Aurora traducir turco
1,052 traducción paralela
The cruiser Aurora.
Avrora Kruvazörü.
Crayfish à la Mozart on a bed of rice à la Sully, with Sauce Aurora.
Şafak Soslu, Lekeli pilâva yatırılmış Mozart usulü kerevit.
I am going on the Aurora.
Aurora'ya gidiyorum.
- The Aurora?
- Aurora mı?
No, Aurora's right.
Hayır, Aurora haklı.
Come on, Aurora.
Hadi Aurora.
- Aurora, what's the matter?
Çabuk! - Aurora, sorun ne?
He might've been lying to Aurora.
O, Aurora'ya yalan da söylemiş olabilir.
Aurora just got hammered!
Aurora ağır bir darbe aldı!
- Aurora, wait a minute!
- Aurora, bir dakika bekle!
Aurora's kind of bugging me.
Aurora'da bana sorun çıkmasının bir yolu.
That's how I got him to send Aurora away.
That's how I got him to send Aurora away.
Aurora seems determined to wipe out Jonathan Cross.
Aurora, Jonathan Cross'u yok etmeye kararlı görünüyor.
Aurora, get off the track.
Aurora, yoldan çekil.
You know those pictures in National Geographic, the aurora borealis?
Kuzey kutbu ışıkları var ya, aurora borealis?
Look, it's the aurora, see?
Bakın, şu ışığı görüyor musunuz?
And there, directly below the aurora, the Valley of the Shrine.
Biz ona kutup ışığı deriz. lşığın hemen altında da... Tapınak Vadisi var işte.
I Aurora borealis. shining'down on Dallas I Can you picture that?
Kutup ışıkları aydınlatır Dallas'ı Hayal edebilir misin
Will you bring that in, Aurora?
Onu da getirir misin, Aurora?
Knowing that the Earth itself is like a giant bar magnet explains one of the most beautiful sights in the sky, the aurora.
Dünya'nın dev bir çubuk mıknatıs olduğunu bilmek gökyüzündeki en güzel görüntülerden birini açıklayabilmemizi sağlar : Kutup ışıklarını.
Aurora's chicken pepperoni.
Aurora'nın sucuklu tavuğu.
Aurora, you sound grouchy.
Aurora, sinirli gibisin.
- I guess Aurora forgot it.
- Aurora koymayı unutmuş olmalı.
I'm sorry I woke you up, Aurora.
Uyandırdığım için üzgünüm, Aurora.
- A letter from Aurora.
- Aurora'dan bir mektup.
- Aurora.
- Aurora.
- Aurora's.
- Aurora'nın.
My name is Aurora de la Jolla.
Adım, Aurora de la Jolla.
Besides, Lady, I need to know if the Snow Guerrillas will appear near Aurora.
Ayrıca, Lady, kar gorilleri gökkuşağının dibinde gözükebilirler.
The bus is on schedule and we'll arrive in Aurora in an hour.
Otobüs seyir halinde, yaklaşık bir saate varacağız.
As long as we can get to Aurora smoothly, we'll be ok.
Ama bu şartlarda devam edemeyiz.
How many people will make it by sled to Aurora? Wanna make a bet, Cobra?
Bakalım kaç kişi bu kızakla başarabilecek, bahse var mısın, Cobra?
It's Aurora!
Ulaştık!
Dominique, quickly get to Aurora!
Dominique, çabuk buradan çık!
No one escapes, not even Helena Viktoria or little Aurora.
... ne Helena Viktoria, ne de küçük Aurora.
Aurora borealis.
Aurora Borealis.
It's like a shower of colour!
Sanki bir renk sağanağı gibi! Ona Aurora Borealis olduğunu söyle.
Tell him it's the aurora borealis.
Şimdi yeni bir bilgi aldım, efendim.
It's the aurora borealis, but it's beautiful!
Bu, Aurora Borealis'miş. Ama çok güzel!
I haven't seen the aurora since'53 in Alaska.
Aurora'yı 53 yılında Alaska'dan beri görmedim.
Aurora takes over the sky in Antarctica.
Aurora Australis Antartika göğünde açığa çıkar.
I'm Edward Johnson, Aurora's friend.
Ben Edward Johnson, Aurora'nın dostu.
- What is your name?
- Senin adın ne? - Aurora mı?
Aurora? - Yes.
- Evet.
That's right, Aurora.
Haklısın Aurora.
- This is exactly...
- Oynamak ister misin Aurora?
- Do you want to play, Aurora? You wanna go to lunch? We'll have lunch.
Öğlen yemeğine gitmek istiyorsan, yemek yeriz.
Now, Aurora.
Evet, Aurora...
Hello, Aurora.
Merhaba Aurora.
Yeah, right. I'm gonna call Aurora, right!
- Evet, Aurora'yı arayacağım, tamam!
The dogs are afraid of the aurora.
Bu görüntü köpekleri rahatsız ediyor.