Amie traducir turco
59 traducción paralela
Une amie of my brother!
Ağabeyimin arkadaşı.
Mon frere a une gentille petite amie.
Mon frère a une gentille petite amie.
Votre amie, Private B.
Arkadaşınız, Asker B.
Reconstruct the scene of the crime, mon amie.
Olay yerini tekrardan oluştur, dostum.
regardez, monsieur Kafka est dans la jardin avec une amie
Bak, Mr. Kafka bahcede bir arkdasiyla dans ediyor.
Au revoir, mon amie.
Görüşmek üzere, arkadaşım.
And so you are, mon amie.
Öylesin arkadaşım. Bak.
Bon voyage, mon amie. Jacquimo!
İyi yolculuklar arkadaşım!
- Your petite amie.
- Kız arkadaşınız yani.
Hey sexy guy! Mon amie. C'mon!
- Merhaba seksi herif!
It has been so long since I saw you...
Sizi görmeyeli çok uzun zaman oldu "Ma douce amie".
Paris, mon amie.
Paris, bekle bizi.
When it's masculine, a boy, masculine, we use "ami" with the I and when it's feminine, when it's a girl, we use "amie", with an E at the end.
Erkeksi ise, erkek çocuk, erkeksi ise, "ami" diyoruz. Kadınsı ise, yani kız ise,
And the husband of this petite amie is very unpleasant.
Şu petite amie'nin kocası da büyük bela.
With him is Amie Huguenard, who would die by his side.
Resimde yanında ki Amie Huguenard, ölürken yanında olan kişi..
On October 6 last year, this is the spot here at Kaflia Lake where I pulled in to pick up Tim and Amie.
Geçen senenin 6 ekiminde, tam buraya, Tim ve Amie yi almak için inmiştim
Amie! " And no answer.
Amie! " Yanıt gelmedi.
Just looked down and saw a human rib cage that I knew had to be either Tim or Amie laying there.
Aşağı baktım ve yerde yatan bir beden gördüm. Tim veya Amie olmalı diye düşündüm.
And I'm gonna remember him, and I'm gonna remember Amie.
Ve onu hatırlayacağım, ve Amie yi de.
Can you speak about Amie?
Amie hakkında konuşabilir misin?
Amie was brave and Amie was strong.
Amie cesurdu ve güçlüydü.
Amie was my friend and she was Timothy's friend.
Amie benim arkadaşımdı, ve Timothy nin de öyle.
The truth is that Amie Huguenard accompanied him for parts of his last two summers.
Şu var ki Amie Huguenard Son 2 yazında, belli zamanlarda, Time e eşlik etti.
Amie Huguenard remains a great unknown of this film.
Amie Huguenard, bu filmde büyük bir sır olarak kalıyor.
Her family declined to appear on camera, and Amie herself remains hidden in Treadwell's footage.
Ailesi kamera önüne çıkmayı reddetti ve Amie nin kendisi de, Treadwell in çektiklerinde görünmüyor.
It is handheld, and we can only deduct it must have been Amie operating the camera.
Kamera birisinin elinde, ve çıkarabileceğimiz sonuç ise, çekenin Amie olduğu.
Timothy Treadwell and Amie Huguenard's remains came in this large metal can.
Timothy Treadwell and Amie Huguenard ın kalıntıları, bu büyük metal tenekede geldi.
Inside this metal can was a plastic bag, one for Timothy, and one for Amie.
Metal kutunun içinde plastik çantalar vardı, biri Timothy ye, diğer Amie ye ait.
Who are you, Amie?
Kimsin sen, Amie?
In the case of Timothy and Amie, what I had were body parts.
Timothy ve Amie vakasında, elimde olanlar insan parçalarıydı.
And when I find out from other investigators that the shoes neatly placed at the entrance to a tent, and the cap left on a camera so that the visual part could not be recorded, yet the tape is running so that we can hear the sounds of Amie screaming
Ve ayrıca olay yerini, tahkik eden yetkililerin, ayakkabılarının bile çadırlarının önünde düzgünce durduğunu belirtmesi ve kameranın lens kapağının kapalı olmasından dolayı, elimizde görsel veri olmaması, fakat çalıştığı için, kaydedilen seslerden, Amie nin çığlıklarını ve
And I hear Amie beating on the top of this bear's head with a frying pan.
Ve Amie nin, tavayla ayının kafasına vurduğunu duyabiliyordum.
Amie had a great deal of conviction.
Amie nin Timothy e büyük bir bağı vardı.
she stayed there, and she fought with Timothy.
Amie orada kaldı ve Timothy ile beraber savaştı.
Amie, we know, fought back for approximately six minutes.
Amie, bildiğimiz kadarıyla, yaklaşık 6 dakika boyunca boğuştu.
Amie stayed with her lover, with her partner, with her mate, and with the bear.
Amie aşkıyla, sevdiği insanla, ortağıyla, dostuyla ve ayıyla beraber orada kaldı.
I hear rain, and I hear Amie,
Yağmurun sesini duyuyorum, ve Amie yi,
This is Timothy Treadwell's and Amie Huguenard's route to the site of their death.
Burası, Timothy Treadwell ve Amie Huguenard ın öldükleri bölgeye giden yol.
Once back in the Grizzly Maze, Amie had mixed feelings.
Boz Labirente döndüklerinde, Amie nin karışık duyguları vardı.
Amie called him hell-bent on destruction.
Amie onun, zarar vermede, insanı üzmede azimli ve istekli biri olduğunu, söylemiş.
Is Amie trying to get out of the shot?
Görüntüden çıkmaya çalışan kişi Amie mi acaba?
Amie Huguenard was screaming.
Amie Huguenard çığlık atıyordu.
All of a sudden, the intensity of Amie's screaming reached a new height and became very, very loud.
Birden bire, Amie nin çığlığının şiddeti arttı ve oldukça şiddetlendi.
In other words, Timothy is trying now to save Amie's life because Timothy realizes, at this point in time during this attack,
Başka bir deyişle, Timothy o anda Amie nin hayatını kurtarmaya çalışıyordu çünkü bu saldırı sırasında, o noktadan sonra artık,
If his life was going away, if his life was fading away, now was the time for Amie to get out.
Eğer kendi hayatı son buluyorsa, eğer kendi hayatı bitiyorsa, şimdi Amie nin hayatını kurtarmalıydı.
I believe them theater people not moving in yet, she feels no call to disrupt her education activities by moving the children out yet from the Chez Ami into this place here.
Tiyatrocular taşınmadığı için öğretimi sekteye uğratarak çocukları,... Chez Amie'den buraya taşımaya gerek görmemiştir bence.
Amie and Marissa are throwing us thatjoint shower, and it'd be good to have all this behind us by then.
Amie ve Marissa biz Ortak duşa gönderiyorlar... Ve bu, bütün her şeyi arkamızda bırakmak i İçin güzel olacak.
I hope you can appreciate the positions Amie and I are in.
Umarım Benim ve Amie'nin bulunduğu Durumu anlayışla karşılayabilirsin.
Run away, Amie.
Kaç, Amie.
J AMIE :
Molly!
Amie, come sit on my wall and read me "the story of o"... recorded elevated carbon dioxide levels in the blood and cerebral hypoxia.
Kanda yüksek karbon monoksit oranı ve serebral hipoksiye rastlandı.