And now it's your turn traducir turco
104 traducción paralela
And now it's your turn.
Şimdi sıra senin.
I've been asking questions about my husband and now it's your turn.
Kocamla ilgili sorular soruyordum.
And now you feel it's your turn?
Ve şimdi sen sıranın sende olduğunu düşünüyorsun?
And now, according to the quaint local custom, it's your turn to tell us what your name is.
Ve şimdi geleneklere göre, İsmini söyleme sırası sende.
And now it's your turn, unless you're interested in staying alive.
Şimdi sıra sana geldi. Eğer yaşamak istemiyorsan?
Corbett's dead and now it's your turn, Douglas.
Corbett öldü ve şimdi sıra sende, Douglas.
We've fought the others, and now it's your turn.
Senin gibilerini çok gördük.
And now it's your turn.
Ve şimdi sıra sende.
And now it's your turn!
Sizi de öldüreceğim!
And now it is your turn to bear the burden in silence like men keeping America safe for democracy.
Ve şimdi sıra Amerika için demokrasiyi yaşatmak uğruna sessizce bir yük taşımış olan sizlerde.
And now it's your turn.
Ve şimdi sıra sizde.
And now it's your turn.
Ve şimdi senin sıran.
And now it's your turn.
Şimdi de sıra sende.
The white whale drank some bad plankton and splashed through a coffee table and now it's your turn to take the helm.
Beyaz balina kötü bir plankton içti ve kahve masasına sıçrattı şimdi yönetimi devralma sırası sana geldi.
And now it's your turn to give it back.
Şimdi bildiklerini aktarma sırası sende.
It started with those cops, went on through the trial... and now it's your turn, isn't it?
O iki polisle başladı ve sonra da mahkeme ve şimdi de senin sıran.
And now it's your turn to listen to me.
Ama şimdi sen beni dinle.
Your mother always gets to be alone with you, and now it's my turn.
Her zaman anneniz sizinle yalnız ilgileniyor ve şimdi sıra bende.
Now it's your turn : 25 and 67.
Sıra sende, 25 ve 67.
Now, it's your turn to take the rap... and when you get out of jail, we'll be family again.
Şimdi yakalanma sırası sende ahbap. Ve hapisten çıktığın zaman yeniden bir aile olacağız.
Your walls and armies have fallen, and now it's your turn.
Duvarların ve orduların düştü. Şimdi sıra sende.
Now it's your turn to sit back and enjoy the show.
Şimdi geriye yaslanıp şovu izleme sırası sende.
The enemy has failed to overrun us and we are poised to win and now it's only you and your people who are advising against the extra effort it'll take to turn three years of miserable war into victory!
EVET DEĞİŞTİ BAŞARISIZ KAZANCAKTIK VE SEN
And now it's your turn, Liam.
Ve şimdi sıra sende.
Sir, you left your country for a better opportunity... and now, it's Ana's turn.
Efendim, siz ülkenizi daha iyi fırsatlar için terkettiniz... ve şimdi sıra Ana'nın.
And now it's your turn.
Şimdi sıra sende.
I did what I had to do... and now it's your turn.
Yapmam gerekeni yaptım. Şimdi sıra sende.
You've had your turn and now it's mine.
Siz sıranızı savdınız artık sıra bende.
You try to walk out right now... I'll put your dinner back in the oven and turn it up so high... the building will fill with smoke, and everyone in it will asphyxiate.
Eğer şu kapıdan çıkmaya kalkışırsan yemeğini yine fırına koyup ısıyı en yükseğe ayarlarım bütün bina duman altı olur ve herkes boğularak ölür.
And now it's your turn to take a fall.
Ve şimdi kaybetme sırası sende.
Your husband is finishing the movie and now it's your turn.
Kocan filmi bitiriyor ve şimdi sıra sende.
And now it is your turn, Andro Sphinx.
Şimdi de sıra sende Andro Sphinx.
Excuse me, but it seems to me that you have had all your fun in your youth and now that it is these youngsters'turn you are being more Catholic than the Pope?
Öyle görünüyor ki, sen gençliğinde her türlü mutluluğu yaşadın. Şimdi ise gençlerin sırası gelince Papa'dan daha Katolik olmuşsun.
And now it's your turn to go down the street.
Şimdi yollanma sırası sende.
She told me that it's been in your family for generations... and now it's your turn to care for it.
Bunun nesillerdir ailenize ait olduğunu... ve artık taşıma sırasının sana geldiğini söyledi.
Now, I'm gonna give you edi's signature and you're gonna pass it on to your people who in turn are gonna give it to the Russians.
Şimdi, sana EDİ'nin işaretini vereceğim ve sende bunu adamlarına vereceksin onlarda Ruslara verecek.
And now it appears we've come full circle and it's your turn to decide what's best.
Ve görünüyor ki, devridaimi tamamladık ve en iyisine karar verme sırası sende.
And now you're assuming that because you dreamed this plane crash, that somehow it's your responsibility- - - -no, your duty- - to turn your back on the one thing that does seem reasonably certain :
Ve şimdi de varsayıyorsun çünkü rüyanda uçağın çarptığını gördün. Bir şekilde bunun senin sorumluluğun olduğunu sanıyorsun. Hayır, senin görevin oldukça kesin görünenleri dikkate almamak değil.
I need your help. Now, it's very important that you remain calm and you do not turn around.
Yardımınız gerekiyor.
And now it's your turn to shower!
ve simdi dönüp banyoya gidiyorsun
And now it's your turn.
Sıra sende.
Thanks, very generous, but I've made a mistake, and now it's your turn.
Sağol çok naziksin ama faul yaptım ve şu an sıra sende.
Although it wouldn't kill your cheap aunt to turn on the air conditioning every now and then!
Ama pinti halan ara sıra klimayı açsa fena olmayacak!
And now it's your family's turn, Musa Rami.
Şimdi de sıra senin ailende, Musa Rami.
- And now it's your turn to die.
- Ve şimdi ölme sırası sende.
And now, it's your turn, baby.
Ama şimdi senin sıran bebek.
He was happy to be there for you when you needed help, and now, it's your turn to do the same.
Yardıma ihtiyaç duyduğunda yanında olduğu için çok seviniyordu. Şimdi sıra aynı şeyi senin yapmana geldi.
I know, but you've got all the power now, and now it's your turn to make her life a misery.
Onun hayatını işkenceye çevirme sırası sende.
But I handled it. And now it's your turn to handle it.
Ama ben bunlarla başa çıktım, şimdi baş etme sırası sende.
And now it's your turn.
Şimdi de sizin sıranız.
When he was stabbing me he looked at me and said : "It's your turn now, okay?"
BEni bıçaklarken bana baktı ve şöyle dedi :