Amistad traducir turco
30 traducción paralela
My name is Andrés Jesús de la Amistad.
İsmim Andrés Jesús de la Amistad.
Mr. Amistad, we've been secretly meeting, trying to organize for months.
Bay Amistad, organize olmak için aylardır gizlice toplanıyoruz.
The ship is the Amistad.
Geminin adı Amistad.
"of the Spanish ship La Amistad and all her cargo."
"La Amistad ve tüm kargosu üzerinde hak talep ediyoruz."
But for the bravery of Señors Ruiz and Montes, who fought their way to the stern and steered the Amistad to these shores, under constant threat of like fate, we might never have heard of this massacre,
Fakat Amistad'ı bu kıyılara sürekli ölüm tehdidi altında oldukları halde getiren Senyor Ruiz ve Montes olmasaydı bu katliamdan asla haberdar olmayabilirdik.
The Amistad.
Amistad. İşte...
Cuba, the Amistad.
İşte. Küba, Amistad.
These papers, and I shall ask you to examine them, are portions of a ship's manifest I retrieved from the Amistad yesterday eve.
Bu belgeler - onları incelemenizi isteyeceğim - dün Amistad'dan aldığım bir gemi gümrük bildiriminin parçası.
But, no, this is not the manifest of the Amistad at all. Look.
Fakat hayır, bu Amistad'ın gümrük bildirimi değil.
I've been reading in the papers the continuing saga of the Amistad.
Gazetelerde şeyin, ee Amistad'ın... devam eden destanını okudum.
The Amistad, Cinque.
Amistad'ı, Cinque.
"that you are acquainted with the plight of the Amistad Africans."
" Amistad'daki Afrikalıların durumuyla aşinasınız.
In the case of The United States of America v. The Amistad Africans, it is the opinion of this court that our treaty of 1795 with Spain, on which the prosecution has primarily based its arguments, is inapplicable.
Amerika Birleşik Devletleri'nin Amistad Afrikalıları aleyhindeki davasında bu mahkemenin görüşüne göre savcılık iddialarının baz aldığı İspanya'yla yapılan 1 795 antlaşması geçerli değildir. Antlaşmanın 9.
Queen Isabella of Spain continued to argue the Amistad matter with seven more American Presidents.
İspanya Kraliçesi İsabella Amistad konusunda yedi Amerikan başkanıyla tartışmayı sürdürdü.
Amistad was much funnier.
Amistad daha komikti.
Amistad wasn't that bad, honey.
- Amistad o kadar da kötü değildi.
That's it. I'm jumping off the "Amistad."
- Yeter, ben Amistad'dan atlayacağım.
You goddamn right this ain't Amistad.
Burası Amistad değil derken çok haklısın!
It's a film called Amistad, a historical picture.
Amistad adında bir film, tarihi bir film.
- Amistad?
- Amistad ( dostluk )?
oh. it was "amistad."
Amistad'dı.
How on earth was that "amistad"?
Amistad, kaçıncı yüzyıldan kalmaydı?
♪ Don't look down now ♪ ♪ And the chains of Amistad couldn't hold us ♪
* Amistad zincirleri tutamaz bizi *
♪ For there's love now, baby ♪ ♪ The chains of Amistad couldn't hold us ♪
* Amistad zincirleri tutamaz bizi *
♪ And the chains of Amistad couldn't hold us ♪
* Amistad zincirleri tutamaz bizi *
It doesn't help that at graduation dinner, Bizzy got drunk and asked her if "amistad" was an accurate portrayal of slavery.
Mezuniyet yemeğinde Bizzy sarhoş oldu ve ona eskiden siyahilerin gerçekten köle olup olmadığını sordu.
Don't be gettin'all Amistad on me, Chapman.
Amistad filmindeki gibi davranma Chapman.
This is my Amistad.
Bu benim amistad olduğunu.
Oh, you pullin'out the Amistad, now.
Amistad'ı sahaya sürüyorsun şimdi de. Helal.
- This ain't Amistad.
- Burası Amistad değil.