English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ A ] / And you know what that means

And you know what that means traducir turco

251 traducción paralela
And you know what that means.
Bu ne demek, biliyorsun.
Besides, if you're seen around here with us... it'll break your parole, and you know what that means.
Randevumuz var. Ayrıca bizimle birlikte görünürsen bu senin şartlı tahliyeni tehlikeye sokar bunun da ne demek olduğunu biliyorsun?
And you know what that means.
Bunun ne demek olduğunu biliyor musun?
Sir, they're in Claymore, sir, and you know what that means, sir.
Efendim, şu an Claymore'dalar, bunun anlamını bilirsiniz, komutanım.
- And you know what that means?
- Bunun anlamını biliyor musun?
Besides, I'm prepared to go to court if necessary, and you know what that means.
- Ayrıca, ben mahkemeye gitmek için de hazırım ve bunun ne anlama geldiğini biliyoruz.
I'm fed up, and you know what that means.
Canım çok sıkkın ve bunun ne anlama geldiğini biliyorsun.
And you know what that means.
Bu ne demek biliyorsunuz değil mi?
- And you know what that means?
- Ve bu ne demek, b ¡ l ¡ yor musun?
- And you know what that means?
- Bunun ne anlama geldiğini biliyor musun?
Spinach is green and you know what that means.
Ispanak yeşildir ve bunun ne demek olduğunu biliyorsun.
I've got a firm job offer from Stanhope Clinic... and you know what that means to me.
Stanhope Kliniği'nden iyi bir iş teklifi aldım... ve bunun benim için ne anlama geldiğini bilirsin.
If I play my cards right, I get maybe a six-month's grace period... and then I got to get a job, and you know what that means.
Eğer kartlarımı doğru oynarsam, altı ay kadar durumu idare ederim... ve sonra bir işe girmem gerekir, ve bu ne demektir bilirsin.
And you know what that means.
Bunun anlamını biliyorsun.
And you know what that means?
Bunun ne demek olduğunu biliyorsun, değil mi?
And you know what that means.
Evet, bu ne demek biliyor musun?
- And you know what that means?
- Peki bu demek biliyor musun?
Heads up, campers. Thejamboree's only two weeks away. And you know what that means...
Eğlenceye iki hafta kaldı ve bunun ne demek olduğunu biliyorsunuz.
Sunday afternoon, another cold front will move into our area, and you know what that means.
Pazar günü öğleden sonra başka bir soğuk hava dalgası bölgemize gelecek ve siz bunun ne demek olduğunu biliyorsunuz.
They're my special recipe and you know what that means.
Benim özel tarifim ve bunun ne anlama geldiğini biliyorsun.
And you know what that means.
Bunun ne anlama geldiğini biliyorsun.
It's Saturday night, and you know what that means.
Bu gece cumartesi gecesi. Ne demek olduğunu anlamışsındır.
And you know what that means.
Ve bunun ne anlama geldiğini biliyorsun.
- And you know what that means. - And you know what that means.
Bunun ne demek olduğunu biliyormusun ha.
Ok children it's Friday and you know what that means for PE class.
Çocuklar, bugün Cuma ; beden eğitimi için bu ne demek biliyorsunuz.
And you know what that means?
Ve bunun anlamı ne biliyor musun?
I love you and I'm gonna see you soon, and you know what that means.
Yakında görüşürüz. Bunun anlamını biliyorsun.
Winter is finally here, and you know what that means.
Kış nihayet geldi, bunun anlamını bilirsin.
And you know what that means!
Bu ne demek biliyor musun?
And you know what that means. - I know.
Bunun anlamını biliyorsun.
My mother's a Jew, and you know what that means to them.
Annem bir Yahudi. Bunun onlar için ne anlama geldiğini biliyorsun.
- And you know what that means? - I do.
Biliyorum.
And I'm flattered that you want me... but, well, you ought to know what a sister act means.
Beni istemen gururumu okşadı. Ama kardeş ikilinin anlamını sen bilirsin.
and that means ; a 1000 £ a year, a semi-detached downtown, a 2nd hand Austin, and a wife to match if you know what I mean.
Ve bu da yılda 1000 £, şehre yakın küçük bir ev, 2.el sıradan bir araba ve bunlara uygun bir eş anlamına gelir.
And do you know what that means?
Bunun ne anlama geldiğini biliyor musunuz?
And you all know what that means, right?
Bu da ne demek, biliyorsunuz.
Ezra, what my husband means is that... well, we're just kind of worried about you, that's all... and, well, we thought it would be nice... if you could meet someone... and I'd be glad to introduce you if you wanted... you know, someone nice who could be... a companion for you, that's all.
Ezra, kocamın sana anlatmak istediği şu... senin gibi nazik biri için... endişelerimiz var... Belkide birileriyle görüşmek istersen... ben seni birileriyle tanıştırmaktan memnun olurum... bilirsin nazik biri kimbilir... belkide sana yoldaş olur.
Daddy, what she means is that... well, we know it was bad between you and Mother.
Baba, onun söylemeye çalıştığı..... annemle aranda kötü şeylerin geçtiğini biliyoruz.
Sparky, I know what this trip means to you and that you want all of us to have a great time, but it is a long way to Walley World.
Yakışıklı, bu yolculuğun senin için anlamını biliyorum. Hepimizin çok eğlenmesini istiyorsun, ama... Walley Dünyasına daha çok yol var.
And we don't have any salesmen... do you know what that means?
Askı başı 4 sent. Ve aracımız yok. İyi tarafı da bu.
Add all that up. I don't know what the fuck it means but you got some bad-ass perpetrators and they're here to stay.
Ne anlama geldiğini tam olarak bilmiyorum..... bir grup suç makinesiyle karşı karşıyasınız..... ve kalıcı gibi görünüyorlar.
Prepared-you know what that means - capable, ready, and up to your job.
Anlamını biliyor musunuz? Yeterli, tedarikli, işinde ehil. Hangi konser?
And I think you all know what that means.
Sanırım bunun anlamını hepimiz biliyoruz.
And you know what that means, don't you?
Bu ne demek, biliyor musun?
I know this isn't what you had in mind but Bajor and Cardassia must learn to work together and that means cooperating on missions like these.
Aklındakinin bu olmadığını biliyorum ama Bajor ve Kardasya birlikte çalışmayı öğreneli bu da böyle görevlerde beraber çalışmak demek.
You're going to jail, and you don't even know what the fuck that means!
Hapse gireceksin. Bunun ne demek olduğunu bilmiyorsun!
Well, then I know that recently you mentioned, um... doing it... and I just wanted to know if you really know what that means.
Yakın zamanda şeyden bahsetmiştin yapmaktan ve bunun ne anlama geldiğini biliyor musun diye merak ettim.
I dreamt that the courtyard was filled with flowers, and you know what that dream means.
Ön bahçenin zemini çiçeklerle... kaplıydı. Bunun anlamını biliyor musun?
Today is our centennial... the 100th anniversary of the founding of Sunnydale... and I know what that means to all you kids.
Bugün Sunnydale'in kuruluşunun 100. yıIdönümü.
What you think means everything to her, and you know that.
Düşüncelerinizin onun için anlamı çok büyük, bunu biliyorsunuz.
I assume that you heard at least that conversation, which means that you know that I'm a reporter and I've been trying to figure out what happened to Danny Hecht and now to Eloise Kurtz.
En azından o konuşmamızı duyduğunuzu düşünüyorum. Kim olduğumu da biliyorsunuzdur. Yani benim bir gazeteci olduğumu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]