Are you ready for that traducir turco
166 traducción paralela
- Georgie, are you ready for that?
- Georgie, tüm bunlara hazır mısın?
Are you ready for that?
Hazırlandın mı?
Are you ready for that?
Buna hazır mısın?
Are you ready for that?
Buna hazır mısınız?
- Are you ready for that?
Buna hazırmısın?
- Are you ready for that?
- Buna hazır mısın?
- Are you ready for that?
- Buna hazır mısınız?
Are you ready for that moment when it happens?
Sen o an için hazır mısın?
Are you ready for that kind of heat?
Böyle bir baskıya hazır mısın?
What if i come for you? Are you ready for that?
Ya ben senin peşine düşersem, buna hazır mısın?
Huh? Are you ready for that?
Hazır mısın?
- Are you ready for that?
Buna hazır mısın?
Are you ready for that, son?
Hazır mısın oğlum?
It's the habit of a lifetime to see myself that the inventory is complete and the keys are all ready, all labelled for you.
Envanterin tam olduğuna bakmak benim için bir alışkanlık. Anahtarlar hazır ve hepsi sizin için etiketlendi.
Would you see that the men are washed and ready for the day?
Adamları temizleyip güne hazır eder misiniz?
We'll never make it lying here, that's for sure! - Are you ready?
Burada yatamayız.
Now you are ready... to put your face... in a place... that was never built for your face.
Artık kafasını, asla girmemesi gereken bir yere sokmaya hazırdır.
And I just got notification that the second-chancers are gonna be ready to be picked up today, and I wanted you guys to be prepared for it.
Ve ikinci fırsatçılarla ilgili duyuru aldım Bugün toplamaya hazırlar, ve gençler bunun için hazır olmanızı istiyorum.
I'm ready for that briefing if you are.
Siz olduğunuz zaman brifinge hazırım.
I guess you guys aren't ready for that yet. But your kids are going to love it.
Sanırım henüz buna hazır değilsiniz ama çocuklarınız buna bayılacak.
- Are you ready for somethin'like that?
- Böyle birşeye hazır mısın, Fleischman? - Oh, evet!
Unless you're ready for a social revolution, that is, power is going to be somewhere else, the media are going to have their present structure and represent their present interests.
Bu, demokrasinin günlüğüdür. Bu bölümümüzde zafer ve felaket var.
Are sure you're ready for that kind of commitment?
Böyle bir sorumluluğa hazır olduğuna emin misin?
Varis... are you sure your people are ready to die for that land?
Varis, halkının bu topraklar için ölmeye hazır olduklarına emin misin?
If y'all are all ready to quit your apathetic and unsympathetic ways as I am and take back control of the black community, as I am if you're ready to stop being the boys that started to Washington on this bus and be the men the men that our wives and mothers and children are waiting for back home to stand up against all the evils lined up against the black man back home.
Eğer hepiniz hazırsanız lakayt ve sevimsiz huylarınızı bırakmaya benim gibi zenci toplumunun kontrolünü elinize almaya yani eğer bu otobüsle Washington yoluna koyulan çocuklar olmayı bırakıp evde eşlerimizin, annelerimizin ve çocuklarımızın beklediği erkekler olmaya, zencileri tehdit eden kötülüklere beraberce göğüs germeye.
That you want me as much as I do you, as a lifelong mate,..... and that you are ready to link up your life with mine for ever and ever..... and be a father to my little girl.
O da, siz de benim istediğim kadar beni istiyorsunuz. Ömür boyu bir eş olarak hayatınızı sonsuza kadar benimle birleştirmek ve küçük kızımın babası olmak için hazırsınız demektir.
Kids. Frank, are you sure you're ready for that?
Frank, buna hazır olduğuna emin misin?
You're welcome! And now my reading friend you've proven that you are ready for the big time.
Ve şimdi sen başarını kanıtladın okuma arkadaşım,
And blaming me isn't going to change the fact... that the future is going to happen, whether you are ready for it or not.
Ve beni suçlamak geleceğin yaşanacağı... gerçeğini değiştirmeyecek, buna hazır olsan da, olmasan da.
The important thing for the stability of our rule... is to maintain the balance between good and evil... and I don't think any of you are ready for that responsibility.
Kurallarımıızın en önemli noktası... İyi ve kötü arasındaki dengesi sağlamaktır.. ve bu sorumluluğa hiçbiriniz hazır olduğunu sanmıyorum.
Are you sure we're ready for that?
Buna hazır olduğumuzdan emin misin?
- Are you sure we're ready for that?
- Buna hazır olduğumuzdan emin misin?
Are you sure you're ready for that?
Buna hazır olduğuna emin misin?
OH, YEAH, THAT'S BETTER. * ARE YOU READY FOR SOME FOOTBALL? *
Evet, böylesi daha iyi futbola hazır mısınız?
What is the difference, the thing is that guys are ready to choke each other to death for you.
Ne fark eder, adamlar senin için birbirini boğmaya hazır.
Are you ready for tales that will shatter your spine and boil your blood?
Omurganızı parçalayacak ve kanınızı kaynatacak hikayelere hazır mısınız?
What you are failing to see, my friend... is that we had to be ever vigilant... ready for action at a moment's notice.
Göremediğin şey şu, dostum her an tetikte olmak zorundaydık her an harekete geçmeye hazır olmalıydık.
Are you ready for all that?
Bunlara hazır mısınız?
Are you sure that you're ready for this?
Buna hazır olduğuna emin misin?
"Perhaps your body is not yet ready for this dress" and so on, "Even if this dress fits you pretty well, but I feel that the ones that really suit you are completely different"
"Büyük ihtimal senin vücudun bu elbise için uygun değil" veya "Bu elbise tam üstüne göre, ama asıl istediğin kıyafetten tamamen farklı."
And you let her know that you are ready for her to go.
Ve onun gidişine hazır olduğunu ona söylemelisin.
But looking at your katana, it would appear that you are ready to leave for battle at any time.
Ama kılıca bakarak, her an savaşa gidebileceğinizi söylemek kolay.
These feet are made for stomping and that's just what they'll do one of these days these feet will make chianti out of you ready, feet?
Bu ayaklar tepinmek için yaratıldı. Yani şuan yaptığım gibi. Şarap için hazır mısınız ayaklar?
Are you ready to sacrifice their lives for that kid?
O çocuklar için onların hayatlarını tehlikeye atabilecek misin?
Look, sooner or later you two are gonna realise that it's us or them, and I for one would like to be ready.
Bak, er ya da geç onlara karşı biz olacağız ve ben buna karşı hazır olmayı tercih ederim.
- Are you sure you're ready for that?
- Buna hazır olduğundan emin misin?
Neither of you are ready for that kind of commitment.
İkiniz de böyle bir bağlılığa hazır değilsiniz. Buna izin veremem.
And neither of you are ready for that kind of commitment.
İkiniz de böyle bir bağlılığa hazır değilsiniz.
I was told that you were ready for me. No. We are.
Eski bir dostumuz seninle konuşmak istiyor.
I know you do. Excuse me, Mr. Miller, sir? The models are ready to see you, but I got to tell you... you are not ready for all that gumbo down there.
Amerikan hayat tarzı sürdürülemez hale geldikçe dünyanın geri kalanı bize yetişmeye çalışacak.
Let her know that you're ready for fun, and you are not gonna apologize for it.
Hatuna eğlenceye hazır olduğunu ve bundan pişman olmayacağını göster.