And do you know why traducir turco
630 traducción paralela
He continues to do it and do you know why?
Bunu yapmaya devam ediyor ve neden biliyor musun?
And do you know why?
Ve niçin, biliyor musun?
She touched us for 24 pounds, and do you know why I think it was well-spent?
Bizden 24 sterlin aldı ama para boşa gitmiş sayılmaz.
And do you know why?
Neden biliyor musun?
And do you know why?
Ve niye biliyor musun?
But we're not bored, and do you know why?
Hiç sıkılmayız. Biliyor musunuz neden?
And do you know why he did that?
Niye bunu yaptı dersin?
And do you know why?
Biliyormusun neden?
And do you know why I came?
Peki niçin geldiğimi biliyor musun?
And do you know why?
Neden, biliyor musun?
And do you know why?
Ve nedenini biliyor musun?
And do you know why?
Nedenini biliyor musun?
But I believe it, it must be true and do you know why?
Ama bunun ciddiyetini çok iyi anlıyorum. Neden mi?
- And do you know why?
- Ve biliyor musun, neden?
Because it was already burnt once, and do you know why?
Çünkü zaten bir kez yakıldı ve neden biliyor musunuz?
And do you know why my flowers get so tall?
Çiçeklerim niye o kadar uzuyor, biliyor musun?
And do you know why Miss Farnsworth... chopped off my leg and left me a cripple?
Peki Bayan Farnsworth'un beni neden budayıp, topal bıraktığını da biliyor musunuz?
And do you know why?
Sebebini biliyor musunuz?
- And do you know why?
- Niye, biliyor musun? - Hayır, Robert.
And do you know why they call me Steam Engine?
Bana neden Buhar Makinesi dediklerini biliyor musun?
- I know I have. Well, why don't you go ahead and do it?
O zaman neden gidip yapmıyorsun?
Do you think I don't know why you came here tonight... and made a point of dancing with me in front of all those people?
Buraya niçin geldiğinizi ve özellikle bu insanların önünde dans ettiğimizi bilmiyor muyum sanki?
I require and charge ye both... as ye will answer at the dreadful day of judgment... when the secrets of all hearts shall be disclosed... that if either of you know any impediment... why you may not lawfully be joined in matrimony... ye do now confess it.
Her ikinizden de... en derin sırların ortaya döküleceği... mahşer gününde olduğu gibi cevap verip... yasal olarak evlenmenize engel olacak... bir durum varsa... şimdi itiraf etmenizi istiyorum.
There could only be one reason why your room should be searched, and you know that as well as i do.
Biraz açık konuşalım, Bay Leyden, lütfen. Odanızın araştırılmasının bir tek sebebi olabilir.
And why do you want to know?
- Neden sordun?
I require and charge you both... that if either of you know of any impediment... why you may not be lawfully joined together in matrimony... you do now confess it, or else forever after hold your peace. "
Sizlere soruyorum... Bu evliliğin gerçekleşmesini... engelleyecek birşey bilen varsa... ya şimdi söylesin veya sonsuza dek sussun. "
You may never know why everything happened... but now you do know how and where it started, and that does matter.
Önemli olan da bu.
- That you will never do. And may I ask why you know so well what I will or won't do?
Neyi yapıp yapmayacağıma seni bu kadar emin eden şey ne, sorabilir miyim?
Do you know why I condemned both my wife and my mother to death?
Hem karımı, hem annemi neden ölüme mahkûm ettiğimi biliyor musunuz?
And if you tried it, you know why it was bolted. How do you propose to get El Libre?
Ve eğer açmayı denediysen, niçin sürgülendiğini anlamışsındır.
Mike, why don't you tell us what you know, then step aside like a nice fella and let us do our job?
Mike, neden bize bildiklerini anlatmıyorsun... Ve sonra kenara çekilip işimizi yapmamıza müsade et.
And don't think I don't know why you want my ranch in particular, Campbell, because I do.
Zannetme ki benim çiftliğimi neden istediğini bilmiyorum, Campbell. Çünkü biliyorum.
Tell them you did it, but you don't know why you did it, and you'll never do it again.
Onlara yaptığını söyle, fakat niçin yaptığını bilmiyorsun, ve bir daha asla yapmayacaksın.
That question I do not have to answer because you are a clever woman and you know why.
Bu soruya cevap vermeme gerek yok, siz zeki bir kadınsınız ve nedenini biliyorsunuz.
Look, I tell you, Mr. Jarvis, this picture is a commercial proposition, and that's why I want you to do it because I know it's the type of thing you handle.
Bakın Bay Jarvis, bu film bir televizyon reklâmı... bu teklifi size yapıyorum, çünkü sizin ilgi alanınıza giren bir iş.
What do you want to know, and why?
Ne bilmek istiyorsun, ve neden?
And do you wanna know why they'll make it?
Ve neden başaracaklar, biliyor musun?
Do you know why I have decided to punish you and not your brother?
Niye seni cezalandırıp da kardeşini cezalandırmadığımı biliyor musun?
Talion, I know why you feel the way you do, and...
Talion, ne hissettiğini biliyorum.
And I ain't being nasty, either... but I wanna know... why do you keep backing up that colonel of yours?
Ve kötü de olmayacağım... ama bilmek isterim ki... Niçin Albayın yalakalığını yapıyorsun?
I know there's no reason in this whole world why you wouldn't like to step on something like me but do you think you could ever take to a man who dragged you from your home and done you the way I done you?
Benim gibi bir şeyi çiğneyip geçmemen için dünyada hiçbir neden olmadığını biliyorum ama seni evinden sürükleyip başına böyle işler açan bir adamı acaba hic sevebilir misin?
Why, if our backs were turned they'd jump us in a minute. And you know what Klingons do to prisoners.
Hemen tepemize binerler ve Klingonların tutsaklara ne yaptığını biliyorsun.
Do you know why Jesus did not reply to Herod... and did not even raise His eyes?
Bilir misiniz, İsa neden Herodes'e cevap vermedi,.. ... ki kafasını kaldırıp ona bakmadı bile?
I can't read, and I don't know kung fu why do you have to follow me?
Ben okuma yazma bilmem, Kung fu'umda yoktur neden beni izliyorsunuz!
Do you know, boys and girls why Giotto is important in Italian painting?
Çocuklar, İtalyan resminde Giotto'nun yeri neden önemlidir?
Fine gun, but you've to know when and for what to use it. Why do you carry a gun?
Güzel silah yalnız ne zaman, niçin kullanmak gerektiğini iyi bilmeli.
I have noticed that you never say king, and I do not know why.
Bana kral dememen dikkatimi çekti ve ben nedenini merak ediyorum.
Do you know why the number 200 is so vitally descriptive to both you and me?
200 sayısı ikimiz için neden bu kadar önemli biliyor musun?
I require and charge you both, as you will have to answer at that dreadful day of judgment when the secrets of all hearts shall be disclosed that if either of you know any impediment why you may not be lawfully joined in matrimony ye do now confess it.
Korkunç kıyamet gününde bütün kalplerin sırları açığa çıkacağından yasal olarak beraberliğinizi engelleyecek bir şey biliyorsanız bunu şimdi itiraf etmenizi istiyorum.
- And... do you know why?
- Pekâlâ nedenini biliyor musun?
You know, I do things and I don't know why.
Nedenini bilmediğim şeyler yaparım.