Annalise traducir turco
825 traducción paralela
Annalise, or Anna-Lisa Hansen.
Annalise ya da Anna-Lisa Hansen.
This is Analise.
Bu Annalise.
Analise has been working for me, for how long has it been?
Annalise benim için çalışıyordu- - Ne kadar oldu?
Analise has been sloppy.
Annalise kirlendi.
We need to make some changes, don't we, Analise?
Değişiklikler yapmalıyız, değil mi, Annalise?
What will it look like for Mum if you're there with Annalise?
Biliyorum. Sen Annalise ile gelirsen, annem için bu nasıl görünecek düşünsene.
What's wrong with Annalise?
Nesi varmış Annalise'in?
Hiii, Annalise...
- Selam, Annalise.
We tell Annalise that the buffet tonight is 100 % carbohydrate and she won't turn up!
Annalise'e bu akşamki yemeklerin karbonhidrat dolu olduğunu söyleriz. Böylece gelmeyecektir!
We tell Dad and Annalise to get there early, about 7 : 30, and we tell Leo to get there at the same time to do that birthday stuff.
Babama ve Annalise'e erken gelmelerini söyleriz, 7 : 30 civarı. Leo'ya da aynı saatte mumları üflemek için orada olmasını söyleriz.
We tell Mum to get there for about 8 : 30, 9, then that gives me time to have a word with Annalise, and...
Anneme de 8 : 30 ile 9 : 00 arası gelmesini söyleriz. Bu da bana Annalise'le konuşmam için zaman verir...
Annalise started it, she did, I heard her.
Annalise başlattı. Duydum, o başlattı.
Annalise, don't you dare!
Gece sensiz olmaz! - Annalise, bunu yapma!
that your relationship with Roscoe and Annalise's suicide are the same...
Roscoe'yla olan ve Annalise'nın intiharıyla olan ilişkin aynı...
( song playing ) It's called "Annalise".
Şarkının adı "Annalise".
Annalise Byrne.
Annalise Byrne.
♪ Annalise ♪
Annalise
♪ ( Aidan ) : We're looking for Annalise Byrne.
Annalise Byrne'ü arıyoruz.
Annalise is friendly with Saturn 66, right? Billy and Max?
Annalise, Saturn 66 ile samimi, değil mi?
You know, I think you'd better ask Annalise.
Bence bunları Annalise'e sorsanız daha iyi olur.
His wife, Annalise, says she was with him when Max was killed... had been all day.
Karısı, Annalise, Max öldürüldüğünde tüm gün birlikte olduklarını söylüyor.
Annalise, when was the last time you spoke with Billy?
Annalise, Billy ile en son ne zaman görüştün?
Why don't you two head to Annalise's tomorrow, see if you can shake that alibi loose?
Siz ikiniz yarın Annalise'e uğrayın, belki bu mazareti çürütebilirsiniz.
You went somewhere in your car yesterday when you said you were at home with Annalise, didn't you, Simon?
Dün Annalise ile olduğunu söylediğin vakit, arabanla başka yere gittin, değil mi, Simon?
Annalise took the car.
Arabayı Annalise aldı.
Annalise went to the hotel?
Hotele Annalise mi gitti?
If Billy's obsessed with Annalise, and she slammed the door on him, it could have put him in a dangerous state of mind.
Eğer Billy Annalise'e takıntılıysa, o da Billy'i yüzüstü bıraktıysa, bu durum onu tehlikeli birine dönüştürmüş olabilir.
( knocking on door ) Annalise, open up!
Annalise, kapıyı aç!
Annalise, what did you say to Billy?
Annalise, Billy'e ne söyledin?
( sighing ) : Ah, Annalise.
Ah, Annalise.
I told him what Annalise said, and he just went really quiet, man.
Annalise'in söylediklerini anlattım, o ise ağzını bile açmadı, dostum.
♪ Oh, Annalise ♪
Ohh, Annalise
Asher, he's got his father, and Wes, I don't know, but it seems like Annalise likes him.
Asher'ın babası var. Wes'i bilmiyorum ama görünüşe göre Annalise seviyor onu.
So rather than me tell you the answer to what you just asked, let me just say that the time you are wasting worrying about Frank is time you should be using getting Annalise to actually learn your name.
Bana sorduğun sorunun cevabı yerine şunu söylememe izin ver. Zamanını Frank için endişelenmek yerine, Annalise'in adını öğrenmesine çalışabilirsin.
Annalise.
Annalise.
I'm Professor Annalise Keating, and this is criminal law 100.
Ben Profesör Annalise Keating ve bu da Ceza Hukuku'na Giriş.
She's not wrong, Annalise.
Haksız değil, Annalise.
Annalise, you and Sam have been great assets to us here, and I think it's fair to say you've received a generous compensation package and unprecedented freedom in conducting your classes with virtually no oversight.
Annalise, sen ve Sam bizim için çok değerlisiniz. Bunu söylemek bence adil. Cömert bir maaş alıyorsunuz ve derslerinizde eşi benzeri görülmemiş bir özgürlüğünüz var.
Mrs. Murphy, I'm Annalise Keating.
Bayan Murphy, ben Annalise Keating.
Is he Annalise's bodyguard?
Annalise'in koruması mı?
Annalise, that actually happened?
Annalise, bu gerçekten oldu mu?
I heard a rumor that the university wants Annalise to defend him.
Üniversitenin, onu Annalise'in savunmasını istediğine dair dedikodular var.
Don't call her "Annalise."
Ona Annalise deme.
He never left, Annalise.
Hiç ayrılmadı Annalise.
Annalise, I heard you were on this case, though it doesn't look like it'll be a long one anymore.
Annalise, duyduğum kadarıyla bu davadaymışsın. Gerçi uzun sürecekmiş gibi durmuyor artık.
Annalise Keating.
Annalise Keating.
Oh, and tell Annalise to send Frank next time.
Annalise'e de ki bir sonrakine Frank'i göndersin.
And, Annalise, get this thrown out in the preliminary hearing.
Ve Annalise, Ön duruşmada kurtul bu beladan.
I work for Annalise Keating.
Annalise Keating için çalışıyorum.
Annalise, I did.
Annalise, ben yaptım.
♪ ( lounge music ) Annalise, were you and Billy very close?
Annalise, sen ve Billy yakın mıydınız?