his allegiance.
Bir adamın güce değil aksine onun sadakatidir.
"His Majesty requires that you do now straightly renounce your pretended... " allegiance to the See of Rome. " And admit the statute passed through parliament...
Roma Papasına ettiğiniz sözde bağlılık yeminini... derhal reddetmenizi... ve parlamentodan geçirilmiş bulunan...
Surely, if truth be needed of the excellence of these institutions, we need only remember that they are promoted and subsidised by the very state, to which we owe our allegiance.
Elbette, bu kuruluşların ne kadar mükemmel olduklarını sorgulamak gerekirse onların, hepimizin sadakatle bağlı olduğu devlet tarafından düzenlenen ve mali destek gören yerler olduklarını hatırlayalım yeter.
To what country do you owe allegiance?
Hangi ülkeye sadakat borcunuz var?
By heart, like the Pledge Allegiance.
Ezberledim. Bağlılık Yemini gibi.
To whom is your allegiance then?
O zaman bağlılığın kime?
The Oath of Allegiance to the King of England sworn by you all. Item.
Hepinizin ant içtiği İngiltere Kralına Bağlılık Andı.
The Oath of Allegiance to the Pope of Rome sworn by the Clergy.
Ruhban sınıfı tarafından ant içilen, Papa'ya Bağlılık Andı.
Citizens, it is your duty to declare your allegiance to the new government... to our heroic army, and to the soldiers of England... who have so generously come to our aid.
Yurttaşlar, yeni hükümete bağlılığınızı belirtmeniz görevinizdir ; kahraman ordumuza ve cömertçe yardımımıza gelen İngiliz askerlerine.
I, Moutamin, Emir of Saragossa, pledge friendship to El Cid of Vivar and allegiance to his sovereign, Ferdinand of Castile.
Ben, Saragossa Emiri Mutamin, Vivar hükümdarı Büyük Şef'in sonsuza dek dostu olacağıma... ve yüce kralı Ferdinand'ın müttefiki olacağıma şerefim üzerine yemin ederim.
I swore allegiance to Sancho.
Sancho'ya sadık kalacağıma yemin ettim.
In that we place above all else, our allegiance and loyalty to our most gracious sovereign.
O da, alicenap hükümdarımıza bağlılık ve sadakatimizi her şeyin üstünde tutmamız.
I do confess that I have these many years given my allegiance to a man not worthy of the title, king of England.
İtiraf ediyorum, bunca yıldır İngiltere kralı unvanına layık olmayan bir adama sadakat göstermişim.
Uh-huh. We used to pledge allegiance to the flag.
Bayrağa bağlılık yemini ederdik.
Of course, I never pledged allegiance to the flag quite so big though.
Ama bu kadar büyüğüne bağlılık yemini etmedim.
And because the German nation's master race in its pride and confidence, bravely and daringly demands leadership, the people in ever-growing numbers pledge allegiance to our leadership.
Ve Alman milletinin en iyi ırk değeri, gururlu bir özdeğerlendirmede cesur ve korkusuzca bir milletin ve halkın idare edilmesini istediği için halk,.. ... gittikçe sayısı artmakla birlikte bu idareye ait olup boyun eğdi.
With their blind allegiance, their irrationality, women espouse every ideological delusion on earth.
Körü körüne bağlılıklarıyla mantıksızlıklarıyla kadınlar dünya üzerindeki her türden ideolojik yanılgıyı benimserler.
And furthermore, do you swear solemn allegiance... and vow to uphold the honor of Lillie Langtry?
Ayrıca, Lillie Langtry'nin onurunu koruyacağınıza yemin eder misiniz?
" "... for ever'all allegiance... " " we better find out what that means.
"... bütün bağlılıkları atmak, " anlamını öğrensek iyi olur.
Under allegiance to Caesar!
Caesar'a karşı sadakatli ol!
... pledge allegiance pledge allegiance to Hedley Lamarr to Hedy Lamarr...
... yemin ederim ki yemin ederim ki Hedley Lamarr'a Hedy Lamarr'a...
It'll be easy, she says, every Guard owes allegiance to him.
"Kolay olacak" diyor, "her muhafız Sejanus'a sadakat borçlu".
If you can't work up a winter passion for me the least I require is respect and allegiance.
Eğer artık senin tutkularını harekete geçiremiyorsam hiç olmazsa bana biraz saygı ve sadakat gösterseydin.
But the allegiance did not take place, that after having specified the extent of it.
Ancak bu bağlılık,... ayrıntılarıyla öğrenilince şüpheyle karşılanabilirdi.
People, if you think of supporting that, make act of allegiance, and if you have fears, abstain from.
Kısacası, Bütün bunları yapacaksanız, sadakat sözü verin,... yok eğer korkuyorsanız, bu sözü vermekten sakının.
"Certainly Allah was well pleased with the believers when they swore allegiance to you under the tree, and it knew what was in their hearts, and it sent down tranquillity to them, and rewarded them with a near victory."
"Allah inananlardan, ağaç altında sana baş eğerek el verirlerken, and olsun ki hoşnut olmuştur,... gönüllerinde olanı da bilmiş,... onlara güvenlik vermiş,... ve onları çok yakın zamandaki bir zaferle ödüllendirmiştir."
And that is part of a dangerous concept... that men of the armed forces owe their primary allegiance... to these temporary occupants of the White House, instead of to the country and the Constitution we're sworn to defend!
Silahlı kuvvetlerin korumaya yemin ettiğimiz bu ülke ve bu Yapı yerine Beyaz Saray'ın bu geçici misafirlerine borçlanmış tehlikeli kavramın bir parçasıdır bu!
"... do hereby pledge allegiance to the frat. "
... böylece derneğe bağlılığımı sunuyorum.
... do hereby pledge allegiance to the frat.
"Herkes için özgürlük ve kardeşlikle."
Men owes allegiance to his country
İnsan ülkesine sadakat borçludur.
I pledge allegiance to the flag of the United States of America and to the republic for which it stands.
Amerika Birleşik Devletleri'ne... ve onun için dalgalanan bayrağa sadık kalacağıma ant içerim.
A union of two souls swearing allegiance and promising in God's name to obey one another until death do them part.
İki ruhun bağlılık yemini ve Tanrı adına itaat sözü vermeleri ölüm ayırıncaya dek.
You create allegiance... Above your sworn allegiance to humanity.
Kurduğunuz sadakat insanlığa sadakatinizden öne geçmiş.
- I don't know the Pledge of Allegiance.
- Bağlılık Yemini'ni bilmiyorum.
I pledge allegiance to Adolf Hitler... the immortal leader of our race.
Adolf Hitler'e sadakat yemini ettim... Irkimizin ölümsüz liderine.
That I will bear true faith and allegiance to the same and will obey the orders of the President of the United States and the orders of the officers over me according to regulations.
Bağlılık ve sadakat yemini ederim ülkeme ve itaat edeceğime Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'nın ve beni yöneten subaylarımın emirlerine yönetmeliklere uyarak.
There are times when we are asked to make sacrifices in the name of that loyalty, and without them our allegiance is worthless.
Bazen bu sadakat adına fedakarlık yapmamız istenir ve fedakarlık yapmazsak, sadakatimiz değersizdir.
I am your humble knight and I swear allegiance to the courage in your veins so strong it is its source must be Uther Pendragon.
Ben de senin sadık şövalyenim. Damarlarındaki cesarete bağlılık yemini ediyorum. Bu öyle bir güç ki... kaynağı ancak Uther Pendragon olabilir.
I pledge allegiance to the flag of the United States of America.
Amerika Birleşik Devletleri bayrağına bağlılık yemini ediyorum.
You wanna use this? He started the pledge of allegiance...
Kullanmak ister misin?
" That I will bear true faith and allegiance to the same.
" İnanç ve bağIıIıkla yemin ederim.
The one you told me. The Pledge of Allegiance.
- Bana anlattığın vardı ya?
He wanted me to learn the Pledge of Allegiance.
Sürekli, bağlılık yeminini öğrenmemi istemişti.
And the point is that you finally did learn the Pledge of Allegiance.
Ve burada önemli olan Koç, sonunda Bağlılık yeminini öğrenmen.
You swore allegiance to Hitler?
Hitler'e sadakat yemini ettin mi?
They all swore allegiance.
Hepsinin Bağlılık yemini var.
Don't underestimate an allegiance.
Sadakati hiçbir zaman küçümseme.
You owe allegiance to no one.
Kimseye bağIılığın yoktur.