And it's not gonna work traducir turco
110 traducción paralela
It's really not much work, and it's gonna be such fun.
Fazla yorucu değil, artı insanı meşgul ediyor ve bu çok eğlenceli olacak.
Well, it didn't work at our wedding, and it's not gonna work now.
parmak arası, beli açık blüz, ve birkaç tane orkid?
But if that doesn't work, that doesn't work you can't give up... you gotta stand right up and gotta run to the window and yell,'Hey these floors are dirty as hell, and I'm not gonna take it anymore!
Eğer işe yaramazsa, yaramazsa pes edemezsiniz... Ayağa kalkmalısınız ve pencereye koşup bağırmalısınız,'Hey bu yerler acayip pis, ve daha fazla kaldıramayacağım!
One is that he knows it's not gonna work and so he suffers.
Biri şöyle yürümeyeceğini biliyor ve böylece acı çekiyor.
- then she's a pig, and can't be trusted. - It's not gonna work.
O zaman güvenilmeyecek bir kadın demektir.
It didn't work last time and it's not gonna work this time
Geçen sefer işe yaramadı, bu sefer de yaramayacak.
You and me, it's not gonna work out.
Sen ve ben, yürümeyecek.
It's... It's just not gonna work out between you and me.
İkimiz... ikimizin arasında halledemeyeceğiz.
I mean, you know... don't stammer and talk searchingly. Just say it. "This isn't gonna work out." That way, it's not water torture.
Yani lafı uzatıp dolandırıp durma.
Then let's just be adult about this and admit that it's not gonna work.
O zaman yetişkin gibi davranalım ve bu işin yürümeyeceğini kabul edelim.
You're trying to trick me into ending my strike, and it's not gonna work.
Grevimi sone erdirmek için beni kandırmaya çalışıyorsunuz ama işe yaramayacak.
If it's not gonna work out, You need to muster your courage and let him know.
Eğer yürümüyorsa cesaretini toplamalı ve ona söylemelisin.
That's not gonna work, so why don't I... call you a cab and you go home and sleep it off?
Bu işe yaramayacak, bu yüzden ben... sana bir araba çağırayım, yat uyu ve sabah bir daha düşün.
Hey, it's not gonna take that long, and I won't have to work for the rest of your vacation.
Çok zaman almayacak ve bundan sonra tatilin sonuna kadar boş olacağım.
We're gonna tell him we're onto him and it's not gonna work.
Uğraştığı şeyin işe yaramayacağını söyleyeceğiz.
If you're trying to break me and Lana up, it's not gonna work.
Lana'yla beni ayırmaya çalışıyorsan, işe yaramayacak.
I m just saying, your trying to make me feel guilty for leaving and it s not gonna work...
Demek istediğim, ayrılmam konusunda beni suçlu hissettirmeye çalışıyosun, ama işe yaramayacak.
And it's not gonna work with your wife.
Karında da yaramayacak.
Just so you know, I know what you're trying to do, and it's not gonna work.
Bil diye söylüyorum, ne yapmaya çalıştığını biliyorum ve bu işe yaramayacak. Tamam, bil diye söylüyorum,
That's bullshit, and it's not gonna work.
Bu tam bir saçmalık ve bu olmayacak.
You're wasting your time and it's not gonna work.
Vaktini boşa harcıyorsun işe yaramayacak.
I know what he's trying to do, and it's not gonna work.
Yapmaya çalıştığı şeyi biliyorum. Ama işe yaramayacak.
I know what you're all trying to do. And it's not gonna work.
Hepinizin yapmak istediği şeyi biliyorum ama işe yaramayacak.
So if we do this, and I'm not saying we're gonna, because it's crazy... how would it work?
Diyelim "öyle" yaptık. Ama "yapacağız" demiyorum. Çünkü çılgınlık olur.
- And it's not gonna work now, so...
- Şimdi de işe yaramayacak.
I really want to make it work with Jonathan, and... And... ( sighs ) I'm not gonna just stop something that's old just for the possibility of something that's new.
Jonathan'la olan ilişkimin gerçekten... yürümesini istiyorum... ve... eski olan bir şeyi olması ihtimali olan yeni... bir şey için bitirmeyeceğim.
And it's not gonna work.
Ve işe yaramayacak.
Okay, I see where you're going, and it's not gonna work.
Ancak bu işe yaramayacak.
And it didn't work last year, and it's not gonna work this year.
Tamam mı? Geçen yıl işe yaramamıştı, bu yıl da yaramayacak.
I know what you're trying to do, and it's not gonna work.
Ne yapmaya çalıştığını biliyorum ama işe yaramayacak.
And besides, your tough-guy interrogation technique, it's not gonna work.
Ve ayrıca, sert adam sorgulama tekniğin işe yaramayacak.
There's gonna have to be a certain level of trust if this thing's gonna work, and you snooping around in my stuff is just not gonna cut it.
Birlikte çalışacaksak aramızda bir güven olmalı ve eşyalarımı karıştırmak pek yardımcı olmaz.
Anyway, I know what's going on, and it's not gonna work.
Neyse, burada neler olup bittiğinin farkındayım, bu işe yaramayacak.
I know what you're doing, and it's not gonna work.
Ne yaptığını biliyorum ve bu işe yaramayacak.
- we're gonna tell her that you made it. - That's not gonna work. My mom can taste a cookie and know if the flower has been sifted.
Bir içim su için bir bardak su.
- I know what it is you're trying to do, and it's not gonna work.
- Ne yapmaya çalıştığını biliyorum, ve bu asla işe yaramayacak.
It's a good chemistry, it really is, between you and him, but it's not gonna work.
İyi bir kimyanız var. Gerçekten. Ama işe yaramaz.
You're not gonna read it and ask me about our policies on work-related injuries, or...?
Bunu okuyup bana işle ilgili yaralanmalarda hareket tarzımızı sormayacak mısın ya da..?
I know, and I know you like to make trouble for your sister but it's not gonna work this time.
Biliyorum ve ablanın başına çorap örmeyi ne kadar sevdiğini de biliyorum ama bu sefer işe yaramayacak.
- and pretend like it didn't happen. - It's not gonna work.
Bu şekilde olmayacak
Some other problem and it's not gonna work. If you'll excuse me, I have a- -
İzin verirsen benim...
He-He wasn't totally cool with it, but-but once he sees that you get to work and play as well, then it's not gonna be a problem.
Pek tamam dedi sayılmaz ama senin çalıştığını ve para kazandığını görünce bu, sorun olmayacaktır.
But I am not prepared... to get deeper into it and hoping it's gonna work out... and then two years down the line it's not gonna work out... and you guys have each other... and I'm alone again.
Fakat hazırlıklı değildim böylesine derinleşmesine ve bunun sürdürülmesine sonra iki yıl tamamen başarılı olamayacak. ve siz ikinizsiniz ben ise yine yalnızım.
And it's not gonna work, because he's not gonna go anywhere with you.
Çünkü Steve seninle hiçbir yere gelmez.
You're damn right it is, and that's not gonna work out too well for you.
- Kesinlikle haklısın, öyle ve bunun sonu senin için pek iyi olmayacak.
I know what you're trying to do, and it's not gonna work.
Ne yapmaya çalıştığının farkındayım ve işe yaramayacak.
I have to work harder to be better prepared for this next class, and it's gonna be tough for me because I have a lot of lists to memorize.
Sadece sınıfa yetişebilmek ve... geçer not almak için daha çok çalışmam gerekiyor. Oldukça zor olacak.
Now, we've got a beautiful home and kids who actually seem to like it so far, but it's not gonna work until you understand that you are not just a cop.
Şimdi ise güzel bir evimiz var ve şu ana kadar çocuklar onu sevmiş görünüyorlar ama sadece bir polis olmadığını anlayana kadar bu iş yürümeyecek.
I know what you're doing, and it's not gonna work.
Ne yapmaya çalıştığını biliyorum, işe yaramayacak.
Beltran is guilty. And he's not gonna make any money from this. I will make it my life's work to keep him from making money from this.
Beltran suçlu ve bu işten para kaldıramayacak çünkü bu işten para kaldıramaması için varımı yoğumu ortaya koyacağım.
It's just so- - it's great when things work out, you know,'cause most of the time they don't, and- - not that things aren't gonna work out for you, unless they don't.
Bu çok... işlerin yolunda gitmesi harika, çünkü bilirsin çoğu zaman gitmez, ve... senin için yolunda gitmeyeceğinden değil tabii öyle gitmedikçe.