Are you okay with it traducir turco
94 traducción paralela
- Are you okay with it?
Bunu sorun ediyor musun?
Are you okay with it?
Bu sorun değil ya?
Are you okay with it?
Onunla aran iyi mi?
Are you okay with it?
Onunla iyi misin?
And are you okay with it, sir?
Sizi sormalı?
What, are you okay with it?
Ne, bunu onaylıyor musun?
Are you okay with it?
Bu seni rahatsız eder mi?
Are you okay with it?
Senin için var mı?
- Are you okay with it?
- Bunla bir sorunun yok değil mi?
But if you and Lee are fine with it, then I guess it's okay.
Ancak ikiniz için de sorun yoksa benim için de tamamdır.
I have to admit that I am a little surprised that you're okay with this considering it is our one month anniversary for whatever we are... or were... or are.
İtiraf etmeliyim ki bunun seni rahatsız etmesine şaşırdım. Özellikle de aramızdaki şeyin birinci ayının dolduğunu düşünürsek... Aramızdaki her neyse...
I'm okay with it, if you are, Richard.
Eğer senin için de yoksa, benim için sorun yok, Richard.
Are you doing okay with it?
Baş edebiliyor musun?
is it just a front, or are you really okay with the Joey / Pacey component?
Bu sadece bir paravan mı yoksa Joey / Pacey bileşeniyle gerçekten idare ediyor musun?
I know it's just preventative, but are you sure you're okay with it?
Sadece önlem için olduğunu biliyorum.
My pals from college are swinging by to see this band and I told them if it was okay with you, that we'd go.
Kolejdeki en iyi iki arkadaşım bir grubu dinlemek için bu tarafa gelecek. Sana da uyarsa bizim de geleceğimizi söyledim.
Are you sure it's okay to go to sleep with the Tracer demon still out there?
Sen hala orada Tracer iblis ile uyumaya iyi olduğundan emin misiniz?
And it is with great pleasure that I introduce two young ladies that epitomize the very best of what Chilton has to offer. Paris, are you okay?
Şimdi Chilton'm yetiştirdiği en iyi öğrencileri temsil eden iki küçük hanımı takdim etmekten gurur duyuyorum.
Now, chances are pretty good that the people you know already have it so I'm gonna need the names of anyone you've had sex with, okay?
Şimdi, birlikte olduğun kişilerin hastalığı kapmış olma ihtimalleri çok fazla yani beraber olduğun kişilerin isimlerine ihtiyacım var, tamam mı?
Thank you for always coming by like this. But with your new job, are you sure it's okay?
Bizi sık sık ziyaret ettiğin için teşekkürler, ama yeni işin nasıl gidiyor?
You're not scared to drive with me, are you? No, it's okay.
Benim kullandığım arabaya binmekten korkmuyorsundur.
Plus, you know, my parents are kind of okay with this now, so it's good... -... because I don't have to feel guilty...
Artı, bilirsin, ailem şimdilik bunu onaylıyor gibi, bu iyi çünkü suçluluk duymuyorum artık.
- Okay, Charlie, give it a rest. We are not a bunch of sorority girls you can charm with your big, brown eyes.
Biz kocaman kahverengi gözlerinle büyüleyeceğin bir avuç kız lisesi öğrencisi değiliz.
Are you sure it's okay to leave you alone with that?
"Şununla" seni yalnız bırakmakta bir sorun olmadığından emin misin?
It really means a lot to me that you guys are okay with this.
Sizin bunu onaylamanız benim için çok önemli..
You are who you are, and I'm okay with it. Really?
Sen olduğun gibisin ve ben bununla mutluyum.
Okay, Spirit O spirit of the after life, are you here with us? Are you moving it?
Hayalet ruhu var burda ve bize bildir kendini
Okay, I expect most of you are familiar with spiritualism but those that... Spiritualism makes a nod to god, then it descends into a darker world. The real draw here is when the dead start talking inside the medium's head.
evet, ben hepinizin ruhani dünyaya yakın olduğunuzu umuyorum fakat... ruhanilik doğrudan tanrı ile ilgili değil, daha karanlık bir dünyadan tuhaflık ölülerin medyumun ağzıyla konuşmasında başlıyor.
Are you sure you're okay with it?
Gerçekten bu konuda emin misin?
Are you really that okay with it? ( SIGHS )
Bu meseleyi takmayacağına emin misin?
What are you saying is wrong with me? It's okay.
Neyim var benim böyle?
What are you doing here? Well, it's, like, I have all this money, right, but what am I really doing with my life? Okay.
Pekala, dinleyin, bütün bu paraya sahibim, değil mi?
Are you sure Bobby's gonna be okay with it?
Bobby'nin bir şey demeyeceğinden emin misin?
You are okay with it, right?
Senin için sorun olmaz, değil mi?
Hanging out with Jay, you just feel like it's okay to be who you are.
Jay'le takılınca kendinizi olduğunuz gibi kabul ediyorsunuz.
This Moro thing... is nothing to do with us, okay? We're not behind it. Where are you?
Bu Moro'nun işi bizimle bir ilgisi yok, tamam mı?
- So you guys are okay with it.
- Sizin için sorun yok yani.
And i want you to know that dan and i are totally okay with it.
Ve Dan'le bu konuda bir sorunumuzun olmadığını bilmeni istiyorum.
So if you and William are okay with it, I'm in.
Sen ve William onaylıyorsanız ben de varım.
Okay. Uh, Kitty, what are you gonna do with it?
Kitty, sen o parayla ne yapacaksın?
I didn't really follow all that, but, uh, I'm okay with it if you are.
Her şeyi takip edemedim ama sen tamam diyorsan ben de diyorum.
It's just... Are you sure you're gonna be okay spending the whole day alone with my mom today?
Sadece tüm günü annemle yalnız geçirip, iyi olacağın konusunda emin misin?
Friend, I know, it's super cool to fight, but we're in a bit of a hurry, and there are probably plenty of others here who would fight, so if it's okay with you, I think we'll just leave.
İnanmayacaksınız ama... İnanın ki çok meşgulüz. burada sizinle kavga etmek isteyen çok insan vardır. Bi problem olmadan biz kaçalım.
Ben, if it's okay with you, Leslie and I are gonna lead the meeting today because of our deep spiritual connection.
Ben, eğer sorun olmazsa derin manevi bağlarımızdan dolayı, bu toplantıyı Leslie ve ben yöneteceğiz.
Are you saying it's okay for these people... to just go on with what they're doing?
Yani bu sapıkların yaptıkları, yanlarına kar mı kalsın diyorsun?
It seems justified - you mix your labor with the world then you are entitled to the product and as long as there's enough left over for others and as long as it doesn't spoil and you don't allow anything to go to waste then that's okay.
Bu size doğru gözükebilir ; dünyayı emeğiniz ile yoğurmak! Ondan sonra ürüne sahip olmaya hak kazanabilirsiniz ama başkalarına da yetecek kadar bıraktığınız sürece ve bu artanlar çürümediği sürece hiçbir şeyin ziyan olmasına izin vermiyorsanız, o zaman tamam.
Hey, are-are you sure it's okay with Zoey that you're here for Valentine's Day?
Zoey Sevgililer Günü'nde burada olmana bir şey demez mi cidden?
Okay, so what are you doing with it?
- Pekala, peki bununla ne yapıyorsun?
Okay, well, there are these three brothers called the Klugs, and they are never in the same place at the same time, but they're going to be in L.A. for their sister's wedding, and they always carry around this device with them, called the Zephyr, but they rotate it amongst themselves, and, um... you know, never mind, this is...
Tamam, üç tane kardeş var isimleri Klug ve asla aynı anda aynı yerde bulunmuyorlar ama şimdi kardeşlerinin düğünü için Los Angeles'a geliyorlar ve yanlarında sürekli bir cihaz taşıyorlar cihazın adı Zephyr ama taşıma işin sürekli değiştiriyorlar ve...
Um, okay, what are you doing with my furniture and all the places it used to be that I liked?
Mobilyalarım ve oldukları haliyle sevdiğim yerleriyle ne yapıyorsunuz siz?
Okay, where are you going with it?
Peki, nereye varacaksın?