English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ A ] / Aren't you tired

Aren't you tired traducir turco

327 traducción paralela
- Tired, aren't you?
- Yorgunsun, değil mi?
- You're dead-tired, aren't you, Jane?
- Çok yoruldun, değil mi Jane?
Dad, aren't you ever gonna get tired of playing soldier?
Baba, askercilik oynamaktan bıkmadın mı?
- Aren't you tired?
- Yorgun değil misin?
Aren't you tired, Melanie?
Sen yorulmadın mı, Melanie?
But you're probably tired of cards, aren't you?
Fakat muhtemelen kağıtlardan bıkmışsındır, değil mi?
Aren't you tired to come here every day? - This is the last time!
- Her gün buraya gelmek seni yormuyor mu?
- Aren't you tired?
- Yoruldun mu? - Hayır.
Aren't you tired now?
Halen yorulmadın mı?
You're tired, aren't you?
- Yorgunsun, değil mi?
Aren't you tired?
Yorulmadın mı?
Aren't you tired, uncle?
Yorulmadın mı amca?
Edwina, aren't you beginning to feel tired at all?
Edwina, yorulmaya başlamadın mı hâlâ?
Well aren't you tired from your trip, Myra?
- Yolculuğundan dolayı yorgun değil misin Myra?
Aren't you too tired after your rough night?
Bu zorlu geceden sonra yorgun değil misin?
Aren't you tired?
Yorgun değil misin?
- Aren't you tired?
- Yorulmadın mı?
You are tired aren't you, dear?
Sen çok yorgunsun, değil mi, tatlım?
Daisy, aren't you tired?
Daisy, yorulmadın mı?
Aren't you tired of yakkin'?
Dırdır etmekten bıkmadın mı?
Iwa, aren't you getting tired?
Iwa, hiç yorulmadın mı?
Tired, aren't you, John T?
Yorgunsun, değil mi John T.?
Aren't you tired?
Yorgunsundur?
But aren't you tired?
Ama yorulmadın mı?
Seventy years of trying to understand, ; aren't you tired?
Anlamaya çalışmakla geçen 70 yıl, yorulmadın mı?
Aren't you tired of being stupid yet?
Yeterince saçma davranmadınız mı?
Aren't you tired of restaurants?
- Restoranlardan bıkmadın mı?
Aren't you tired ofthem?
Sıkılmadınız mı artık?
Aren't you tired?
Yoruldun mu? Biraz.
Aren't you tired of sitting in that class taking shit?
O sınıfta oturup kafanı şişirmekten bıkmadınmı?
You're really tired, aren't you?
Gerçekten yorgunsun, öyle değil mi?
Aren't you tired of killing?
Öldürmekten yorulmadın mı?
Aren't you very tired?
- Merhaba. Yorulmadınız değil mi?
This is the strike's eighth day, aren't you tired yet?
Bugün grevin sekizinci günü, hala yorulmadın mı?
Aren't you tired of your part-time touristy jobs?
Kısa süreli turistik işlerinden bıkmadın mı?
Aren't you tired of it all?
Tüm bunlardan yorulmadın mı artık?
Patrick... aren't you getting a little tired of rowing?
Patrick, hala kürek çekmekten yorulmadın mı?
Aren't you just... the least bit tired?
Biraz önce yorulmamış mıydın sen?
Tired of running, aren't you?
Koşarken yoruldun, değil mi?
Your hands are are tired, aren't you dad?
kapı kolu bozuldu baba? - yine?
Aren't you dog-dead tired?
Hiç yorulmadın mı?
Tired, aren't you?
Yoruldunuz bayağı.
You're tired, aren't you?
Yorgunsunuz, öyle değil mi?
Aren't you tired?
Yoruldunuz mu?
- Aren't you guys tired?
- Siz yorgun değil misiniz?
Aren't you getting tired of it?
Bu işten bıkmadın mı?
Aren't you tired of this sanctimonious robber baron...
Bu namus taslayan üç kağıtçının geberip gitmesi gerekirken sürekli kazanmasından sıkılmadın mı artık?
Aren't you tired of only celebrating my birthdays?
Sadece benim doğum günlerimi kutlamaktan sıkılmadınız mı?
You're tired aren't you?
- Yoruldun, değil mi?
Aren't you tired of it?
Bıkmadın mı hala?
I mean, aren't you guys tired of this whole sex thing?
Yani, o kadar seks denemeleri yapmadınız mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]