English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ A ] / Amis

Amis traducir turco

249 traducción paralela
Mes amis, you should have such a meal.
Dostlarım, bunu bir denemelisiniz.
Mes amis...
Arkadaşlarım...
She went into the "Bar des Amis."
"Bar des Amis" e gitti.
At the "Bar des Amis" Getting hammered.
"Bar des Amis" de.
Enfin un amis.
Arkadaşım.
You see, mes amis, it is not as though there were any lack of suspects among you.
İçinizden şüpheli bulmakta zorlanmadığımı söylemeliyim.
Mes amis, it was red ink, which formed an inevitable link with this handkerchief which we found together with the gun wrapped up in the stole.
Kırmızı mürekkepti... Silahla şalın yanında bulduğumuz bu mendille kaçınılmaz bir bağı vardı.
Voila, mes amis. That is all.
Hepsi bu.
Who are these Hittites anyway, Amish or what?
Bu hittaylar kimin nesi? Amiş tarikatı falan mı yoksa?
No, mes amis, the lonely hiker was none other than Madame Christine Redfern.
Hayır dostlarım. O yalnız yürüyüşçü Madam Christine Redfern'den... başkası değildi.
The'friend op the people has arrived from Paris!
Paris'ten "les amis du peuple" ( halkın dostları ) gazetesi geldi!
Mes cheres amis. tonight the City of Light must bid farewell to the Eye of the Dawn.
Sevgili arkadaşlar, bu gece Şehir Işıkları Şafağın Gözleri'ne veda etmek zorunda.
Mes chers amis...
... sevgili dostlarım...
A rendezvous, mes amis.
Bir randevumuz var.
Bad luck, I'm afraid, mes amis.
Korkarım kötü şans dostum.
But, mes amis, there is more to it than that.
Ama görünenden fazlası vardı, dostlarım.
Because, mes amis, I was in the company of a man with normal eyesight wearing powerful glasses.
Çünkü dostlarım,... ben kuvvetli gözlük takan, görüşü normal bir adam karşısında duruyordum.
And there, mes amis, it was the letter, up to having being found by Poirot.
Dostlarım, Poirot onları bulana kadar orada kaldılar.
- Come on, mes amis.
- Hadi, mes amis.
Mes amis, j'ai faim?
Mes amis, j'ai faim.
The Amish say we don't inherit the land from our ancestors, we only borrow it from our children.
Amiş der ki, biz toprakları atalarımızdan miras almıyoruz... sadece çocuklarımızdan ödünç alıyoruz.
We must be very careful, because unless I am very much mistaken, mes amis, the end is coated with poison.
Çok dikkatli olmalıyız, zira yanılmıyorsam, mes amis, ( arkadaşlarım, ) ucuna zehir sürülmüş.
Very well, I am going to execute. But when it took care, mes amis, because while doing it, with or without your help,
Ama dikkatli olun çünkü yardımınız olsun ya da olmasın, ölümündeki gizemi açığa çıkaracağım.
I arrested a Lurker named Amis who was stationed... on a deep-space listening post during the war.
- Amis adında, savaş sırasında derin uzay dinleme görevine katılmış birini tutukladım.
Amis thinks what wiped out his post came here on the Copernicus.
Amis, tüm bölüğü öldüren şeyin Kopernik'le buraya geldiğini söylüyor.
It passed within the gravitational pull of the same moon that Amis was stationed on.
Amis'in görev yaptığı aya, çekiminden etkilenecek kadar yaklaşmış.
Amis!
Amis!
Amis may not be sure of much, but he is sure of one thing :
Amis'in kafası bulanık olabilir ama emin olduğu bir tek şey var.
Amis?
Amis?
- Amis!
Amis!
- Amis, no!
- Amis, hayır!
Amis, get clear!
Amis, çekil aradan!
We got it, Amis.
İşini bitirdik, Amis.
Working with our hands like this, I'm reminded of that glorious tradition of the Amish barn raising.
Böyle ellerimizle çalışmak bana Amiş'lerin şanlı ambar yapma geleneğini hatırlattı.
- Nothing. Where are your Amish friends now?
Amiş dostların nerede şimdi?
Is that the new, uh, Amish wear?
Bu, şey, yeni Amiş kıyafeti mi?
- Cut an Amish kid? - I'll cut you, bitch.
- Bir Amiş çocuğunu mu keseceksin?
Put the Amish kid in.
- Ne? Amiş çocuğunu da al.
We're talking murder, mes amis.
Evet cinayetten bahsediyorum, mes amis.
When the clock strikes midnight, when good ol'Comus greets Rex, when the police on their horses come to sweep us out of the Quarter, it, mes amis, is histoire.
Saat onikiyi vurunca, halk kralını selamladığında, atlı polisler bizi kovalamaya başladığında..
Lent starts tomorrow, mes amis, and me, I want somethin'tasty to give up.
Büyük Perhiz yarın başlıyor, mes amis, ve ben, caymak için lezzetli bir şeyler istiyorum.
Mes amis, I know well the law and how it must be used in your advantage.
Dostlarım, yasaları ve nasıl avantajımıza kullanılacaklarını iyi bilirim.
I suggest, mes amis, in a liver capsule, that was placed in this box that was always by the side of Emily Arundel.
Benim kanımca, dostlarım Emily'nin sürekli yanında taşıdığı bu kutuya konulan bir karaciğer hapı.
I mock you with my ice cream, Amish guy.
Dondurmamla seninle alay ediyorum Amiş adam.
Au revoir, mes amis.
Hoşçakal, dostum.
Au revoir, mes amis.
Güle güle, dostlarım.
Picture to yourself the scene, mes amis.
Şimdi şu sahneyi hayal edin dostlarım. Karanlık mağara, Madam Arlena yavaş yavaş kendine geliyor.
- Whatever-ish!
- Amiş.
Mes amis, a Sentinel!
Tanrim, bir Sentinel!
Bonsoir, mes amis.
Merhaba, dostlarım.
You can't fight back cos you're Amish.
Amiş olduğun için direnemezsin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]