Asma traducir turco
1,585 traducción paralela
So, you're back working the streets. Thanks to you. So, you're back working the streets.
- Yine afiş asma işine dönmüşsün.
But don't be sullen now.
Ama suratını asma.
She beats you to the altar, time to hang up the ovaries.
Eğer senden önce mihrabı görürse, yumurtalıklarını bir kenara asma vaktin gelmiş demektir.
Oh, don't look so sour.
Suratını asma öyle.
Don't put out the flags.
- Bayrakları asma.
Don't pout.
Surat asma.
Don't listen to him!
Sen kulak asma ona.
The rope bridge outside the village has fallen!
Köy çıkışındaki asma köprü çökmüş!
- So don't listen to him.
- Öyleyse ona kulak asma.
You finished the mezzanine.
Asma katı yapmışsın.
Don't listen to Lana.
Lana'ya kulak asma.
- I've come to test the vines.
- Asma tahlili için geldim.
- Don't pay any mind to him.
- Ona kulak asma.
- Yank, don't listen to him.
- Sen ona kulak asma!
Don't listen to him.
Ona kulak asma. Bence bal gibi de yapılabilir.
Don't sulk.
Suratını asma.
If it be true that good wine needs no bush'tis true that a good play needs no epilogue.
"İyi şaraba asma dalı gerekmez" sözü doğruysa iyi bir oyunun da son söze ihtiyacı yoktur o zaman.
Yet to good wine they do use good bushes and good plays prove the better by the help of good epilogues.
Ama iyi şaraplar için iyi asma dalları kullanılıyor. İyi oyunlar da iyi son sözlerle daha iyi olabilir. İyi oyunlar da iyi son sözlerle daha iyi olabilir.
You guys keep him locked up with just a padlock?
Siz onu sadece bir asma kilitle mi kilitliyorsunuz?
Stay in school.
Okulu asma.
Don't listen to them.
Onlara kulak asma.
Don't take the piss.
Surat asma.
- Chin up, Rudge.
- Surat asma, Rudge.
Judas had the grace to hang himself.
Yahuda kendini asma erdemini göstermiş.
Come on, don't sulk.
Hadi ama, asma yüzünü.
Hanging Moss...
Asma Yosun...
And these rear ends are part of an old padlock.
Bu arka parçalar asma kilit parçalarından oluşturuldu.
And knowing that you would be compromised, she offered you the mutually convenient alibi of the game of hangman.
Suçlanabileceğinizi düşündüğünden "adam asma" oyunu oynadığınızı söyleyerek, karşılıklı tanık oldunuz.
Oh, don't get in a mood now, Sarah ; please.
Hemen asma suratını, Sarah lütfen.
Don't be so moody.
Asma hemen suratını.
Whitelighter grapevine.
Whitelighter asma.
There's a drop ceiling - Whatever it is, Captain, we got it covered.
Bir asma kat var her yeri kapattık Komiser
Turn that frown upside down, Skippy. All right?
Şu yüzünü asma artık, skippy, tamam mı?
" Don't put on that face.
" Yüzünü öyle asma.
Don't listen to them, let's just keep walking.
Onlara kulak asma. Sadece yürümeye devam et.
Snipe posters, give away stickers, pass CDs around.
Afiş asma, başka afişleri sökme, cd dağıtma.
Cheer up.
Asma suratını.
Don't sulk.
Surat asma.
The bomb was placed in the ceiling.
Bomba, asma tavana yerleştirilmişti.
What would a cell phone be doing in the ceiling?
Cep telefonunun, asma tavanda ne işi var?
Don't listen to him, Jake.
Sen ona kulak asma, Jake.
On October 2, 2005, at approximately 2PM, " on the suspension bridge over the Hasumi River in Hikawa, the defendant placed his hand on Kawabata Chieko's shoulder, then 28, in order to steady her
" 02 Ekim 2005'te, saat yaklaşık 14.00'te Hikawa'daki Hasumi Nehri'nin üstündeki asma köprüde sanık, 28 yaşındaki Kawabata Chieko'nun omzuna dengesini sağlayabilsin diye elini koymuştur.
It was I who had slipped from the slender floorboard of that perilous, yet well-anchored hanging bridge between us
Aramızdaki o tehlikeli ama sağlam bağlanmış asma köprünün ince tahtalarında kayıp düşen bendim.
If you can, but... don't act Suspicious and don't hang
Ama şüpheli davranma ve kendini asma.
Don't mind what my wife said, Ji-soo.
Karımın söylediklerine kulak asma, Ji-soo.
Well, you know something?
Bunu aşma zamanı geldi.
Stop sulking.
Surat asma.
Today, we're gonna go through a variety of non... optimal parachute functions... inversions, cigarette rolls, line... overs, totals...
Bugün, optimal olmayan paraşüt durumlarını inceleyeceğiz. Ters dönme, sigara kağıdı, çizgiyi aşma, toplamlar ve benim en sevdiğim ;
It's time, to start getting over Dana.
Dana'yı aşma zamanı geldi.
Don't overdose it.
Sakın dozu aşma.
Fool. I told you not to overdose on it.
Aptal. Sana dozunu aşma demiştim.