Argus traducir turco
259 traducción paralela
Argos.
- Argus?
Is that you, Argos?
- Sen misin Argus?
- We searched, Argos.
- Her yere baktık Argus.
Argos, get down to the ship. - Take Medea.
Argus, gemiye git.
If I'd fired my phaser quickly enough on Argus X, this wouldn't have happened.
Eğer yeterince hızlı ateş etseydim, bunlar olmayacaktı.
Artefact produced by hill people of Argus River region, planet Rigel iv.
Sanat eseri gezegen Rigel IV'deki Argus Nehri dağ insanlarınca yapılmış.
You are the mate of the Argus?
- Angus'un yetkilisi sen miydin?
Consider, you were about to be appointed captain of the Argus.
- Düşün - Angus'un kaptanı adına gittiler
Dad, Argus is the dog. I'm Henry. Sorry, Henry.
- Baba, Argus köpek, ben Henry'yim.
What's your dog's name? Argus.
- Köpeğinin adı ne?
Come on, Argus, time to go home. Come on.
Hadi, Argus, eve gitme vakti.
I wish Argus was here.
Keşke Argus burada olsaydı.
Ciphers, Pilot TWXs, Argus, Rhyolite data, ground resolution studies, performance sheets.
Çipler, uçuş fotoğrafları, yer harita bilgileri,.. ... şifre çözücüler, uygulama listeleri.
- Stay, Argus!
- Orada kal, Argus!
We have arrived at the Argus Array, a remote subspace telescope at the very edge of Federation space.
Argus Dizisi'ne, Federasyon'a ait uzayın kıyısındaki uzayaltı teleskopuna vardık.
The Enterprise has destroyed the probe, but now we face the difficult task of repairing the Argus telescope.
Atılgan sondayı yok etti, ama şimdi de Argus teleskopunu onarma göreviyle karşı karşıyayız.
Cmdr La Forge, overload indications on Argus generator 5, 7 and 14.
Komutan La Forge, jeneratörler 5, 7 ve 14'de aşırı yüklenme bulguları.
We're looking at a cascade reactor failure on the Argus.
Argus'ta kademeli reaktör arızasıyla karşı karşıyayız.
Argus reactor nine, 28 seconds to critical.
Argus reaktör 9, kritik safhaya 28 saniye.
Captain,..... the Argus reactors are shutting down.
Kaptan,... Argus'un reaktörleri kapanıyor.
Computer, how were the Argus reactors shut down?
Bilgisayar, Argus'un reaktörleri nasıl kapandı?
They failed with the Argus computer and the one on the shuttle, but they were able to reprogram me.
Argus'un bilgisayarında da, mekiğin bilgisayarında da başarısız oldular, ama beni yeniden programlayabildiler.
You want to postpone your mission to the Argus sector. For what reason?
Argus sektöründeki görevini ertelemek istersen sonuç olarak.?
We'll have to go into the Argus Array.
Anlaşılan Argus dizilimine girmemiz gerekiyor.
They are firing on the array.
Argus Dizilimine ateş ediyorlar.
Latest crop circle photos from Project Argus. Huh?
Argus Projesi'nden son fotoğraflar.
I read this morning's Argus and let me tell you something :
Bu sabahın Argus'unu okudum ve şunu söyleyim :
Did you see the front page of today's Manhattan Argus?
Bugünkü Manhattan Argus'un ön sayfasını gördün mü?
If the editors of the Manhattan Argus see fit to publish the work of a disordered mind, perhaps they will see fit to publish this.
Eğer Manhattan Argus'un editörleri hastalıklı bir beynin çalışmalarını yayınlamayı uygun görüyorlarsa, belki bunu da yayınlamayı uygun göreceklerdir.
Sure, sure, we tried to kill the story, but the Argus won't play ball.
Elbette ki hikayeyi engellemeye çalıştık, ama Argus işbirliği yapmıyor
John Fearet. Bradford Argus.
Benim adım, John Feaaet.
John Fearet, Bradford Argus.
John Feaaet, Baadfoad Argus dergisinden.
for the forest is argus-eyed. "
çünkü orman her an tetiktedir. "
- Argus!
- Argus!
Argus, I...
Argus dedim...
She's not dead, Argus.
Kedin ölmedi, Argus.
- We will be able to cure her, Argus.
- Onu iyileştireceğiz, Argus.
Rory, I'd like you to meet Min and Argus Head... and their son Andrew.
Rory, seni Mina ve Argus Head ve oğulları Andrew'la tanıştırayım.
Argus.
Argus.
On this trip, we met Argus Middlin, CEO of Windermere Technologies.
O gezide Argus Mitland'la tanıştık. Windmere Teknoloji'nin icra kurulu başkanı.
Argus, where is your master?
Argus, ustan nerede?
Argus, the mythological watchdog.
- Argus. Mitolojik bekçi.
Well, Argus was the perfect watchdog'cause he had 100 eyes.
Argus mükemmel bir bekçidir, çünkü 100 tane gözü vardır.
Zeus had Argus killed because he wanted to continue the affair.
Zeus, ilişkisine devam etmek istediği için Argus'u öldürtür.
When Hera found out about Argus's death, she had his eyes placed in the feathers of her favorite bird, the peacock.
Hera Argus'un öldüğünü öğrenince, gözlerini en sevdiği kuşun, tavus kuşunun tüylerine yerleştirir.
The Aberdeen Argus readers will want to hear of this.
Aberdeen Argus okuyucuları bunu okumak isteyecekler.
- Argos.
Argus?
- Hi, Argus.
- Merhaba, Argus.
Argus?
Argus?
Well, the story goes like this :
Zeus'un karısı Hera Argus'tan Zeus aleyhine casusluk etmesini ister.
Hera, Zeus's wife, called upon Argus to spy on Zeus, who she suspected was having an affair.
Zeus'un onu aldattığından şüphelenmektedir.