Audrey traducir turco
5,198 traducción paralela
The one your hit man used to kill Audrey Berman?
Tetikçinin Audrey Berman'ı öldürmek için kullandığından mı?
Audrey Nathan.
- Audrey Nathan.
Audrey Nathan?
Audrey Nathan!
Audrey was...
Audrey...
How can I expect Audrey to forgive me if I'm not willing to do the same?
Aynısını yapmaya niyetim olmadan Audrey'in beni affetmesini nasıl beklerim?
Between Garrett, and May, and seeing Audrey and...
- Evet. Garrett ve May arasında bir de Audrey'i görmesi derken... krep.
Most of the furniture was Audrey's.
- Eşyaların çoğu Audrey'nindi.
Audrey took a job in Baltimore.
Audrey, Baltimore'da işe girdi.
- You wanted to break up with Audrey.
- Audrey'den ayrılmak istedin.
I'm so sorry, Audrey.
- Çok üzgünüm Audrey.
You need to treat her like Audrey.
Ona Audrey'miş gibi davranmalısın.
- We're here for you, Audrey.
- Senin için buradayız Audrey.
So Audrey was rattling around inside of me.
Demek Audrey içimde kol geziyormuş.
You know what your big problem with your "treat me like Audrey so Audrey returns" strategy is?
"Ona Audrey gibi davranalım, Audrey geri dönsün" stratejinizin en büyük sorunu ne biliyor musunuz?
Treating Mara like Audrey is the only thing that's brought Audrey back.
Mara'ya Audrey'miş gibi davranmak, Audrey'i geri getiren tek şey.
Yeah, that was before Mara knew that Audrey was still in there, but now Mara knows.
Bu, Mara Audrey'nin hâlâ orada olduğunu bilmeden önceydi. Ama artık biliyor.
What if Audrey really is gone?
- Ya Audrey gerçekten de gittiyse?
But I'm telling you, I have gone as far as I can treating that... B-i-t-c-h like Audrey.
Ama sana söylüyorum, elimden geldiğince o k-a-l-t-a-ğ-a Audrey gibi davranacağım.
We're done treating you like Audrey.
Sana artık Audrey'mişsin gibi davranmayacağız.
I thought we were gonna play it cool and treat her like Audrey. Or did...
Sakin görünüp ona Audrey'miş gibi davranacağımızı sanıyordum.
Mara knows that we're treating her like Audrey, and she's fighting us.
Mara, ona Audrey'miş gibi davrandığımızı biliyor ve bizimle savaşıyor.
So we need a way to treat her like Audrey without Mara realizing what we're doing.
O yüzden o farkına varmadan ona Audrey'miş gibi davranmanın bir yolunu bulmalıyız.
'Cause Audrey's at her best when she's helping the troubled.
Çünkü Audrey sorunlulara yardım ettiği zaman kendini iyi hissediyor.
If Mara doesn't know what we're up to, maybe Audrey can sneak up on her.
Mara neyin peşinde olduğumuzu bilmezse belki Audrey gizlice ortaya çıkabilir.
Audrey Parker has helped this town more than anyone, helped people with troubles...
Audrey Parker'ın bu kasabaya hepimizden çok yardımı dokundu. Sorunlu insanlara yardım etti.
I thought you had given up treating me like Audrey.
Bana Audrey gibi davranmayı bıraktığını sanıyordum.
- Hey. Please keep treating me like Audrey. - Okay.
Bana Audrey gibi davranmaya devam et lütfen.
Audrey confirmed these two were switched just like us.
Audrey, bu ikisinin tıpkı bizim gibi beden değiştirdiklerini doğrulamış.
- Audrey? - Yeah.
- Audrey mi?
Sure could use Audrey right now.
Audrey şu anda çok işimize yarardı.
Nathan, we're supped to treat her like Audrey, but you got her chained to a bed.
Nathan, ona Audrey'miş gibi davranmamız gerek ama sen onu bir yatağa zincirliyorsun.
I'm pretty sure that's not how you and Audrey spent your evenings.
Audrey'le gecelerinizi bu şekilde geçirmediğinize eminim.
You think if we bring Audrey back, she could help you?
Sence, Audrey'i geri getirirsek sana yardım edebilir mi?
How am I supposed to treat you like Audrey, then?
O zaman ona nasıl senmişsin gibi davranacağım?
Well, you have all of Audrey's memories, right?
Audrey'nin tüm anılarına sahipsin, değil mi?
And I remember when you walked away, Audrey.
Sonrasında gittiğini hatırlıyorum Audrey.
Audrey?
Audrey?
I don't know who's causing this trouble, but Audrey said that you switch with a person you're keeping a secret from.
Bu soruna kim sebep oluyor bilmiyorum ama Audrey beden değiştirdiğin kişinin sır sakladığın biri olduğunu söyledi.
- I want to be Audrey again.
- Tekrar Audrey olmak istiyorum.
Audrey? Yeah.
- Audrey?
Because that is not Audrey, Nathan.
- Çünkü o Audrey değil Nathan.
That is Mara pretending to be Audrey.
O, Audrey'miş gibi davranan Mara.
That's how I knew that it wasn't Audrey.
Onun Audrey olmadığını oradan biliyorum işte.
Audrey and I... Kissed in Colorado, but I never told you because I knew it... It didn't mean anything.
Audrey'le ben Colorado'da öpüştük ama bunu sana söylemedim çünkü bir anlamı olmadığını biliyordum.
That is not Audrey.
O Audrey değil.
How long has she been pretending?
Ne zamandan beri Audrey'miş gibi davranıyor?
To get our guard down, to... to... to get us to keep pushing, keep treating her like Audrey and take the cuffs and the belt off.
- Gardımızı düşürmek için. Bizi ona Audrey'miş gibi davranmaya devam ettirip kelepçelerini ve kemerini çözmemiz için.
- Because audrey's at her best when she's helping the troubled.
Çünkü Audrey sorunlulara yardım ettiği zaman kendini iyi hissediyor.
Audrey.
Audrey.
Audrey...
Audrey.
Audrey.
- Audrey.