Artista traducir turco
31 traducción paralela
Let me tell you what a deep honor it is to have such a grande artista once more in residence.
Bu kadar büyük bir sanatçıyı, bir kez daha rezidansımızda ağırlamanın ne büyük onur olduğunu söylememe izin verin.
You win, artista.
Sen kazandın sanatkar.
You've made a serious miscalculation tonight, artista.
Bu akşam çok ciddi bir yanlış hesap yaptın sanatkar.
You have one week, artista.
Sana bir hafta mühlet veriyorum sanatkâr.
Artista, you will come with us.
Sanatkâr, bizimle geliyorsun.
- Artista.
- Artista.
You're rather careless with your sketches, Artista.
Çizimleriniz konusunda biraz dikkatsizsiniz, Artista.
Pride is a deadly sin, Artista.
Kibir ölümcül bir günahtır, Artista.
Well played, Artista.
İyi iş becerdin, Artista.
I told you you'd beat a quick path to the bonfire, Artista.
Cehenneme doğru emin adımlarla gittiğini söylemiştim, Artista.
Artista. A word with you.
Biraz konuşalım.
Genesis, artista?
Yaradılış ha, Artista?
Is that why you want the artista freed?
Artista'nın serbest olmasını istemenin sebebi bu mu?
You thought you could outsmart us all, artista.
Hepimizi zekanla alt edebileceğini sandın, Artista.
I venture to say it's true what the Sons of Mithras have seen you in you, and you are closer every day, artista.
Mithras'ın Oğulları'nın sende gördüğü şeyin doğru olduğunu ve her gün daha çok yaklaştığını söyleyebilirim, Artista.
Artista...
Artista...
L'Artista, I see you escaped.
Artista, görüyorum ki kaçmışsın.
The artista has abandoned his corpse.
Ressam cesedini terketmiş.
When last I saw him, he fled with the help of the artista Da Vinci.
Onu son gördüğümüzde, Ressam Da Vinci'nin yardımlarıyla kaçıyordu.
Things have changed in your absence, artista.
Yokluğunda işler değişti sanatkâr.
Welcome home, artista.
Yuvana hoş geldin sanatkâr.
He fled with the help of the artista Da Vinci.
- Sanatkar Da Vinci'yle kaçtı.
It appears our fates are tied, artista.
Görünüşe göre yazgılarımız birbirine bağlı, sanatkâr.
Artista.
- Sanatkâr.
Artista?
Sanatkâr.
We meet again, artista.
- Yine karşılaştık, sanatkâr.
How many years have you lost that you would have had otherwise, artista? Giuliano!
Başka şekilde sonuçlansaydı yaşayacağın yıllardan kaçını kaybettin sanatkâr?
We have failed, artista.
- Başaramadık Sanatkâr.
Sorry, artista, my duty is to Florence.
Kusura bakma sanatkâr, Floransa benim için önce gelir.
Tell him, Artista.
Anlat ona Sanatçı.
And you would have had it if not for your beloved Artista.
Sevgili Sanatçı'nız olmasaydı, sahip olabilirdiniz.