And what did you do traducir turco
1,213 traducción paralela
And what did you do before that?
Bundan önce ne yapardınız peki?
Ah. And what did you do to need overprotection?
Korunmaya ihtiyaç duyacak ne yaptın?
Things I was afraid to admit even to myself. And what did you do?
Kendime bile itiraf etmeye korktuğum şeyler.
- And what did you do?
Ve siz ne yaptınız?
All I did was tell you about a phenomenal basketball player, and what did you do?
Ben sadece olağanüstü bir oyuncu bulduğumu söyledim.
And what did you do?
Ve sen naptın?
And what did you do next?
Sonra ne yaptınız?
And what did you do for her?
- Sen onun için ne yaptın?
And what did you do?
- Sen ne yaptın?
And what did you do?
Ve sen ne yaptın?
And what did you do when you found out you had this illness?
Hasta olduğunuzu öğrenince ne yaptınız?
I did what I had to do, and unlike you, at least my balls were big enough.
Yapmam gerekeni yaptım, senin aksine, yeterince taşaklı davrandım.
What you did for Tess, I know you would do for me, and I would do for you.No one can come between us.
Tess için yaptıklarını biliyorum ki benim için de Yapardın ve bende senin için, aramıza kimse giremez
When America opened the floodgates and let all us Italians in, what do you think they did it for?
Amerika kapılarını açıp biz İtalyanları içeri aldığında, bunu neden yaptı?
It took people of great courage and maturity to do what you did.
Yaptığınızla insanları olgunlaştıracaksınız.
And if I did, what you gonna do about it, you little punk?
Kahretsin. Vurursam ne olur ha punkçı piç?
- And what did you do tonight?
Peki bu gece ne yaptın?
For what it's worth, I believe you didn't do those things. And I think I know why they think you did.
O suçları işlemediğini ve neden seni suçladıklarını biliyorum.
How did you know what you wanted to do- - that you wanted to go off and see the world, anyway?
Dünyayı dolaşmak istediğini doğuştan mı biliyordun?
What did you do, sneak in here and slip into my arms?
Ne yaptın, içeri gizlice girip yanıma mı yattın?
There's no way to make up for what you did, but do right by that child and maybe it'll be a start.
Yaptığın şeyi telafi etmenin bir yolu yok ama çocuğun için doğru olanı yaparsan bir başlangıç yapmış olursun.
It's just, so many people do what you just did... and I just don't understand.
Bütün insanlar sizin şu an yaptığınızı yapıyor ve nedenini anlamıyorum.
What did you go and do this time?
Bu sefer yine ne yaptın?
Actually, now that you bring it up, he did mention that he might have get back in there and do the operation again. Hold still now. What?
Madem sen konuyu açtın, aslında gözünü tekrar ameliyatı etmesi gerekebilirmiş.
Now, what did Eric do to get you all heated up and willing to grab your ankles?
Eric sizi bu kadar kızdıracak ne yaptı?
And what did you Three Stooges plan to do with the chip?
Siz Üç Ahbap-Çavuş, işlemci ile ne yapmayı planlıyorsunuz?
What did you and your new friend do?
Sen ve yeni arkadaşın ne yaptınız?
AND WHAT EXACTLY DID YOU DO?
Ve sen tam olarak neyi yapmıştın?
And so you do what you have to do to get every any kind of information you can out of them, and so I did.
Onlardan her türlü bilgiyi almak için ne gerekiyorsa yaparsın. Ben de öyle yaptım.
And then what did you do, miss?
Ve sonra ne yaptınız, bayan?
So, John-boy... What did you and my little girl do last night?
Evet, John sen ve küçük kızım dün gece ne yaptınız?
- What did I do? - You pretended to be decent and now I find out you're a sick, twisted pervert!
- Dürüst bir insan gibi davrandın ve senin sapık olduğunu öğrendim!
You don't do what I did and just waltz back in.
Benim yaptığımı yapıp sonra geri dönemezsin.
And I hated traveling by mudslide. What did you want me to do? 0ur marriage wasn`t going anyplace.
Bense toprak kaymasıyla dolaşmaktan.
He doesn't like America and he doesn't like you. - Wait a minute, what did I do?
O Amerika'yı ve seni sevmiyor.
What I want from you is that you look me straight in the eye and assure me you had nothing at all to do with that day in Dallas, and that you did not know Lee Harvey Oswald or Jack Ruby.
Senden istediğim, gözüme bakman ve beni o gün Dallas'ta yaşananlarla alakanın olmadığını ve Lee Harvey Oswald ve Jack Ruby'i tanımadığını söylemen.
She owes you too much. Then you told her she could do what she wanted, and so she did.
Tüm zamanını ve her şeyini sana veriyor... ve sen ona ne isterse yapabileceğini söylüyorsun, ve o da yapıyor.
And you, what did you do? Me?
- Peki sen ne yaptın?
I was leaving you at your house and you invited me in... what did you want me to do?
Seni evine bırakıyordum ve beni içeri davet ettin... Ne içindi yani?
Since I became pregnant of you I loved you, Jorge, and what you do not know is that my mother did hit me when she learned I was pregnant, she said I was crazy, and asked me to not have you.
Seni hamile kaldığımdan beri sevdim. Ama bilmediğin bir şey var. Annem hamile olduğumu öğrendiğinde beni dövmüştü.
WHAT DID YOU AND CHERYL DO?
Cheryl'la ne yaptınız?
If they're pumping anesthesia in the room and you're also gulping it down... what did I do with... by the maskfull, then what's going to prevent us from passing out ourselves?
Ameliyathanede size anestezi veriliyorsa,.. ... aynı zamanda maskeden de alıyorsanız nasıl olacak da bayılmayacaksınız?
I know about the prophecies and I know how hard it must have been for you to do what you did.
Kehanetlerle ilgili şeyleri ve bunu yapmanın senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum.
I did what I had to do, and if you don't get that- -
Yapmam gerekeni yaptım, ve bunu anlamadıysan...
Because you told me what you did, and I knew exactly what you were talking about, because... that's what I do.
Çünkü bana ne yaptığını söyledin, seni çok iyi anladım. Çünkü benim de yaptığım o.
No, she didn't. But she caught me saying it today, and... an icy wind through this room did blow. What do you mean she caught you?
Hayır, öyle söylemedi ama bugün beni öyle derken yakaladı ve bu odada buz gibi bir rüzgâr esti.
Maybe he wants to do what you and I did in London with someone.
Belki Londra'da ikimizin yaptığı şeyi başka biriyle yapmak istiyordu.
I hurt you, and I had to spend hours on a stinky bus... next to a guy that was spitting into a can... thinking about all the minutes going by that I wasn't at your graduation... and they were hurting you... because it was so selfish of this person who wasn't me to do what she did.
Yanımda sürekli kutuya tüküren bir adam vardı. Orada olmadığım her dakika senin nasıl kırıldığını düşündüm. Çünkü bu çok bencilce bir davranıştı.
I need to talk to you, you won't call me back, and I did what I had to do.
Seninle konuşmam lazımdı ama sen telefonlarıma cevap vermedin ve ben buraya gelmek zorunda kaldım.
And when I catch the bastard that did, what do you think he's gonna tell me?
Yapan pisliği yakaladığımda ne diyecek sanıyorsun?
Now, what did you do with the Rolex and the diamond bracelet you stole from those houses?
Bu evlerden çaldığın Rolex ve elmas bileziği ne yaptın?