Ambrosia traducir turco
257 traducción paralela
It's sheer understatement to call this ambrosia soup.
Bu nefis lezzete çorba demek düpedüz hakaret.
Would you like a drink of ambrosia, suitable only for a goddess?
Acıbadem likörü içer misiniz? Tanrıçalar için yapılmıştır.
Oh, goddess come to Earth, make me immortal with your kiss... ... and we'll live on nectar and ambrosia.
Dünyaya gelen tanriçam, öpücügünle beni ölümsüz kil sölen gibi bir hayat yasayalim.
It will be an ambrosia, fit for the angels.
Tanrı yemeği gibi olacak. Meleklere layık.
All right we can provide nectar and Ambrosia.
Pekala, biraz balözü ve Ambrosia bulabiliriz.
You call nectar and Ambrosia boring?
Nektar ve Ambrosia'ya sıkıcı mı diyorsun?
father, Julio ; mother, Ambrosia.
Julio, anne adı : Ambrosia.
Ovideo says that Jupiter. Tired of ambrosia, and of hearing Orpheus playing the lire... decided to visit the world.
Olympos'ta Tanrısal 17 00 : 53 : 34 : 07 ve sürekli Orpheus'u 08 00 : 53 : 37 : 21 yorgun düşen Jupiter, dünyayı
Mr. D'Ambrosia?
Bay D'Ambrosia.
Mr. D'Ambrosia be assured that I will discuss your case-preparation techniques with the district attorney.
Bay D'Ambrosia davaya hazırlanma tekniklerinizi bölge savcısıyla konuşacağımdan emin olun.
Call D'Ambrosia in the D.A.'s office, ask him if coffee is psychic.
Bölge savcılığından D'Ambrosia'yı ara, "kahve medyum mu?" diye sor.
- Lorelei Ambrosia.
- Lorelei Ambrosia.
Miss Lorelei Ambrosia isn't at home right now.
Bayan Lorelei Ambrosia şu anda evde değil.
Albert, have them place a bottle of this ambrosia in my car, please.
Albert, bu enfes içkiden bir şişe arabama koysunlar, lütfen.
Ambrosia.
Mükemmel.
- Ambrosia!
- Mükemmel!
Dad wants Ambrosia, so I guess we'll get marshmallows.
Baban ambrosia istiyor, bu yüzden şekerleme lazım olacak.
Heavenly ambrosia, celestial ambrosia, and beef ambrosia.
İlahi ölümsüzlük yemeği, kutsal ölümsüzlük yemeği, sığır etinden ölümsüzlük yemeği.
You figure out how to serve ambrosia to 50 people without coconut.
Tatlıyı hindistancevizi olmadan nasıl dağıtacaksın bakalım.
Ambrosia!
Ambrosia!
- You are cruel to me, Ambrosia.
- Bana karşı çok acımasızsınız Ambrosia.
Charge it to Uncle Rudolf, Ambrosia.
Rudolf amca öder, Ambrosia.
Ambrosia, my beauty!
Ambrosia, güzelim!
I never work for anyone, Ambrosia, but for you I will!
Ben kimse için çalışmadım, Ambrosia, ama senin için çalışacağım!
- Ambrosia...!
- Ambrosia...!
You know what, Ambrosia?
Biliyor musun, Ambrosia?
And I will bring the ambrosia salad!
Ben de ambrosia salatası!
My name's Joyce, and I noticed that you have not tasted any of the ambrosia salad that I made especially for you.
Benim adım Joyce ve ambrosia salatasının tadına bakmadığını farkettim... Özel olarak senin için yaptım.
It's like ambrosia, but with cheese.
Sanki tanrıların o muhteşem yemeği gibi, fakat peynirlisinden.
Barbara. Remember, you promised to bring ambrosia salad to the shower tonight.
Barbara.Bu gece için Ambrosia salatası getirmek için söz verdin, unutma.
- You know, fruit cup, ambrosia salad.
- Lezzetli bir salata.meyve salatası biliyorsun.
And with the Titan key you'll find ambrosia.
- Ve Titan anahtarı ile, Ambrosia'yı bulacaksın.
Ambrosia?
- Ambrosia mı?
The hall of ambrosia is built into a cavern at the foot of Mount Poulis.
"BİR AVUÇ DOLUSU DİNAR" Ambrosia Salonu Poulis Dağı'nın eteğindeki bir büyük mağaranın içine inşa edilmiş.
I think Lycus knew that if it did, there's a chance that the cavern could open up and the ambrosia would be exposed.
Eğer bu olursa, büyük mağaranın meydana çıkabilme ve Ambrosia'nın korunmasız kalabilme ihtimalinin olduğunu bence Lycus biliyordu.
He and Petracles know nothing about the ambrosia.
O ve Petracles Ambrosia ile ilgili hiçbir şey bilmiyorlar.
If he even suspected we were after the ambrosia...
- Eğer bizim Ambrosia'nın peşinde olduğumuzdan şüphelenirse bile...
Ambrosia...
Ambrosia!
He's after ambrosia.
- O ambrosia için yolda.
The map mentioned a back way into the ambrosia cave.
- Harita, ambrosia mağarasına giden bir arka yoldan bahsediyordu.
Are you sure it's not just the ambrosia you're interested in?
- İlgilendiğin şeyin sadece ambrosia olmadığından emin misin?
Get away from my ambrosia!
Ambrosiamdan uzak dur!
I bet that's Marlene's ambrosia.
Eminim Marlene'in leziz şeylerinden biridir.
Ambrosia...
Ambrosia...
Ambrosia. I know someone who has it.
Ambrosia... ona sahip olan birini biliyorum.
And then it's you and me and the ambrosia.
- Ve sonra sen ve ben ve Ambrosia.
You're not gonna get the ambrosia this time, Callisto.
Ambrosia'yı bu sefer alamayacaksın, Callisto.
I can trust you because you're after the ambrosia.
- Sana güvenebilirim çünkü sen Ambrosia'nın peşindesin.
But you're forgetting one very important element. My ambrosia.
Ama çok önemli bir unsuru unutuyorsun... benim Ambrosiamı.
And by then, I'll have my ambrosia.
Ve o zamana kadar, Ambrosia'mı almış olacağım.
Give me my ambrosia!
- Bana Ambrosia'mı ver!