Arizona traducir turco
2,234 traducción paralela
DiNozzo, get Ziva, head on down to Arizona and talk to him.
DiNozzo, Ziva'yı al, Arizona'ya gidip onunla konuşun.
You know, my grandfather retired to Arizona.
Dedem emekli olup Arizona'ya taşınmıştı. Havası kurudur.
You hired a retired cop in Arizona to work for you.
Arizona'daki emekli bir polisi parayla tuttun.
That ex-cop you hired to go to Arizona to look for Norton- - the Reynosa cartel - they knew he was snooping around and they killed him.
Arizona'ya gidip Norton'ı araması için tuttuğun eski polis var ya? Reynosa Karteli onun sağda solda bir şeyler sorduğunu biliyordu. Onu öldürdüler.
Prints brought up these I. D.S. We got Carl Sennett, a witness in an accidental drowning in Arizona, Cory Sampson, who lived next door to a hit-and-run victim in Seattle, and Chad Sewell, wanted for questioning about the murder of his boss, a bank executive in Reno.
Kimlik bilgilerindeki parmak izi araştırmasına göre, Carl Sennett olay şahidi, Arizona'da kaza sonucu boğulmadan ölmüş Cory Sampson, kapı komşusu, Seattle'da vur kaç sonucu öldürülmüş ve Chad Sewell, Reno'da banka yöneticisi patronunun öldürülmesi için sorgulanacağı zaman o da vur kaç sonucu öldürülmüş.
But it's like a black Barbie doll in Arizona.
Ama bu Arizona'daki siyahî bir Barbie bebek gibi.
This airbase in the Arizona desert is home to over 4, ooo planes.
Arizona çölündeki bu havaüssü, 4.000'den fazla uçağın evi.
Arizona doesn't want kids- - In her womb, in her house, ever.
Arizona çocuk istemiyor. Ne karnında ne de evinde, hiçbir zaman.
It's not liquid. - Arizona, it's not liquid!
Arizona, sıvı değil, aman tanrım
I've come to one of Earth's natural wonders, the Grand Canyon in Arizona.
Dünya'nın doğal harikalarından birine geldim, Arizona'daki Büyük Kanyon.
One of the most famous meteorite impact sites is the Barringer crater in Arizona.
Meteor çarpan en ünlü bölgelerden birisi Arizona'daki Barringer krateridir.
You gotta give the good people of Arizona a little of what they came to hear.
Arizonanın iyi halkına, dinlemek için geldikleri şeyi verelim.
Me, I ended up in arizona with a friend.
Ben kendimi Arizona'da, bir arkadaşın yanında buldum.
Where you think you at, arizona?
Sen kendini nerede sanıyorsun, Arizona'da mı?
There's a tennis club in Ohio and a Raven River hospital in Arizona.
Ohio'da bir tenis kulübünün adı ve Arizona'da da bir Raven Nehri hastanesi var.
And I'll e-mail you the Arizona overnights.
Ve Arizona'da dün gece olanları sana e-posta ile yollarım.
Aaron, this is Arizona Robbins.
Aaron, bu da Arizona Robbins.
W-well, some of it was, but- - it was Arizona Robbins, and it was an accident.
Ben söylemedim, yani birazını belki, ama... Arizona Robbins söyledi... yanlışlıkla.
It's, uh, it's... it's... It's like Sedona, Arizona, crapped in here.
Sedona Arizona'nın berbat bir kopyası.
Arizona wants to go to Spain.
Arizona İspanya'ya gidelim diyor.
That's the same thing I keep telling myself about arizona, That I don't care.
Ben de Arizona hakkında kendime aynı şeyleri söyleyip duruyorum.
One year... at an Arizona country club.
Bir yıl... bir Arizona şehir kulübünde.
They can follow the 79 and continue north. Or they can take the 78 and head into Arizona.
79.yolu takip edip kuzeye devam edebilirler ya da 78.yolu kullanıp Arizona'ya çıkabilirler.
We can pull an Arizona double-back on them, Kenneth.
Biz bir Arizona tarzı peş peşe girme numarası çekebiliriz Kenneth.
Thinks they're smart even when they go to Arizona state.
Arizona Devlet Üniversitesi'ne gittikleri halde akıllı olduklarını düşünendir.
( arizona ) now you're gonna feel a poke,
şimdi hafif bir acı hissedeceksin,
Take them. ( ruby whimpering ) ( arizona whispers ) there are only children here.
Haydi alın.
Noto mention new mexico, arizona, califora.
New Mexico, Arizona ve Kaliforniya'dan bahsetmiyorum bile.
What is that, Arizona?
Neresi orası, Arizona mı?
In Arizona?
Arizona'da mı?
The plane's in Arizona.
Uçak Arizona'da.
Something else happened, and I-I can't explain it, but suddenly the plane was here in Arizona, and, yes, I know how that sounds, but I am telling you the truth.
Başka bir şey oldu ve açıklayamıyorum. Ama nasıl olduysa uçak Arizona'ya indi. Evet, kulağa nasıl geldiğinin farkındayım.
If you could make it brief, the President and I are on our way to Arizona.
Kısa kesebilir misin Başkanla birlikte Arizona'ya gideceğiz de.
The pilot, his girlfriend, and how the plane could've ended up in Arizona.
Pilot, kız arkadaşı ve uçağın Arizona'ya nasıl indiği.
And after plane meant to kill the president... Jumped from Miami to Arizona in an instant... They're dead, sir.
Uçak Başkanı öldürme girişiminden sonra aniden Miami'den Arizona'ya atladı.
One second, we were in Miami. The next, we were 2,000 miles away, crash-landing in Arizona.
Bir saniye önce Miami'deyken aniden 2.000 mil ötede Arizona'ya iniş yaptık.
Your father and I were on a plane that went from Florida Arizona in seconds.
Uçak Florida'dan Arizona'ya saniyeler içinde varınca babanla beraber içindeydim.
- You mean Arizona?
- Arizona mı yoksa? - Hayır.
We start talking about the neighborhood, and he just said he moved here from Arizona or something.
Çevre hakkında konuşmaya başladık Arizona ya da başka bir yerden yeni taşındığını söyledi.
Once upon a time... there was a small town in Arizona
Bir zamanlar Arizona'da bir küçük kasaba varmış.
It is the third quake to strike Central Arizona in the past week.
geçen hafta orta Arizonayı vuran 3. depremdi.
We're not going to Arizona, are we?
Arizona'da değiliz, değil mi?
Because halfway through the tour, he left me stranded on a corner in Winslow, Arizona.
Çünkü turnenin yarısında Arizona'nın Winslow şehrine geldiğimizde, beni bir köşeye fırlattı.
Al, listen, I swear I'll be back to work tomorrow... that Arizona's controversial immigration law resulted in tragedy.
Al, söz veriyorum yarın seni arayacağım ve - Arizona'daki tartışmalı göçmen yasası bir trajediyle sonuçlandı.
We're now reporting Arizona has officially declined to charge that officer with a crime.
Arizona yetkilileri memur hakkında bir suç duyurusunda bulunmayacaklarını açıkladı.
In an effort to control the difficult problem of illegal immigration, Arizona has enacted a new law.
Yasadışı göçle mücadeleyi daha iyi kontrol edebilmek için Arizona eyaleti olarak bir yasa çıkardık.
Arizona?
Arizona.
- Arizona?
Arizona'yı mı?
( arizona ) is he okay?
- İyi mi bebek?
Um, here are some... ( arizona whispering ) there are only children here. Bandages.
Um, burada biraz...
Voice mail.
Tuscon Arizona Telesekreter çıkıyor.