Autos traducir turco
33 traducción paralela
- Just autos, no banks.
- Otomobil, banka açmadım.
Only company directors have autos.
Sadece şirket müdürlerinin arabası var.
Manufactured as full autos, not some cheapjack conversion.
Tam otomatik olarak imal edilmiş, öyle sonradan çevirme değil.
I got this invoice on one of your autos.
Arabanızda bu faturayı buldum.
Why don't you take one of our Browning autos?
Bizim otomatik Browning'lerden birini alın.
All passengers and all autos should be boarding immediately.
Yabancı araç plakalı yolcularımız lütfen hemen bildirimde bulunsun.
All buses, taxis, and autos discharge their passengers who are guided by wardens to shelters.
Tüm otobüsler, taksiler ve otomobiller, gözetmenler eşliğinde sığınaklara doğru yolcularını boşaltmıştı.
Hello, I, uh, love your planet deeply, and am interested in purchasing one of your electronic autos,
Merhaba, gezegeninizi çok seviyorum ve elektronik arabalarınızdan bir tane almayı düşünüyorum.
Leaving out buses, taxis and autos, at least 1 % will use local trains.
Otobüs, arabalar ve taksileri dışarda bırakırsak, geriye % 1 treni kullanıyor
They can have their little testosterone fest - autos and dial-a-date - but you get to have a bridal shower and rake in tonnes of loot from all the guests.
Onlar testesteron salgılayıp, arabalara bakar ve 900'lü hatları arar. ama sen de gelenlerden alacağın ganimetle gelin çeyizini hazırlarsın.
Sawed-offs, semi-autos, MAC-11s.
Kesici aletler, yarı otomatikler, Mac-11'ler.
And your unit, which I believe... is charged with deterring the theft of autos... when do you work?
Ve bildiğim kadarıyla senin birlik araba hırsızlığına karşı tahmil edilmiş. Ne zaman çalışıyorsun?
Autos Amigos.
Autos Amigo, iyi günler.
I autos, for Serious runners.
Ben yarışçılara araba yapıyorum
But if you imagine yourself a visitor, somebody who isn't familiar with these autos and such, somebody still with the capacity for wonder. Someone with a fresh perspective.
Ama kendini bir ziyaretçi bu arabalara falan aşina olmayan biri olarak hâlâ meraklı biri olarak yeni perspektifli biri olarak hayal edersen...
Two autos on the embarcadero.
Embarcadero'da iki araç çarpıştı.
An impressive list of juvies, a couple of grand theft autos, suspended, and then - oh, and then the big vacation : 36 months in the big house, interstate fraud and video piracy.
Etkileyici bir ıslahevi listesi, birkaç tane araba hırsızlığı askıya alınmış ve sonra büyük tatil eyaletler arası dolandırıcılıktan ve film korsancılığından hapishanede 36 ay.
You took money from me for autos, you wore my clothes to the parties calling me your brother, your friend!
Araba için benden para alırdın partiler için kıyafetlerimi giyerdin. Kardeşim, dostum derdin!
We got fully-autos, man.
Ful otomatiklerimiz var, dostum.
Fully-autos?
Ful otomatik mi?
Well, you're not trying hard enough. Autos. Memorabilia.
Yeteri kadar değildi.
Autos. Go faster!
Arabalar sizi hızlanın!
Ask them to come in Autos or Taxis.
Ve taksi ile gelmelerini söyle.
Saw two men in masks, armed with semi-autos.
Yarı otomatik silahlarla maskeli iki adam görmüş.
It's because there's a reward for us above... where they can't take their autos and such.
Çünkü bizim için Tanrıdan gelecek bir ödül var ; onların otomobil... şu bu alarak sahip olamayacakları...
The condemned to death, I knew, perished usually at the autos-da-fe, and one of these had been held on the very night of the day of my trial.
Biliyordum, ölüme mahkum olanlar, genelde yanarak ölürdü ; bunlardan bir tanesi de, duruşma günümün gecesinde infaz edilmişti.
The cops are riding autos these days.
Polisler de taksi şoförü oldu başıma!
I want the walls crawling with semi-autos,
Duvarların yarı otomatik silahlarla kaynamasını...
I think we just sent a 15-year guy home in a box for five grand theft autos and a parole violation.
Bence 15 senelik meslektaşımızı, 5000 dolarlık çalıntı araba ve tahliye ihlali yüzünden tabutla evine göndereceğiz.
They've got a couple of footlockers just full of 9 millimeter autos, Rugers, Kel-Tecs.
Birkaç sandık dolusu 9 mm'lik otomatik silahları var, Ruger olsun, Kel-Tec olsun.
He is traveling within the interiors, he is using buses, tempos and autos.
İç mekanlarda geziyor, otobüs ve araç kullanıyor.
I figured a hundred was pretty cheap to get them home but then again we're talking about Soviet factory full-autos, not that cheap-ass Chinese knock-off bullshit.
Bin yüz tane vardı. Yüz tanesini vermek bana çok mantıklı geldi. Sonuçta sovyet yapımı tam otomatik bir silahtan bahsediyoruz.
Top of the line semi-autos.
İyi kalite yarı otomatik silahlar.