English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ A ] / Anouk

Anouk traducir turco

59 traducción paralela
Thank you, anouk.
- Sağ ol, Anouk.
Anouk.
Anouk.
Anouk!
Anouk!
It was Anouk's favorite story. It was Anouk's favorite story.
Bu Anouk'un en sevdiği öyküydü.
- Slow down, Anouk.
- Yavaş ol, Anouk.
Anouk, don't do that.
Anouk, bunu yapmamalısın.
Anouk, don't do that, please.
Anouk, yapma lütfen.
Anouk. Anouk.
Anouk.
How's Anouk?
Anouk nasıl?
How does Anouk feel about it?
Anouk bu konuda ne düşünüyor?
Anyway, I was shooting this story with Truffaut and Anouk Aimée, and I had this big scene with her lover in the film, and of course that day Anouk shows up on the set.
Her neyse, bu filmi Truffaut ve Anouk Aimée ile çekiyorduk. ve Anouk'un sevgilisiyle şu meşhur sahneyi çekecektim ve Anouk da o gün setteydi.
And at the end of the take, Truffaut turns to Anouk and says, "Zat is ze way you should act."
Sahneden sonra Truffaut Anouk'a döndü ve : "İşte aynen böyle oynamalısın dedi."
Anouk?
Anouk?
Hey, listen, Anouk, thanks for making time for me.
Anouk, bana zaman ayırdığın için sağol.
Anouk, what they're trying to do to me is just wrong, and you know it.
Anouk, bana yapmaya çalıştıkları şey yanlış ve sen de bunu biliyorsun.
Here, filmed with a long lens, Anouk Aimée floated in her own visual world, like Garbo in the 1920s.
Burada ırak mercekle çekilen Anouk Aimee'ye bakın. Kendi görsel dünyasında, 20'lerin Garbo'su gibi süzülüyor.
I went shopping with Anouk.
Anouk'la beraber alışverişe gittik.
Her sister Anouk is sick at home. With their mother.
Kız kardeşi hasta olduğuna annesiyle evde kaldı.
Mom asked who's coming to who for Anouk's birthday.
Annem Anouk'un doğum gününe kimin geleceğini sordu.
The parents of Anouk are here.
Anouk'un ailesi burada.
Anouk told us that you had an accident last week.
Anouk geçen hafta bir kaza geçirdiğini söyledi.
- Anouk.
- Anouk.
Anouk did.
Anouk attı.
Anouk, the only thing I said to him is,
Anouk, ona söylediğim tek şey ;
( Anouk ) I really like him.
Ondan gerçekten hoşlanıyorum.
( Male narrator ) On the day in question, Anouk told herself that nothing could be more pleasant than being with the people she loved.
O malum gün Anouk kendi kendine hiçbir şeyin sevdiği insanlarla birlikte olmaktan daha keyifli olamayacağını düşünmüştü.
( Rosie ) And you know this how, Anouk?
Bunun nasıl olduğunu sen nereden bileceksin, Anouk?
Rosie... ( Anouk ) Aisha, let me finish.
Rosie... Aisha, bitirmeme izin ver.
Anouk, loved the show this week.
Anouk, bu haftaki bölüme bayıldım.
Hey, Anouk.
- Selam, Anouk.
( Anouk ) Why do you never answer my emails?
Neden e-postalarıma hiç cevap vermiyorsun?
Anouk's here!
Anouk geldi!
Oh, that's the last thing Anouk needs.
Bu, Anouk'un ihtiyacı olan son şey.
I wish you had seen Anouk's first play when she still did that.
Keşke Anouk'un ilk oyununu izleseydin.
( Anouk ) Oh, Mom, please.
Anne, lütfen.
- Oh, Anouk, come on.
- Anouk, yapma.
Oh, Anouk, you're my dearest friend, but when you're in my office, you're my patient, and I need to ask you certain questions.
Anouk, sen benim canım arkadaşımsın eğer ofisime geldiysen, eğer hastamsan sana bazı sorular sormam gerekiyor.
Anouk, nobody does.
Anouk, kimse bilmiyor.
( Anouk ) It is quite possible he is having a torrid affair.
Büyük ihtimalle ihtiras dolu bir ilişki yaşıyor.
So Anouk is to be obeyed to the letter Especially when it comes to... - No chocolate.
Yani Anouk kurallara uyacak, özellikle de şu konuda...
I have to look like me, Anouk.
Kendim gibi görünmem lazım, Anouk.
This is not a stupid TV show, Anouk.
Bu aptal bir televizyon programı değil, Anouk.
( Anouk ) What are you gonna do when the trial is over, and Hugo goes to school, and real life starts to back up again?
Mahkeme sona erince ne yapacaksın? Hugo okula gidince gerçek hayat yine mi başlayacak?
Formidable, right? ( Anouk ) Mm.
Korkunç, değil mi?
Rosie told me you're staying at Anouk's.
Rosie Anouk'un evinde kaldığını söyledi.
- Anouk, thank enoasi.
- Anouk, amcana teşekkür et.
Rules of the game are what they are.
Oyunun kuralları böyle, Anouk.
Anouk gave Boris number.
Anouk, Boris'in numarasını verdi.
Anouk, Myosotis here.
Anouk, ben Myosotis.
Anouk and Myosotis waiting for you.
Anouk ve Myosotis seni bekliyorlar.
And this is my Anouk.
Ve bu da Anouk.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]