Areas traducir turco
3,190 traducción paralela
After we get out of the public areas of the terminal, we work on level two.
Terminalin kamu alanlarından çıktıktan sonra,... kademe iki üzerinde çalışacağız.
He started expanding into other areas beyond diamonds, but that's still the company's bread and butter.
Şirketi elmas işinin dışına genişletmeye başladı. ama yine de şirketin tuzu biberi elmas.
With 250 areas of our genomes that have undergone recent natural selection, it's clear that we've evolved away from our ancestors far more than anyone had ever anticipated.
Şu açık ki yakın zamanda doğal seçilimden geçen 250 genom bölgesine göre pek çok kişinin beklemediği bir şekilde atalarımızdan ayrı biçimde evrildik.
The dark areas suggest skin damage, and you can only really see it under this special light.
Koyu yerler deri hasarının olduğu noktalar ve sadece bu özel ışık altında tamamiyle görebilirsiniz.
It's one of those fancy gated areas out in Germantown.
Germantown'daki şu süslü kapılı yerlerden biri.
Moral gray areas - - learn to accept them.
Gri ahlaki bölgeleri öğrenmen lazım.
I swim in moral gray areas. Trust me.
Alışığım zaten, merak etme.
Gray areas, my friend.
Gri bölgeler, arkadaşım.
Moral gray areas.
Gri ahlaki bölgeler.
However, the Marauder does compensate in other areas.
Marauder bu eksilerini artıları ile kapatıyor.
The next morning, the producers decided that because the track has no run-off areas, and is very dangerous, none of us could drive around it unless we had a bit of tuition first.
Sonraki sabah, yapımcılar pistte kaçacak yer olmadığı ve çok tehlikeli olduğu için.. biraz öğrenim görmeden hiç birimizin yarışa girmesine izin vermemeye karar verdiler.
So, our unsub hunts and travels through the areas unnoticed, blending in with his surroundings.
Demek ki şüpheli fark edilmeyen alanlarda geziyor, çevreye uyum sağlıyor.
Incumbent Governor McCall Cullen holding sway in rural areas and smaller municipalities, with Treasurer Zajac showing strongly in Aurora, Rockford, Joliet, Naperville, Peoria and, of course, Cook County.
"Vali MacCullen kırsal kesimlerde ve küçük yerleşim birimlerinde önde, veznedar Zajac ise Aurora, Rockford, Joliet, Naperville Peoria ve, tabi ki, kendi ilçesinde önde."
With most of the votes still to be counted coming from urban areas, it looks like it could be a difficult night for incumbent Governor Cullen.
"Hala bazı bölgelerdeki sandıklar açılıyor ve görünüşe göre bu gece vali Cullen için zor bir gece olacak."
This was something more for the settled areas - the towns, the agricultural settlements.
Kasabalar, tarımsal yerleşim alanları gibi yerleşik bölgeler için bu, oldukça önemli bir şeydi.
At the very early part of 20th century Ambrose Bierce was in northern Mexico, in this area that's known for strange phenomenon, called the Keymay, this area too is thought to be another one these interdimensional portal areas.
Ambrose Bierce 20. Yy Başlarında kuzey meksikada bu garip olayın yaşandığı alanda Bir boyutlar arası portalın olduğunu ve anahtarınında oralarda bir yerde olduğu düşünüyordu.
Other areas I can't guarantee about.
Diğer alanlarda garanti veremem.
Yeah. I'll need to cordon off the surrounding areas, and a budget done of how much to clear.
Olay mahallinin kordon altına alınmasını ve bu işi temizlemek için ne kadar bütçe gerekeceğini öğrenmek istiyorum.
I believe that ancient prehistoric monsters are still living in remote areas of the world, either in oceans and lakes or jungle areas today.
Ben o eski inanıyorum Tarih öncesi canavarlar hala uzak bölgelerinde yaşayan Dünyanın, okyanuslarda ve ya göl ya da orman alanları bugün.
But what about the areas that have already been contaminated?
Peki ya bölgedeki çoktan kirlenmiş alanlar ne olacak?
The underlying principles of Islamic law appear in the Qur'an, and there are detailed regulations relating to very specific areas, such as inheritance, which you do find in the Qur'an.
İslam kanununun altında yatan prensipler Kuran'dan alınmakta ve miras gibi Kuran'da bulabileceğiniz belirli konular hakkında detaylı düzenlemeler bulunmaktadır.
Well, I trained in cognitive therapy, but I work in all areas - - career, romance, finance, physical wellness.
Kognitif terapi eğitimi aldım. Ama bütün alanlarda çalışırım. Kariyer, aşk hayatı.
We don't have them in the release areas.
Salıverme bölgelerinde kamera bulundurmayız.
Okay, well, come pick me up, and I'll hang out on the non-carpeted areas.
Tamam, gel beni al. Halısız bölgelerde takılırım ben de.
Mark unsafe areas.
Güvenilir olmayan bölgeleri belirleyin.
We've mark areas for a temporary hospital and a communal kitchen here.
Geçici bir hastane için bölgeleri belirledik ve burası da umumi bir mutfak.
Some areas burnt, next to places that are completely undamaged.
Yanan bazı bölgelerin yanında hiç zarar görmemiş yerler var.
In our marriage you were terrible at, So many areas where you sucked And were deficient and disappointing...
Rezalet olduğun çok fazla alan ve yetersiz ve hayal kırıklığına uğrattığın -
And we'll wear bikinis every day. With skirts that cover our problem areas.
Ve hergün sorunlu bölgelerimizi kapatan eteklerle bikiniler giyeceğiz.
I took a closer look at other areas of her body and noticed...
... vücudunun diğer bölgelerini mercek altına aldım ve farkettim ki...
If we can pinpoint the arsenic levels in the different areas, then we might be able to figure out where Paul Warren was buried.
Eğer farklı bölgelerdeki Arsenik seviyelerini belirleyebilirsek belki Paul Warren'ın nereye gömüldüğünü de bulabiliriz.
In engineering terms, it's about as complicated as a sledgehammer, but it's incredibly effective at getting through unpassable areas.
Mühendislik terimlerinde bir balyoz kadar karmaşıktır ama geçilemez bölgelerden geçişte inanılmaz etkilidir.
It's as if the needles and the skewer were inserted in the same areas repeatedly.
İğneler ve şişler aynı bölgelere defalarca batırılmış.
The darker areas are flesh.
Daha koyu bölge ise baldır kısmını gösteriyor.
There are no lines in nature, only areas of color, one against another.
Doğada renkli alanlardan başka hiçbir hat yoktur ve biri diğerine karşıdır.
Some of these areas are littered with strange magnetic particles.
Bu alanların bazıları manyetik ilginç parçalarla kirletilmiş durumda.
So in two srucial areas, energy and food, same elite banking families and their corporations have taken control and the consequences have been devastating.
İki önemli alanda, enerji ve yiyecek, kontrol aynı elit bankacı aileler ve onların şirketlerinin elinde ve sonuç mahvedici.
In 2007, the U.S. Department of Agriculture and Homeland Security funded a proposed project - the aerial spray over 7 million people, in urban areas of northern California.
2007'de, ABD Kamu Güvenlik Teşkilatı önerilmiş proje kurdu - Kuzey Kaliforniya'nın kentsel alanlarındaki 7 milyondan fazla insana havadan sprey püskürtmek.
Of all the dinosaur groups, Tyrannosaurs were discovered to have one of the largest areas devoted to smell... something that would give them a clear hunting advantage.
Tüm dinozor grupları içinde, Tyrannosaurs'un kokuya yönelik en geniş bölgelerden birine sahip olduğu keşfedildi. Bu onlara avlanma avantajı veriyordu.
In many areas where dimensional portals may exist, we see magnetic anomalies.
Boyut kapılarının varolduğu birçok bölgede magnetik anomaliler görmekteyiz.
Russia in history, fiery spheres have been ever present, including desolate areas like this.
Rusya'nın farklı bölgelerinde kızıl renkte daireler görülmüş, bunun gibi ıssız yerlerde bile.
Maybe it was always that way, but there are just some areas down there you just don't feel right.
Belki sıradan birşeydir fakat kendimizi iyi hissetmediğiniz bazı bölgelerde vardır.
There are some areas on this planet that seem to have an increase in radioactivity.
Bu gezegende radyoaktivitenin artış gösterdiği bazı bölgeler var.
But these are areas that we human beings ought not go.
Fakat bu bölgeler biz insanların gitmemesi gereken yerler
There seem to be certain areas around the world where there has been some kind of nuclear conflict or radiation weapons used or that there are some kind of dumping ground radioactive waves
Dünya üzerinde, bir tür nükleer savaşın yaşandığı, radyasyon silahlarının kullanıldığı veya toprakta radyoaktif dalgaların yayıldığı belli başlı bölgeler var.
You have places like Mohenjo-daro in Pakistan, where certain skeletons are radioactive, you've got areas of south west Egypt where there are sheets of glass as if from some nuclear explosion.
İskeletlerin radyoaktif olduğu Pakistan'daki Mohenjo-daro bölgesi var, güneydoğu Mısır'da da nükleer bir patlamadan çıkmış gibi camsı tabakaları var.
In the early morning, there will be thick fog in areas near the mountains.
Sabahın erken saatlerinde, dağ kenarındaki bölgelerde yoğun sis görülecek.
We need to head into those areas with the most precipitation.
Yağışın en yoğun olduğu yerlere gitmeliyiz.
They'll likely form in those red and violet areas on the map.
Muhtemelen haritadaki kırmızı ve mor alanlardadır.
Hey, um, should've mentioned this before, but, um, Ted and I prefer that our guests remain fully clothed in the public areas of the apartment.
Önceden söylemem gerekirdi ama Ted ve ben, misafirlerimizin ortalık alanlarda çıplak dolaşmasını istemiyoruz.
- Okay. "Present in both left and right rear foot Wells " are dispersed areas of dried substance
"Sağ ve sol arka koltuğun ayak kısımlarında farklı yerlerde hidroklorik asit içeren kurumuş kusmuk bulunuyor."